Çocukluğumda, hep şu şarkıyı mırıldanmışımdır:
Şu güzeller güzeli
Yar gibi geldi bana
Gözlerinde bir mana
Var gibi geldi bana
***
Bir münasip zamanda
Mesela saat onda
Buluşalım Kordon'da
Der gibi geldi bana
***
Çünkü, bana İzmirli olduğumu hatırlatan, onurlandıran, keyif veren, umut aşılayan sözcükler bütünüydü şarkı...
Ya Nesrin Sipahi okurdu radyodan ya da Zeki Müren... Annem de onlara eşlik ederdi güzel sesiyle...
Bu şarkının yazarı ve bestecisiydi, önceki gün kaybettiğimiz o yürekli insan...
Yani Necip Mirkelamoğlu...
****
Bir de şu şarkı, hüzün yüklü ama direnç yüklü:
Gül ağacı değilem
Her gelene eğilem
Çek elini elimden
Ben sevgilen değilem
***
Nice güle arzeyleyem
Kızıl gülem ben
Kollarını sar boynuma
Sevgilinem ben
Bu şarkıyı ne de güzel söylerdi Zeki Müren...
Söz yazarı ve bestecisi yine Necip Mirkelamoğlu...
***
Sadece müzikle mi uğraşmış, Mirkelamoğlu... Bakın daha neler var onun hayat ağacında...
1961-1967 arasında İzmir Milletvekili, 1968-1977 yılları arasında da İzmir Senatörü olarak görev yapmış, bu dönemde Cumhuriyet Senatosu Başkanvekilliğini de yürütmüş Mirkelemoğlu...
Bunun yanı sıra yazarlığı da...
'Atatürkçü Düşünce ve Uygulamada Din ve Laiklik', 'Okyanusta Bir Kayık', 'İnönü Ecevit'i Anlatıyor' ve 'Maskeli İkili' onun kitapları..
Evet işte böyle özel, böyle mütevazı bir insanı yitirdik önceki gün...
***
Hayatını İzmir'le özdeşleştiren, CHP gibi bir partinin yönetim kademelerinde görev yapan; İnönü, Ecevit gibi Türk siyasi tarihine damga vuran liderlerle çalışan, fikir babalığı yapan, yol gösteren bir insandı Necip Mirkelamoğlu...
Bir ışıktı.
***
Kitap yazan, müzikle uğraşan, fikir ürüten insanlar, toplumun geleceğine yön veren, özgürlüğüne katkı koyan, yeni nesillere seslenebilen bireylerdir.
Onların çalışkan, ileri görüşlü ve çağdaş bakış açıları, bugünkü özgür türkiye'nin eseridir.
Necip Mirkelamoğlu da işte o insanlardan biriydi.
Kaybı çok büyük. Özellikle İzmirli ona çok şey borçlu.
Tek diyebileceğim, ona bize emanet bıraktığı her eseri için, yürek dolusu teşekkür ve minnet...
Mekanı cennet olsun.
Bu kahvaltı çok yararlıydı
İzmir'in turizm kimliğine en önemli katkıyı veren yayın organlarından biri de İzmir Kültür ve Turizm Dergisi...
Dergide her şey var. Kentin kültür ve sanat yaşamı, antik değerleri, toplumsal gelişimi, mahalleleri, köyleri, sanat yuvaları, kültürel çalışmaları, tarihi dokusu, öneriler, röportajlar ve daha niceleri...
Yani İzmir için özel bir çalışma...
Bir kamu kurumundan beklenmeyecek düzeyde, kaliteli, coşkulu, hayat veren, umut ışılayan bir yayın organı...
Derginin imtiyaz sahibi İzmir Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü...
Çıkan her sayısı bana da gelir, keyifle okur ve yararlanırım.
***
Önceki gün bir davet aldım, İzmir İl Kültür Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz'den... Dedi ki:
"Sekizinci sayıya ulaştık. Bunun için, mini bir tanışma kahvaltısı vereceğiz. fikir alışverişinde bulunacağız. Sizi aramızda görmek isteriz" mesajıyla...
Hiç ikiletmedim, İzmir'ime önemli bir katkı koyan bir kurumun daveti, görevdir benim için...
Gittim, birçok gazeteci arkadaşım, dergiye emeği geçen bilim kurulu üyeleri, başta Danışma Kurulu Başkanı Güman Kızıltan olmak üzere, keyifli bir ortamda, "fikir jimnastiği" yaptık, görüş alışveriyinde bulunduk.
Onlar projelerini anlattı, bizler neler yapılması gerektiğini...
Bir elin nesi var iki elin sesi var, misali...
***
Toplantı sonunda, İzmir'in turizmi hakkında, pek çok fikir ortaya çıktı. Yapılması gerekenler konuşuldu.
Korku yine aynıydı: Şimdi burada birçok şey konuştuk, çok değerli fikirler elde ettik. Umarız burada kalmaz.
Çünkü genelde İzmirli tavrı budur.
Ancak benim umudum sözde kalmayacağı... Fikirlerin harekete geçeceği... Özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni uyarıcı niteliğiyle...
Periler dişidir
60'lı yaşlarındaki evli bir çift evliliklerinin 35'inci yılını sakin, romantik bir restoranda kutlamaktadırlar.
Aniden önlerinde zarif ve güzel bir peri belirir ve şunu söyler:
- Bu kadar uzun bir süre örnek bir çift olmanız ve hep birbirinize sadık kalmanız nedeniyle birer dileğinizi yerine getireceğim.
- Ah, ben sevgili kocamla tüm dünyayı görebileceğimiz uzun bir seyahat yapabilmek istiyorum' demiş, kadın, sevgi dolu gözlerle kocasına bakarak.
Peri sihirli değneğini sallamış ve gerekli tüm uçuş, gemi, otel, yemek ve eğlenceleri içeren broşürler kadının eline gelivermiş. Sıra kendisine gelince adam biraz düşünmüş ve:
- Evet, demiş, tüm bunlar harika ve çok romantik. Ama böyle bir fırsat insanın ömrü boyunca sadece bir kez eline geçer ve artık ömrümüzün sonuna yaklaştık. Kusura bakma hayatım, ama benim dileğim benden 30 yaş daha genç bir karım olması.
Kadın ve peri oldukça büyük bir hayal kırıklığı içine düşseler de, dileğin yerine getirilmesi gereklidir. Bunun üzerine peri değneğiyle bir daire çizer ve... Adam 92 yaşına gelir!
Bu hikayenin ana fikri:
Erkekler akıllı olabilirler fakat, unutulmamalıdır ki periler de dişidir.