Ütopyanın kelime anlamı şöyle; 'Aslında var olmayan tasarlanmış ideal toplum'! Yine Yunan dilinden dünyaya armağan bir kavram/kelime, karşılığı da kelime köklerine bakacak olursak tam anlamıyla 'olmayan ideal ülke/yer'. Platon, 'Devlet' adlı eserinde güzelce anlatır kendi ideal toplumunu ve nasıl yaşanırsa mutlu olunacağını. Üçe ayırır toplumu, kanaatkar işçiler, cesur askerler ve erdemli yöneticilerden bahseder. Platon'dan sonra ütopyadan bahseden ve bu konuyu ele alan onlarca filozof olmuştur. Farabi de en önemli düşünürlerden biridir, Doğu felsefesinde ütopik devleti, yani adil ve erdemli bir toplumu yöneticileri üzerinden anlatır. Özelliklerini sıralar ve şöyle der, yönetici peygamber vasıflarına sahip olmalıdır! Sıkıcı mı geldi size; konuyu 'mastürbasyona' getirmemi mi bekliyorsunuz? Biraz daha bekleyin o halde! Veya "Çok beklersiniz" mi desem bilemedim...
Haber çok çarpıcı, bugüne kadar bir kez bile rast gelmediğim programın adını "yayında mastürbasyon yapıldı" haberi/cümlesiyle duymuş oldum. Bir eve tıkılan bir grup insanın birbirini yemesi üzerinden reyting bekleyen, bir şekilde içeriği kurgulanmış bir şov programı gibi gelir bana, bu ve benzerleri. Öylesine bir seyirlik, bir şey vaad etmeyen, seyirciye bir gram faydası olmayan, eğlendirmeyen, fikri anlamda bir katkısı olmayan, sebepsiz bir yayın. Belki yanılıyorumdur, belki yayıncıların bu müthiş şovunu anlayacak kapasitem yoktur; olabilir. 'Biri Bizi Gözetliyor'lardan beri aynı şeyi düşünürüm, ülke yarışmayla yatıp kalkarken bir kez bile seyretmediğim için kendimi "dışlanmış, garip, yalnız" hissettiğim günlerdi! İşim gereği televizyon izlemeye vakit ayırıyorum, popüler kültürden ve dünyadan haberim olsun istiyorum, insanları neyle uyutuyorlar, neyle mutlu ediyor veya seyirciyi nelerle kandırıyorlar bilmek istiyorum. Artık gördüklerimden hiç hoşlanmıyorum; insanları aptal yerine koyan, ahlaksız, hadsiz yayınlardan bıktım usandım! Kimsenin o seviyede olduğunu düşünmüyorum, yayında mastürbasyon yapılması veya yapılmaması zerre kadar umurumda değil! Yayın başlı başına zaman kaybı. İzlenmemesi bu yüzden, izlensin diye kanalın diğer programlarında 'Ütopya'dan bahsedilmesi bu yüzden. Ütopya, var olmayan ülkedeki ideal insanlardır diyen bütün filozoflar yanılmış olabilir mi? George Orwell, 'distopya'yı anlattığı '1984' adlı eserinde gelecek hakkında korkularını dile getirirken, korkarım bizim televizyonculuk anlayışımızdan da bahsediyordu! Dedim ya mastürbasyon en masum davranış biçimi şöyle bir uzaktan ekrana bakacak olursak. Acun Bey, gençler sizi çok seviyor ve izliyor; onlara ütopyanın gerçek anlamını öğretmek ve işi primitif boyuttan çıkarmak sanırım size düşüyor...
Gördüm duydum söyledim
*Sinan Akçıl, Ebru Şallı'ya evlenme değil de 'değerledirme' teklif etmiş! Anlayan var mı? Dedim ki kendi kendime, "Belki yeni bir jargondur, belki bilmediğim bir başka anlamı vardır bu cümlenin", eşe dosta sordum, bilen çıkmadı. Akçıl tez vakitte açıklama yapmalı... Yoksa ben de ağlayacağım...
Gördüm duydum söyledim
*Sinan Akçıl, Ebru Şallı'ya evlenme değil de 'değerledirme' teklif etmiş! Anlayan var mı? Dedim ki kendi kendime, "Belki yeni bir jargondur, belki bilmediğim bir başka anlamı vardır bu cümlenin", eşe dosta sordum, bilen çıkmadı. Akçıl tez vakitte açıklama yapmalı... Yoksa ben de ağlayacağım...
*Özge Ulusoy'a evlilik hakkında ne düşündüğü sorulmuş bir magazin programında. "Şu anda öyle bir planım yok" demiş Özge. Bekar kadınlara evlilik konusunun sorulması bana artık çok sıkıcı geliyor. Çok ama çok sıkıcı.
*Sevil Atasoy, genç eşinden boşandı! Haber böyle verildi! İlla 'yaş'a vurgu yapılacak, illa altı çizilecek değil mi? Bundan da sıkıldım.
*Defne Samyeli albüm çıkaracakmış! Ne garip değil mi, hayata bambaşka bir yerden başlayıp, başka yerlere gelmek ve en sonunda yine tam tersi bir yol seçmek. Çok da iyi yapar eğer gönlündeki buysa; kaç kişi hayallerini gerçekleştirebiliyor ki?