Duble yollar hizmete girdiğinden beri, trafik kazalarında gözle görülür bir azalma yaşansa da, bireysel hatalar hız kesmiyor.
Direksiyon başına geçince, kendisini hayatın hakimi sanan bir takım zibidiler, insan yaşamını tehdit etmeye kadar götürüyor işi...
Önündeki araç kırmızı ışıkta durunca el kol sallayan, alkollü araç kullanan, küfür eden, hata üstüne hata yapan, yanlış sollayıp bir başka sürücüyü ateşe atan bu tipler, trafik kazalarının baş müsebbibi...
Yani onlar birer trafik canavarı...
***
Kuşkusuz, bu insanlardan kurtulmak mümkün değil, çünkü bu sadece eğitimle de olmuyor. İnsana sevgi ve saygı beslemeyen, küçük gören, kendisini dev aynasına hisseden bu insan müsvetteleri, dünya varolduğu sürece ortaya çıkacak.
Bunun için mücadele gücü çok önemli; bıkmadan, yılmadan...
Örneğin İngiltere'de genç bir kız, alkollü araç kullanan gençler yüzünden hayatını kaybedince, başta basın ve toplum gücü olmak üzere müthiş bir direniş baş gösterdi.
Genç kızın ağzından, "ölüm anı" şiir diliyle gazetelerde yayınlandı. Bu öyle bir baskı yarattı ki, magandalar üzerinde... İçkili direksiyon başına geçenler azaldı.
Bu şiir İngiltere'de alkollü sürücüler yüzünden yaşamlarını
yitirenlerin anısına yazılmıştır.
****
Dün bir partiye gittim anne, bana öğütlediklerin aklımdaydı, "İçki içme yavrum" demiştin, sözünü tuttum. Yalnızca soda içtim anne.
Dediğini yaptığım için içim gururla doluydu, diğerlerine benzemedim ve içkili araba kullanmadım.
***
Ben doğru olanı yaptım anne, tıpkı senin dediğin gibi... Şimdi parti sona eriyor anne ve herkes içkili... Arabamı kullanmaya başladım anne, tam yola çıkacaktım, diğer araba beni görmedi anne, bana bir eşyaymışım gibi çarptı. Kaldırımda uzanmış yatarken yaralı, polisin "Bu çocuk sarhoş" dediğini duydum anne...
Bana çarpan sarhoşsa onun hatasını ben mi ödeyeceğim anne?
Burada ölüyorum anne, hayatım bir balon gibi sönecek...
Etraf kan dolu anne, benim kanımla.
Hissediyorum, birazdan öleceğim.
Sana son bir şey söylemek istiyorum anne,
Yemin ederim hiç içmedim,
İçen ben değil, onlardı anne...
***
Galiba bana çarpanla aynı partideydik, tek fark; o sadece sarhoş, bense ölüyorum anne.
İnsanlar neden içer anne?
Simdi keskin bir acı duyuyorum, tıpkı bıçak gibi.
Bana çarpan çocuk yürüyor, görüyorum. Bu haksızlık!
Kardeşime söyle ağlamasın anne, babama söyle cesur olsun.
Mezarımın başına "Babasının kızı" diye yazmayı unutmasın.
Birileri o gençlere içkili araba kullanmamasını söylemeli anne.
Nefesim tükeniyor, gittikçe halsizleşiyorum.
Ne olur ağlama arkamdan.
Son bir sorum var anne elveda demeden önce,
suçlu ben olmadığım halde ölen neden benim anne?
***
Bu şiir İngiltere'de alkollü sürücüler yüzünden yaşamlarını
yitirenlerin anısına yazılmıştır.
Dikkatinize...
GÜNÜN SÖZÜ
Aşk, herşeyi emreder ve herşeye hakkı vardır.
Beethoven
BİRAZ DA GÜLELİM
Temel askerliğini Yunan sınırında yapıyormuş ve canı çok sıkılıyormuş. Karşı tarafta nöbet tutan Yunan'a bir ıslık çalmış, elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan yine aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, Yunan oralı bile olmamış.
Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?"
demiş, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, Yunan yine bakmamış.
Nöbetler değişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş. Yunan'a hadi sınıra git, demişler Yunan da:
"Ben oraya gitmem. Orada bir deli Türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir kafa atacağım gözlerin yerinden fırlayacak, diyor."