• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Zorunluluk yoksa normal doğum tercih edilmeli FİLİZ İÇKE ÖNAL

Zorunluluk yoksa normal doğum tercih edilmeli

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.03.2011, 00:00
Sezaryenle doğum, ülkemizde son 12 yılda tam 3 katına çıktı. Artık neredeyse her iki kadından biri sezaryenle doğum yapıyor. Uzmanlar ise sezaryenin bir ameliyat olduğunu ve zorunlu haller dışında mutlaka normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini söylüyor

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, Türkiye'deki sezaryen oranlarının yüksek olmasından jinekologların da rahatsızlık duyduklarını söyledi. İtil, bu oranların azaltılması için kamuoyunda farkındalık yaratacak çalışmalar yürüteceklerini söyledi.

YÜZDE 14'TEN YÜZDE 45'E
Türkiye'deki tüm doğumlar arasında sezaryen oranı 1998 yılında yüzde 14 iken, 2007 yılında yüzde 36, 2010 yılında ise yüzde 45,4 olarak gerçekleşti. Buna göre gebe her iki kadından biri sezaryeni tercih etti. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, devlet hastanelerinde sezaryen oranı yüzde 41 iken, özel hastanelerde yüzde 64, üniversite hastanelerinde ise yüzde 65.

REKOR KAYSERİ'DE
Sağlık Bakanlığı AÇSAP verilerine göre geçen yıl Kayseri'de sezaryenle doğum diğer illere göre 1,5 kat fazla gerçekleşti. Kayserinin ardından gelen Ordu, Giresun, Rize, Kırşehir, Eskişehir, Sakarya, Düzce, Kocaeli, Edirne, Çanakkale, İzmir, Uşak, Denizli, Muğla, Antalya, Osmaniye'de ise diğer illere göre bir kat fazla sezaryenle doğum gerçekleşti. Bu veriler Sağlık Bakanlığı ile Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'ni harekete geçirerek ortak bir eylem planı oluşmasını sağladı. Alınan ortak kararla 2013 yılına kadar Türkiye'deki mevcut sezaryen oranlarının azaltılması planlanıyor.

ZORUNLU HALLER
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, normal doğum konusunda yeterli bilgiye sahip olunmamasının da sezaryen oranlarını artıran bir faktör olduğuna dikkat çekti. Sezaryenin, belirli gereklilikler oluştuğu zaman yapılması gereken bir ameliyat olduğunu anlatan Prof. Dr. İtil sezaryenin normal doğumdan daha üstün ve anne-bebek sağlığına daha faydalı olduğu düşüncesinin tamamen yanlış olduğunu vurguladı. Prof. Dr. İsmail Mete İtil sezaryeni gerekli kılan durumları şöyle özetledi;
* Çok iri bebek,
* Bebeğin oksijensiz kalması,
* Kanamalar,
* Bebeğin plasentasının doğum yolunu kapaması,
* Annenin hastalıkları,
* Gebelik zehirlenmeleri,
* Anne çatısının darlığı,
* Doğum yolundaki urlar,
* Daha önce sezaryen olma ya da rahme yönelik ameliyat geçirmek.

"Ağrısız doğum yaygınlaşmalı"
TJOD Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil ülkemizde sezaryen oranlarının yüksek olması konusunda şunları söyledi; "Ağrısız doğumun yaygın olmaması, doğum ünitelerindeki alt yapı eksiklikleri, doğum odalarının bireyselleşmesi, yardımcı personel, ebe-hemşire bakımının yeterli olmaması, doğumu takip edecek ve yaptıracak yetişmiş nitelikli ebe sayısının yetersizliği önde gelen sebepler. Gebe okullarının yaygınlaşmaması ve gebelik süresince etkili psikolojik destek sağlanamaması da oranları yükseltiyor." Prof. Dr. İtil Türkiye'de sezaryen oranlarının düşmesi için Sağlık Bakanlığı ile yürüttükleri ortak eylem planı çerçevesinde halkın özellikle de anne adaylarının bilinçlenmesi konusunda gereken çabayı göstereceklerini de sözlerine ekledi.

Çalışan kadın depresyona 5 kat daha yatkın

Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, çalışan kadınların depresyon ve panik atak gibi rahatsızlıklara yakalanma riskinin ev hanımlarına oranla 5 kat fazla olduğunu, patronların bayan çalışanlarına karşı herhangi bir ayrıcalık hissettirmeden bu hassas sonucu düşünerek hareket etmeleri gerektiğini belirtiyor.
Nöroloji Uzmanı Dr. MEhmet Yavuz, yapılan araştırmalar sonucu kadın ve erkeklerin stres tepkilerinde belirgin farklar olduğunu belirtiyor. Erkeklerin iş stresinden kaynaklanan sorunlarda saldırganlık gösterdikleri, buna karşılık kadınların ise kaygılı hareket ettikleri çeşitli araştırmalar ile tespit edilmiş durumlar. Kadınların strese karşı psikolojik, erkeklerin ise fizyolojik tepkilerinin yoğun olduğunu vurgulayan Dr. Yavuz, bu sebeple erkeklerin bayanlara oranla daha az ruhsal bozukluk ve depresyon yaşadığını ancak fizyolojik tepkilerden dolayı ömürlerinin kadınlara oranla daha az olduğunu dile getiriyor.

PLANLI HAREKET EDİN
Çalışan kadın için stresle baş etmenin ve hatta başarıya dönüştürmenin mümkün olduğunu belirten Dr. Yavuz, şu tavsiyelerde bulunuyor:
* Stresi yenmek için önce gevşemeyi öğrenin ve fiziksel egzersizi yaşamınızın bir parçası haline getirin. Stresli olduğunuz zaman sırt ve boyun bölgenizdeki gergin kaslar baş ağrısına neden olabilir veya baş ağrısına eşlik edebilir.
* Yapacağınız işleri önem sırasına göre derecelendirin ve en önemli işten başlangıç yapın. Önünüzde çok önemli bir iş varken, diğerlerini yapmak hem daha fazla stres oluşturur hem de hata ihtimalinizi arttırır.

HOBİLERİNİZ OLSUN
* Randevularınız arasında zaman bırakın, iki randevu arasında ekstra bir iş için belli bir zaman dilimi ayırın. Bu uygulama sayesinde bir randevunuz umduğunuzdan uzun sürerse, stres altına girmeyeceksiniz.
* Stresli işlerin organizasyonunu bir araya sıkıştırmayın. Örneğin işte yoğunsanız o gün arkadaşlarınızı evinize davet etmeyin.
* Yapabileceğinizden daha fazlası için söz vermeyin. ''Hayır'' demeyi öğrenin.
* İhtiyaç duyduğunuzda ailenizden ve arkadaşlarınızdan yardım isteyin. İyi bildiğiniz bir konu bile olsa şeflerinizle ya da arkadaşlarınızla istişare edin. Bu durum gözden kaçırdığınız bir hususu aklınıza getirebilir ve daha emin ve güvenli hareket etmenizi sağlar. Unutmayınız ki, patronlar işini çok iyi bildiğini düşünüp, danışmayanları değil, işe çok hakim olmasa bile sürekli görüş alan elemanları tercih ederler.
* Evde bahçe veya ev işleri ile uğraşın. Kısa bir yürüyüş bile stresle baş etmenizde oldukça yardımcı olacaktır. Daha aktif olmak için neler yapabileceğinizin listesini yapın. Her hafta veya iki haftada bir listenize yeni şeyler ekleyin. Sevdiğiniz işlerle uğraşmaya özen gösterin.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA