• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Enflasyon sorun olur mu? CAHİT SÖNMEZ

Enflasyon sorun olur mu?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.11.2009, 00:00
Ekim ayı enflasyon rakamları beklentilerin oldukça üzerinde gelerek bir yerde sürpriz yaptı ve zaten şu sıralarda karışık olan kafalarımızı biraz daha karıştırdı. Piyasaların istikrarsız hareketleri yüzünden paniklediğimiz için her veriye şüpheyle bakıyoruz. Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) Ekim ayında yüzde 2.41 seviyesine çıkması panik halimizden dolayı ister istemez aklımıza şu soruları getirdi: Düşük enflasyon sürecinin sonuna mı geldik? Bundan sonra enflasyon yükselecek mi?
Ekim ayı enflasyon verisinin yüksek çıkmasının nedenlerini ortaya koyarsak soruların yanıtlarını da vermiş oluruz.

NEDEN YÜKSEK ÇIKTI?
Merkez Bankası'nca vergi indirimlerinin sona ermesi, TÜFE'nin bir önceki aya göre yüzde 2.41 ya da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.08 yükselmesinin temel nedeni olarak kabul ediliyor.
Vergi indirimlerinin sonlanması ile başta dayanıklı tüketim malları olmak üzere mobilya ve otomobil gibi diğer malların fiyatlarında arz ve talepten bağımsız olarak kendiliğinden ciddi oranlarda yükselme söz konusu oldu. Otomobil fiyatları yüzde 5.23, dayanıklı tüketim malları ve mobilya fiyatları ise verginin istisna tutulan kısmı eklenince sırasıyla yüzde 4.24 ve yüzde 9.13 arttı.
Vergi etkisinin yanı sıra TÜFE'nin yükselmesine katkı yapan diğer faktörü ortaya çıkarmak için önce Üretici Fiyat Endeksi'ne (ÜFE) göz atalım...
ÜFE Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 0.28 gibi oldukça küçük oranda bir sıçrama yaptı. Aralık ayından bu yana yıllık bazda baktığımızda ÜFE'nin sadece yüzde 3.90'larda kaldığını görüyoruz. Aslında ÜFE daha küçük gelebilirdi. Ancak tarım sektöründeki yüzde 1.13'lük artış, sanayi sektöründeki yüzde 0.10'luk avantajı götürüyor. Sonuçta ÜFE'nin düşük seviyelerdeki seyri TÜFE üzerinde maliyet baskısı yaratmıyor.
Bu yüzden TÜFE'deki artışın bir nedenin de tüketici taleplerindeki kısmi canlanmadan kaynaklandığını söyleyebiliriz.

BAZ ETKİSİ

Bir unsuru daha göz ardı etmeyelim...
Enflasyon gibi temel makro ekonomik parametreler bir önceki dönemle kıyaslanarak yüzdesel değişim ile ifade edildiğinden "kıyaslanan döneme ait rakam" da önemli bir belirleyici oluyor. Yani, kıyas yapılan dönemin verisi doğal seviyesinin oldukça altında kalmış ise bir sonraki dönemin verisi beklentilerin üzerinde çıkıyor. Ya da, çok yüksek ise bir sonraki dönemin rakamı yükselmemiş gibi görünüyor. Buna "baz etkisi" diyoruz. Bu açıklamanın ardından Ekim ayı TÜFE rakamında baz etkisinin de olduğunu rahatlıkla gözlemliyoruz.
Dolayısıyla, Ekim ayı TÜFE rakamının yüksek çıkmasının nedenlerini ve baz etkisini beraber değerlendirdiğimizde, enflasyonun bundan sonra yükselme trendine gireceğini kesinlikle söyleyemeyiz. Kısaca, düşük enflasyon bir süre daha devam edecek.
Küresel enflasyonların düşük seyrine de en çok merkez bankaları seviniyor. Çünkü, politika faiz oranlarını enflasyon faktörüne göre değil, tamamen büyümeye odaklı belirliyorlar. Bu bağlamda, enflasyon merkez bankalarının manevra alanını genişletiyor.
Para politikasının temel amacı "fiyat istikrarını sağlamak" olan FED iki günlük toplantısının ardından faizleri yüzde 0 seviyesinde bıraktı. Zira, enflasyon buna izin veriyor. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Ekim ayı enflasyonu bizi şaşırtmasın, gevşek para politikasına engel olmayacak ve Merkez Bankası faizleri bir süre daha düşük seviyelerde koruyabilecek.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA