CHP'nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay tarihini açıkladıktan sonra görüş alışverişinde bulunmak üzere eski Genel Başkan Deniz Baykal ve eski Genel Sekreter Önder Sav ile bir araya geldi. Görüşmeler tamamlandıktan sonra her ikisi de değişik cümlelerle çarşaf liste ile Parti Meclisi'nin saptanmasının parti içi demokrasisi açısından daha kucaklayıcı olduğunu söylediler.
Hakkı Ülkü, CHP ile özdeşleşmiş bir eski belediye başkanı ve milletvekili...
Ülkü, "Eski genel başkanımız ve eski genel sekreterimizin çarşaf liste istemesi hiç ama hiç bir samimiyet taşımıyor, ayrıca inandırıcı da olamıyor" diyor ve ekliyor:
"17 yıl bu ikili partiyi yönettiler ve kendileri gibi düşünmeyen gerçek partilileri blok liste uygulamasıyla ya ekarte ettiler, ya ihraç ettiler ya da partiden ayrılmalarına neden oldular. Yetmedi, karşılarına aday çıkmasın diye divan önünde kurultay delegelerinin yüzde 20'sinin imzasını tüzüğe koydular."
* * *
Hakkı Ülkü'nün yaptığı açıklamaya göre, Baykal ve Sav ikilisi yüzde 20'yi aşan Mustafa Sarıgül'e adeta "Niçin karşıma çıktın?" diyerek bir genel başkana yakışmayan üslupla hakaretler ederek hamam böceği gibi ezdiler. Ardından bir başka kurultayda Haluk Koç 260 imza toplayıp aday olmak için tribünlerde "ezik" bir şekilde beklemek zorunda bırakılmıştı. 173 imzada kalınca, öyle sevinmişlerdi ki görmeye değerdi.
* * *
Hakkı Ülkü'yü dinlemeye devam:
"Kendilerini 'küçük olsun, benim olsun' anlayışına öylesine kaptırmışlardı ki divan başkanlıklarını bile kendileri saptıyor yerelde hiç kimseye güvenmiyorlardı. Böyle bir ortamda, Manisa Saruhanlı Kongresi'ni yönetmek üzere ilçe örgütü büyük bir cesaretle beni davet etti. Gündemdeki maddeler görüşülüyor ve her şey yolunda gidiyordu. Konuşmak isteyen herkes konuşuyordu. Sıra, aday olmak isteyenlerin divana başvurusuna gelmişti. Mevcut ilçe başkanından başka belediye meclis üyesi bir arkadaşımız da aday olmak istediğini belirtti. Az sayıda (176) delege olduğundan tüzüğün istediği koşullara katılmadığımı ama kongrede uyulması zorunlu bir kural olduğundan her iki adayın delege sayısının yüzde 20'si olan en az 35 imza toplamaları gerektiğini söyledim. İlçe başkanlığını yürüten ve yeniden aday olan arkadaşımız bir çırpıda 75 imza topladı. Diğer aday 32 imzada kaldı, zaman dolmak üzereydi. Divanı terk ederek çay kahve içen delegelere gittim ve 32 imzayı 36'ya çıkarttım.
Sıra adayların konuşmalarına geldi. Onu da divan olarak kura ile saptadık. Her iki aday düşüncelerini söyledi ve oylamaya geçildi. İmzaları zorla tamamladığımız aynı zamanda belediye meclis üyemiz olan arkadaşımız 65 oy aldı. Sonradan öğrendiğime göre bahse konu olan adayımız eğer imza toplayamamış ve konuşamamış olsaymış o gün partiden istifa edecekmiş.
Kim bilir kaç gerçek partilimiz bu yaklaşım olmadığından partiden istifa etti.
O nedenle sayın eski genel başkanımız ve sayın eski genel sekreterimizin çarşaf liste istemesi hiç ama hiçbir samimiyet taşımıyor, ayrıca inandırıcı da olamıyor."
eğitim
Staj dosyaları ücretsiz olamaz mı?
Karşıyaka Suzan Divrik Kız Meslek Lisesi öğrencilerinden bir grup, okuldaki "iş dosyası" uygulamasından şikayetçi.
Bir başka adı ile bu "staj dosyaları" benzeri okullarda ücretsiz.
Öğrencilerin verdiği bilgiye göre, Suvan Divrik Lisesi'nde ise 15 TL.
Eski para ile 15 milyon...
Öğrenciler, "Bu parayı ödeyeyemiyecek durumda olan arkadaşlarımız var" diye ve bu uygulamanın kaldırılmasını istiyor.
Aynı yöndeki şikayetler öğrenci velilerinin de dilinde...
laflama
* Evet, sevgi karın doyurmaz, çünkü bizim Sevgi yemek yapmayı bilmez!
* Artık o söz şöyle değişti: "Tatlı yiyelim, Chat'te konuşalım!"
* Türküm, doğruyum, çalışkanım ama yıllardır işsizim!
* Artık çocuklara "Büyüyünce ne olacaksın?" diye sorduğunuzda, "Ben büyüyünce iş arayacağım" yanıtını alıyorsunuz!
İbrahim Ormancı'dan
küpe
İnsanların büyük hırsları olmasa, daha küçük şeylerle pekala mutlu olabilirler.
Longfellow
fıkra
Nefret
Bir toplantıda okullarda seks eğitimi tartışılıyordu.
Kadınlardan biri: "Ben bu eğitime taraftarım, fakat okullarda verilmesine tümüyle karşıyım" dedi.
Bir başkası sordu: "Anlayamadım. Hem taraftarsınız hem de karşı. Nasıl oluyor bu çelişki?"
İlk konuşandan cevap geldi: "Okulda cebir, geometri okudum ve tüm yaşamım boyunca her ikisinden de nefret ettim de ondan..."