Güney Afrika'da devam eden 2010 Dünya Kupası'nda Türkiye yok.
Hakemimiz de yok.
Ama yokken öyle büyük bir prestij kazandık ki keyfimize değmeyin gitsin.
Çünkü Türk Milli Takımı'nın kupaya katılan pek çok takımdan daha iyi olduğu açıkça kabul edildi.
Hele hakemlerimiz. Hani sezon boyu verdikleri kararlar haftalar boyu tartışılan, haksız yere çarmıha gerilen hakemlerimiz ve onların başı Oğuz Sarvan öyle aklandılar, öyle itibar kazandılar ki, ne kadar sitem etseler az şimdi.
* * *
Dünya Kupası'nda düdük çalan, bayrak sallayan anlı şanlı hakemler öyle hatalar yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar ki, yenilir yutulur değil. Yarım metre içeri giren top gol sayılmıyor.
Bariz ofsayttan gol vize alıyor, koşmaya çalışırken elini koruyamadığı için "Kırmızı kart gören" futbolcular var.
Özetle hakemlik adına işlenecek ne halt varsa tekmili birden Güney Afrika'daki Dünya Kupası'nda.
Durum böyle olunca ünlü yazarlarımız, yorumcularımız da Türk hakemlerinin haklarını yediklerini kabul ediyor ve "Bizim hakemlerimiz bunların yanında kral. Hata yapıyorlar ama böylesine fahiş değil.
Biz hakemlerimizden memnunuz ve bir daha da ağır eleştirilerden kesinlikle kaçınacağız" diyorlar. Tarafsız yorumlarıyla tanıdığımız otorite Rıdvan Dilmen'in NTV'deki şu sözleri Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Merkez Hakem Komitesi Başkanı Oğuz Sarvan ve hakemlerimize eleştirilerle geçen yorucu bir sezonun yorgunluğunu mutlaka unutturacaktır:
"Dünya Kupası'ndaki yönetimleri gördükten sonra Oğuz Sarvan ve hakemlerimizden özür dilemeliyiz."
Ne diyelim, geç oldu ama temiz oldu.
hayattan
Milli Park ve atlı jandarmalar
Kuşadası Dilek Yarımadası Milli Parkı, flora (bitki) ve fauna (hayvan) yönünden Türkiye'nin en zengin milli parklarından kabul ediliyor. Küçük ve Büyük Menderes arasında kalan Dilek Yarım Adası, 500 milyon yıllık Menderes kütlesinin bir parçasıdır. En yüksek yeri Dilek tepesi, Yarımadada pek çok derin kanyon ve vadiye bölünmüş. Akarsularla parçalanmış vahşi bir görünümü var. Bu kanyon ve vadiler çeşitli hayvan ve bitki türlerinin barınağı konumunda. Yerli turistlerden çok Avrupalıların rağbet ettiği bir cennet. Orman yangınları nedeniyle Milli Park, Jandarma At Köpek Eğitim Merkezi'nden gelen atlı jandarma astsubaylar tarafından korunuyor.
Bu uygulama, Çanakkale, Antalya gibi turizmin yoğun olduğu yerlerde de başlatılmış. Bravo doğrusu.
hayattan
Jandarmanın damacana suyuna ilgi büyük
Türkiye'de son günlerde yaşanan terör olaylarında hayatını kaybeden askerlerden sonra Jandarma Asayiş Vakfı'nı desteklemek için kurulan JAVSU satışları arttı.
İzmir Alsancak'ta ailesi ile birlikte JAVSU'nun tek temsilcisi olan Erol Arabacı, "Türk insanı askerine destek olmak için bizden su almaya başladılar" dedi. 2003 yılında Ankara Kızılcahamam'da kurulan JAVSU, 2009 yılında Tüm Tüketiciler Birliği'nden kalite hizmet ödülü aldı.
Elde edilen gelirle jandarma teşkilatının güçlendirilmesinin amaçlandığını belirten JAVSU İzmir Kahramanlar Bayi (232-441 48 01-0535 493 36) Erol Arabacı, "JAVSU, Ankara, İstanbul, İzmir'den sonra Karabük, Zonguldak, Safranbolu, Yozgat Yerköy, Alanya ve Bodrum il ve ilçelerinde hizmet veriyor. İzmir'de sıkıntımız tek bayi olmam. Günde 30-40 damacana su satarken terör örgütü PKK'nın askerlerimizi şehit etmesinden sonra 60-70 damacanaya çıktı. Keşke askerlerimiz şehit olmasa da yine 30-40 damacana satsam. Türk insanı çok vefakar" diyor.
fıkra
İşin kötüsü
İki işadamı sokakta karşılaşmışlardı. Biri, arkadaşının kaygılı olduğunu farketti ve sordu. Öteki, "Hiç sorma" dedi ve ekledi:
"Bugün yaptığım bir işte 100 bin lira kaybettim."
"O kadar üzülme canım. Bu parayı şu veya bu şekilde tekrar çıkaracağından eminim."
"Olabilir. Asıl canımı sıkan, o yüz bin liranın içinde on bin liranın bana ait olmasıydı."