• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ATILGAN BAYAR

Niçin Cumhurbaşkanı Erdoğan; niçin Başbakan Davutoğlu?...

atılgan.bayar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.04.2014, 00:00
Gezi olayları başladığı anda bu eylemin Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olduğu ve olası AK Parti adaylarının aday olmayacağını açıklamasıyla dinebileceğini yazmıştım.
Paralel yapının operasyonları başladığında, bu operasyonların Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olduğunu kayda geçirmiştim.
Türkiye'de son dönemde yaşadığımız birçok gelişme, sonuçları itibarı ile Cumhurbaşkanlığı seçimine yöneliktir ve Recep Tayyip Erdoğan'ın önünü kesmeyi hedeflemiştir.
Dolayısıyla, önümüzdeki birkaç aylık kısacık sürede milli iradenin şekillenmesini etkilemeye yönelik başka bazı hareketler de olacaktır.
Milli irade seçimlerle, tavrını net koymuş olsa da, komplocu ataklar dinmeyecektir.
Şaka değil; bu güne kadar Türkiye'de bütün Cumhurbaşkanlığı seçimleri kurumsal olarak 'devlet mutabakatı' ile yapılmış görünür.
Ancak, 'devlet mutabakatı' her türlü manüplasyona ve güç oyunlarına açıktı.
Şimdi, ilk kez 'millet mutabakatı' ile bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Ve bu aslında gerçek Devlet Mutabakatı anlamına da gelecektir.
Dolayısı ile Türkiye'nin önünde hem kendi geleceğini hem de dünyadaki fonksiyonunu oylayacağı yeni bir seçim var.
İşte bu seçim atmosferinde, Recep Tayyip Erdoğan'ın kimliği kadar, yanında işaret edeceği yeni yüzlerin de, başbakanlık için irade gösteren ve Erdoğan'ın 'ulusun lideri' kimliğini tahkim edecek yüzün de önemi var.
Kim ne derse desin, Ahmet Davutoğlu bbu önemli anıında irade göstermiştir.
AK Parti içerisinde Recep Tayyip Erdoğan çizgisinin temsilcisi Davutoğlu'nun yerel ve global anlamda dört önemli özelliği var.
1. Davutoğlu milletin organik evladıdır. Halkın içinden çıkmış ve halk ile hemhal olan kimliğini hiç bozmamıştır.
2. Ulusaşırı bir entelektüeldir. Küresel ölçekte saygındır ve entelektüel birikiminin zemini Türk-İslam coğrafyasıdır.
3. Hiçbir zaman Erdoğan liderliğine ihanet etmemiş, dahası kadrolar 'konjonktür beklerken' o sahip olduğu Anadolu ferasetine dayanarak Erdoğan'ın yanında pozisyonunu almış ve mücadeleye girmiştir.
4. Türkiye'nin gelecek kimliğini belirleyen dış politika inşası sürecinde müthiş başarılara imza atmıştır. Türk kamuoyuna 'başarısızlık' diye sunulan girişimlerinin tümü gerçek başarıdır. Türkiye'nin ilgi alanındaki coğrafyaların halkları Türkiye ile eş zamanlı hareket etmeye başlamıştır. Bu Cumhuriyet tarihinde bir ilktir!
İşte bütün bu sebepler dolayısı ile Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı da, Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı da artık değiştirilemez bir kader olma evresine girmiştir.
Kararı veren, en yüksek düzeyde Devlet Mutabakatı anlamına gelecek olan Millet Mutabakatı'dır.
Çünkü...
Türk geleneğinde; Devlet ile Millet birbirinde ayrı kavramsal ve fiziki yapılar değildir.
Çünkü...
Türk-İslam geleneğinde Devlet; Milletin değişim aygıtı, demektir.
Milletin önüne iki seçenek kondu:
Ya Yeni Dünya Sistemi'ne entegre olacaksın...
Ya Yeni Dünya Sistemi'ne ortak olacaksın...
Bu iki teklifin aralarındaki fark şuydu:
Entegrasyoncular, kuralları konulmuş bir yapıya eklemlenmeyi önerdiler. Ortakçıklar (participate) ise, madem sisteme dahil oluyoruz, kuralları birlikte koyalım tezini seslendirdiler.
Erdoğan ve Davutoğlu küresel kural koyucudur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA