66 yaşındaki Galip Bircan, Ekim 2009'da 121 kg ağırlığına ulaştığında artık buna bir son vermesi gerektiğine karar vermiş ve Özel Park Sima Polikliniği'nde Genel Müdür Gülşen Altın, Dr. Serhan Öktem ve Diyetisyen Işın Sayın'dan oluşan ekibe kendi deyimiyle "teslim olmuş". Röportajımızı gerçekleştirdiğimizde başarısının birinci yılını, kurtulduğu tam 22 kilo yağ dokusunun sevinci ve hafifliğiyle kutluyordu.
Hikayesine gelince; Galip Bey, önceki yıllarda bir kez kalp krizi, bir kez de felç geçirmiş, fazla kilolarından kurtulmak amacıyla kendi başına uygulamaya çalıştığı diyetlerden sonuç alamamış, hatta bir spor salonuna düzenli olarak devam etmesine rağmen fazla kilolarına yenilerini eklemiş.
Uzman Diyetisyen Işın Sayın, danışanının ilk günlerini şöyle anlatıyor: "Galip Bey Park Sima'ya ilk başvurduğunda tansiyon, şeker ve kan yağlarının yüksekliği gibi ciddi sağlık problemleri ve bunlara eşlik eden nörolojik rahatsızlıkları vardı. Bu hastalıklarla başedebilmek için her gün bir avuç dolusu hap yutmak zorundaydı. Günlük basit aktivitelerini yaparken bile zorlanıyordu. Hareket kısıtlılığı vardı ve sık sık dinlenme ihtiyacı duyuyordu. Uyku düzeni çok bozuktu. Geceleri rahat uyuyamıyordu ve yaşam kalitesi düşmüştü. Eşi geceleri horlamasından şikayetçiydi..."
O günlerde yapılan vücut analizinde Galip Bey'de tam 43,2 kg yağ fazlalığı tespit edilmiş. Uygulanan kişiye özel diyet programı sayesinde hiç kas kaybetmeden bu yağ fazlalığının 22 kilosundan kurtulmuş.
Galip Bey bugün artık bir avuç dolusu hap yutmak zorunda değil. Hastalıkları daha kolay kontrol altına alınabiliyor. Günlük aktivitelerini yaparken zorlanmıyor. Geceleri rahat uyuyabiliyor. Eşi artık horlamasından şikayet etmiyor. Kısacası yaşam kalitesi bir hayli yükselmiş durumda ve hayattan daha çok zevk alıyor. Öyle ki, Park Sima Genel Müdürü Gülşen Altın, Dr. Serhan Öktem, Uzman Diyetisyen Işın Sayın, kilo verme öykülerini dinlediğimiz Eylül Başkurt, Mete-Elvan Telyakar çifti ve bendenizden oluşan kalabalık bir ekip halinde gerçekleştirdiğimiz röportajın en neşeli simasıydı Galip Bircan. Öyle esprili bir dille anlattı ki zayıflama öyküsünü, gülmekten gözlerimizden yaşlar geldi. 66 yaşındaki Galip Bircan'ın enerjisini görüp de, bir sene öncesinde aynı kişinin hareket etmekte zorlandığına inanmak zor. Dileriz, çok uzun yıllar sevdikleriyle birlikte hep o günkü gibi neşe içinde ve sağlıklı yaşar.
Diyet neden kişiye özeldir?
Park Sima Polikliği Genel Müdürü Gülşen Altın ve Uzman Diyetisyen Işın Sayın, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor:
Bireyin diyeti yazılırken:
Hastalıkları ve kullandığı ilaçlar
Yağ oranı ve vücut kütle indeksi
Metabolizma hızı ve aktivite seviyeleri
Hatalı diyet yapma oranı, sıklığı,
Diyetin enerjisine karar vermemizi sağlar.
Vücuttaki protein, mineral, su oranları
Son yapılan kan tahlilindeki sağlık durumu dikkate alınarak da
Diyetin içine nelerin yazılacağı netleşir.
Tüm bu bilgiler ışığında toplamda ne kadar meyve, et, ekmek yemesi gerektiği kabaca belirlenir. Böylece bir toplam günlük besin listesi oluşur.
