• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez bankaları kararlı görünüyor CAHİT SÖNMEZ

Merkez bankaları kararlı görünüyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.12.2010, 00:00
Gelişmiş ülkelerin merkez bankaları tüm gayretleri ile ekonomilerini krizden çıkarmak için çaba harcarken, gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları "ısınma" kaygıları yaşıyor, enflasyonist baskıları dindirmeye çalışıyor. Ortaya çıkan bu resim karşısında, "bugünleri de görecek miydik" diye aklımızdan geçirmeden edemiyoruz. Çünkü, gelişmekte olan ülkeler krize girer, gelişmiş ülkeler "vah vah" derler, kemerleri sıkmamızı önerirlerdi. Şimdi, Yunanistan, İspanya ve İrlanda gibi Avrupa ülkelerine bizler diyoruz, "Çare yok! Kemerleri sıkacaksınız."
Küresel krizden çıkış sürecinde aldığı "inanılmaz önlemlerle" en cesur merkez bankası unvanını FED'in layıkıyla hak ettiğini söyleyebiliriz. 800 milyar dolar büyüklüğündeki bilançosunu yaklaşık 2.3 trilyon dolara kadar genişletti. Son olarak 600 milyar dolar daha tahvil alımı yapmaya hazırlanıyor. Aynı zamanda, elindeki tahvillerden itfası gelenler için likide dönmüyor ve aynı tutarda yeni tahvil alımı yapıyor. Böylece, piyasadaki paraya dokunmamış oluyor. Şu anda dolaşımdaki dolar miktarının 1 trilyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.

DOLAR SAÇMA MAKİNESİ
ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke'nin bol dolar saçma sevdasından dolayı lakabı "Helikopter Ben."
"Gerekirse helikopterle para atılmalı piyasaların üzerine" demişti. Yine geçen hafta, "Son aldığımız 600 milyar dolarlık önlem de ekonominin canlanması için yeterli olmazsa likidite vermeye devam ederiz" dedi Bernanke...
FED Para Politikası Kurulu üyelerinden "Şahinler" olarak tanımlanan üyelere rağmen "Helikopter Ben" rahatlıkla likidite enjeksiyonundan bahsedebiliyor. Peki, sonuç istediği gibi oluyor mu? Yanıtı kısmen şekilde verebiliriz. Tabii, bu kadar likiditenin sonucunda sadece biraz ayağa kalkmış bir ekonomi için dolar saçma operasyonunun amacına ulaştığını söylemek çok doğru olmayacaktır. 2010'un ilk çeyreğinde yüzde 3.5 gibi önemli bir büyüme performansı gösteren ABD ekonomisi başarısını ikinci çeyreğe taşıyamadı, büyüme rakamı yüzde 1.9'da kaldı. Üçüncü çeyrekte ise yine düşük sayılabilecek yüzde 2.5 büyümeye ulaştı. Yılın son çeyreğinde de benzer bir oran bekleniyor ABD ekonomisi için.
Avrupa Merkez Bankası (AMB), FED kadar cesur değil açıkçası. Her ne kadar gevşek para politikası uygulasa da, parasal genişleme konusunda temkinli olmayı tercih ediyor. Başkan Trichet geçen haftaki toplantı sonrasında faiz oranlarının değiştirilmediğini, yüzde 1 seviyesinde tutulduğunu açıkladı. Biraz piyasaları rahatlatacak şeyler de söyledi ama sesi biraz titreyerek. Avrupa coğrafyasındaki sıkıntıların kesinlikle göz ardı edilmeyeceğini ve hızla gereken önlemlerin devreye sokulacağının altını çizdi.

İRLANDA VE PORTEKİZ

Başkan Trichet Yunanistan deneyiminden sonra yoğurdu üfleyerek yiyor. Çünkü, Yunanistan krizinde hem AMB hem de başta Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri Yunanistan'a sahip çıkmamış, deyim yerindeyse kaderine terk etmişlerdi. Ama, euronun olumsuz etkilenmesi ağır basınca Avrupa olarak sahip çıkmışlardı Yunanistan'a. Şimdi, AMB İrlanda ve Portekiz'in hazine tahvillerini 100'ler milyon euro dilimler itibariyla almaya devam ediyor. Önlem amacına da ulaştı. Portekiz tahvilleri yeniden yüzde 6'nın altına, İrlanda'nın 10 yıllık tahvil faiz oranları yüzde 8.5'nin altına geriledi.
Bu arada gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları da aşırı ısınmayı gerekçe göstererek para politikalarını kısmen sıkılaştırmaya başladı. Çin kısa vadeli faiz oranlarını 50 baz puan yükseltti. Brezilya Merkez Bankası da enflasyonist baskı yüzünden "İhtiyatlı" para politikalarına geçeceğinin sinyallerini veriyor.
Son olarak Türkiye'ye değinelim. Merkez Bankası iç talepteki yükselişe tek başına itibar etmiyor, buna zayıf dış talep eğilimini de ekleyip ekonomik ısınmanın tanısını toplam talep nezdinde koymaya çalışıyor. Sonuç olarak da, toplam talebin şimdilik bir enflasyonist baskı oluşturacak güçte olmadığı değerlendirmesi yapıyor. Bizce de haklı Merkez Bankası. Henüz parasal sıkılaştırmayı gerektiren ekonomik koşullara ulaşmadık, Çin ve Brezilya gibi...



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA