Terim'in oyuncu değişiklikleri... Umut Bulut'un gol istikrarı... Trabzonspor ve Fenerbahçe'nin deplasman rahatsızlığı... Fenerbahçe'deki Alex krizi... Arasına karbon kağıdı konulmuş gibi hadiselelerle dolu olan 3 haftayı geride bıraktık
Haksızlık etmeyelim. Yeni durumlar da vardı. Misal Beşiktaş ve G.Antep'in ilk 3 puanı, Mersin ve Trabzon'un ilk mağlubiyeti, geçen sezonun gol kralı Burak Yılmaz'ın ilk golü, Kayseri'nin ilk puanı gibi. Ama arasına karbon kağıdı konulmuş hadiseleri alt alta sıraladığımızda mecburen yukarıdaki başlık oluştu. Neydi bu meseleler? G.Saray'ın yan top hastalığının sürmesi... Terim'in oyuncu değişiklikleri (Son iki maçta oyuna girenler: Burak, Amrabat, Aydın Yılmaz) Umut Bulut'un gol istikrarı... Trabzonspor ve Fenerbahçe'nin deplasman rahatsızlığı... Fenerbahçe'deki Alex krizi. Akhisar'ın deplasmanda pes etmeyişi... Hatta ve hatta bulduğu iki golü de son dakikada atması... Gençler'in 2. ve 3. haftada 1 puana sarılışı... Mersin'in iç saha fobisi. Elazığ'ın İzmir'deki 2. sınavında da galibiyet göremeyişi ve Sedat Bayrak'ın kırmızı kart kabusu... (İzmir'de forma giydiği iki maçta da kırmızı kart gördü. Birinin dakikası 66, ötekinin 77) Ayrıca dışarıda kazanan Sivas'ın içeride iki maçı da beraberlikle kapatması gibi. Örnekler çoğaltılabilir. Ama bu kadar benzerlik tuhaf değil mi sizce de?
TERİM'İN ISRARI
Bu benzerliklerin arasından bazı konu başlıklarını seçip klavye tuşlayalım o halde. Terim'in oyuncu değişiklikleri meselesine bakalım mesela. Görünen o ki Fatih Hoca'nın bu sezonki forma dağılımı genelde bu doğrultuda olacak. Yani Burak Yılmaz geçen sezonun gol kralı olsa da Umut atıyorsa Umut oynayacak. Yine büyük paralar ödenen Amrabat öyle kolay kolay hop diye forma bulamayacak. Şimdi diyeceksiniz ki "E Hamit kötü olmasına rağmen 3 hafta oynuyor ya" Hakılsınız da onun durumu biraz farklı. Bilindiği gibi Hamit geçen sezon doğru dürüst oynamadı. Ve Terim maç eksiğini kapatmak için hazırlık maçları dahil hep onu 11'de başlattı. Ancak adaptasyon evresi uzun sürerse o da kendini dışarıda bulur. Hal böyleyken bu kadar iyi bir kulübe olunca mecburen bazılarına öncelik doğuyor. Değişiklerin benzeşmesi de bu yüzden.
KRİZ BİTMEYECEK GİBİ
Gelelim Alex krizine. Görünen o ki bu mesele mutlu sonla bitmeyecek. İkili el ele verip tribünleri selamlasa da, hatta yan yana çıkıp sarmaş dolaş olsa da orada bir sorun olduğu belli. Aykut hoca serzenişte bulunuyor ama kendisi de şunu çok iyi bilmeli ki büyük oyuncular ile ilgili verilen kararlar her zaman bu tip krizlere neden olur. Çünkü kendisi de büyük bir oyuncuydu. Kendisiyle ilgili verilen kararlar da o camiada yıllarca unutulmadı. F.Bahçe orta saha sorununu oyuncu takyivesiyle çözebilir ama bu krizi çözmeden rahata eremez.
VE AKHİSAR
Son olarak Akhisar'a değinelim. 3 maçta 5 puan... Müthiş... Çünkü bu 5'in 4'ü dışarıdan. Asıl önemli olan ise başlarında özeleştiri yapan bir teknik adamın bulunması. Hamza hoca Kayseri maçı sonrası "Kötüydük" dedi. "Ve kötü olduğumuz bir günde bu puan için mutluyuz" diye de devam etti. Akhisar'ın bundan sonra da kötü maçı olacak ama sonuna kadar pes etmeden çaba ettiği taktirde eminiz ki bu ligde önemli işler yapacaktır. İyi haftalar.