Bireyin:
Besin zaafları,
Yeme içme saatleri,
Çalışma ve yaşam koşulları
Sosyal ortamlara katılma sıklığı,
Farklı saat ve ortamlarda ulaşabildiği yiyecek ve içecekler
Yurt dışı ve yurt içi seyahatleri, karşılaştığı mutfak kültürleri
Dikkate alınarak bir günlük toplam besin listesi oluşur.
Bu toplam besin listesinin gün içine nasıl dağıtılacağı danışanla beraber planlanır.
Örneğin: Ben kahvaltı yapmam diyen bir danışanınız var. Kendisi güne uyandığında metabolizmasının da güne uyanması için mutlaka bir şeyler yemesi gerektiği tüm bilimsel nedenleriyle anlatılır ve bireyin sevdiği bir besin kahvaltı saatine kaydırılır. Örneğin meyveyi seven birine güne meyve ile başlaması önerilebilir. Siz de bir uzman olarak onun gün içinde alması gereken meyvenin birini o saate yerleştirmiş olursunuz. Yani bir günde hesaplanmış ve yenilmesi gereken besinleri, diyetisyen gün içine dağıtırken danışandan yardım almalıdır. Çünkü danışanın tam uyabileceği şekilde besinlerin güne dağılımı yapılırsa, ancak o zaman diyetin vücut kimyasını düzenleyebilme özelliğine sahiptir. Bireyin hayatının içinde rahatça akıp giden bir program olması gerekir. Bireyin hayatını alt üst etmeden, tüm bireysel özellikleri ve sağlık durumu ile uyumlu bir program olmalı, rahatça hayatının içinden akıp giden bir besin listesi oluşturulmalıdır. Bireyin her takıldığı konuda kafası karışıp düzeni bozulduğunda diyetisyen ulaşılabilir olmalıdır. Sık ve doğru iletişime açık danışanlar çok daha hızlı öğrenirler.
Örneğin her gün idrarla kalsiyum atıldığı için kalsiyumu vücutta yerine koyabilmek üzere 400 gram kadar süt veya yoğurt yenilmelidir. Bireyin hayatına sevdiği kalsiyum kaynaklarını seçerek, diyette kullanabileceği saatlere yerleştirmek; diyetin uygulanabilme yüzdesini arttıracaktır. Böylece kemiğe geçen kalsiyumu, diyetisyenin kontrol edebilmesi ve tedavisinin isabetli olması sağlanacaktır. Başlangıçtaki tüm vücut bileşim analizi ve kan tahlillerinin yapılması amacına ulaşmış olacaktır. Tüm bu aşamalar tamamen bireyseldir. Sizin için %100 konforlu ve sağlıklı bir zayıflama diyeti komşunuzun başını ağrıtabilir, bilinen bilinmeyen hastalıkları ile etkileşerek olumsuz sonuçlar doğurabilir, ona kilo bile aldırabilir, hatta basitçe bir gün bile uymakta zorlanmasına neden olabilir.
Kansızlık kilo vermeyi zorlaştırıyor
Doktor kontrolünde kilo verme programına girmenin önemine dikkat çeken Park Sima Polikliniği'nden Dr. Serhan Öktem, "Metabolizmamızın belirli bir hızı ve buna etki eden birçok faktör var. Doktorunuz, öncelikle metabolizma hızınıza etki edebilecek bu faktörlere ilişkin bir araştırma yapacaktır. Bu önemli çünkü eğer kansızlık, demir eksikliği, tiroid ve benzeri sorunlar varsa, istediğiniz kadar diyet yapın; sonuç alamazsınız. Örneğin insülin direnciniz varsa sürekli açlık hisseder ve kendinizi hep buzdolabının karşısında bulursunuz" diyor.
-Kadınlarda sık görülen demir eksikliği diyeti nasıl sabote ediyor?
Kansızlık kabaca oksijen taşıma kapasitesinin azalması demektir. Oksijenin taşınması için de demire ihtiyaç var. Hücre içinde yağ yakımı, oksijenin de yardımıyla gerçekleştiği için demir eksikliği metabolizmanın daha yavaş çalışmasına yol açıyor. Bu nedenle kansızlık tedavi edildiğinde kişilerin çok daha rahat kilo verdiğini görüyoruz.