• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
IMF, gelecek yıla umutla bakmıyor CAHİT SÖNMEZ

IMF, gelecek yıla umutla bakmıyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.10.2011, 00:00
IMF, rutin olarak 6 ayda bir yayımladığı "Dünya Ekonomik Görünüm" raporunu geçen hafta içinde kamuoyuna duyurdu. Bu yıl küresel ekonominin çeşitli zorluklarla boğuştuğunu vurgulayan IMF, ne yazık ki, gelecek yılın daha da zor geçeceğini açıkça dile getiriyor raporunda. Özellikle bir cümlesi çok çarpıcı: "Küresel ekonomi tehlikeli yeni bir sürece girecek."
2012 yılından oldukça karamsar olan IMF, bu yılla ilgili değerlendirmelerine de raporunda yer veriyor. Ön plana çıkardığı 2011 yılı ile ilgili tespitlerine kısaca göz atalım, sonra da yorumlamaya çalışalım...
* Küresel ekonomik faaliyetlerin hızı sürekli geriliyor.
* Güven faktörü hızla zayıflıyor.
* Her geçen gün aşağı yönlü riskler artıyor.
* Gelişmiş ülkelerin içinde bulunduğu sorunlar tahmin edilenden daha kötü boyutta.
* Büyüme hızları yüksek olmasına rağmen, gelişmekte olan ülkeler, özellikle yeterli politika sıkılaştırması yapamamış ve iç talebi zayıf olanlar, yeniden belirsizliğe doğru gidiyorlar.

ÜÇLÜ SACAYAĞI

Strauss Kahn'ın skandal gidişinden sonra başkanlığa gelen Lagarde yaptığı konuşmalarda IMF'nin küresel ekonomilere karamsar bakışını belli ediyordu. Lakin, raporu okuyunca IMF penceresinden kürsel ekonominin görünümünün daha da vahim olduğu anlaşılıyor.
Tüm eleştiri ve olumsuz beklentileri ışığında, IMF'nin hayati önem taşıyan 3'lü sacayağından oluşan temel önlemin alınması gerektiğinin kalın çizgilerle altını çiziyor.
Birincisi, maliye politikaları. IMF'nin önerisi maliye politikalarının sıkılığının ülkelerin içinde bulundukları ekonomik koşullara göre ince ayar yapılmasından yana. Aşırı sıkılaştırmanın da iç talebi daraltacağı, dolayısıyla büyüme hızını köstekleyeceği hatırlatması yapıyor IMF.
İkincisi, finansal tedbirler. Finansal piyasaların kırılgan olması reel ekonomiyi de zora sokuyor. Bu bağlamda, özellikle sağlam bankacılık sistemine ihtiyaç var. Alılacak finansal önlemler ile mali yapıların güçlendirilmesi ve ödeme zorluğu içine girmeyecek bankacılık sektörüne sahip olunması, olmazsa olmaz koşullardan bir tanesi. Üçüncüsü ise, dış dengelerin yeniden sağlanması. Son yıllarda, üretim maliyetlerindeki asimetrinin de etkisiyle, dış ticaret dengeleri tamamen bozuldu. Başta Çin olmak üzere, Uzakdoğu Asya ülkeleri dış fazla verirken, birçok gelişmiş ülke dış açık veriyor. Sonuçta iç ve dış talep arasındaki denge de kayboluyor.

ABD VE EURO BÖLGESİ
Raporda diğer öne çıkan konular ise, malumunuz, ABD ekonomisinin büyüyememesi ve Euro Bölgesi ekonomilerinin borç çıkmazı. İşte bu yüzden IMF her raporunda gelişmiş ülkelerin büyüme hızlarını aşağı doğru revize etmek zorunda kalıyor. Eylül raporunda, ABD'nin büyüme hızını 2012 yılında yüzde 1.8'e, Euro Bölgesi'nin büyüme hızını da yüzde 1.1'e kadar düşürdü.
IMF bu iki büyük ekonomiye, gözlemlediği riskleri göz önünde bulundurarak tavsiye niteliğinde diyebileceğimiz önerileri hatırlatıyor... ABD'nin almasında fayda gördüğü önlemlerin birinci sırasında gevşek para politikalarına devam etmesi gerektiği geliyor. Maliye politikaları konusunda ise biraz sıkılaştırıcı yönde adımların atılmasının, notunun düşürüldüğü bir dönemde, hazine kağıtları risk algılamasına pozitif yönlü katkı yapacağı ima ediliyor. Euro Bölgesi'ne tavsiyesi ise yapısal reformlar, yani kemer sıkma politikaları yönünde yoğunlaşıyor.
Bu arada, Türkiye de, deyim yerinde ise nasibini alıyor IMF'den. Yine malumumuz olan konular vurgulanıyor ve Türkiye ekonomisi açısından risk teşkil ettiği önermesi yapılıyor. Aşırı kredi genişlemesine bağlı olarak iç ve dış talepte ortaya çıkan farklılaşma ve sonucunda cari açık.
Sözün özü, raporunun ana fikri, küresel ekonominin kritik süreçten geçtiği, gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerin böyle bir sürece hazırlıklı olmaları.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI