1 Nisan şakasının ortaya çıkışı ile ilgili birkaç rivayet bulunmasına karşın en çok itibar göreni budur. Ayrıca 1 tane daha vardır oda Türkleri zamanında hile ile yendikleri gün olan 1 Nisan'dır, büyüzden hile günü de denir.
Rivayete göre, Fransa'da 1564'e kadar yıl 1 Nisan günü başlarmış. Fakat o yıl Kral Charles IX takvimi değiştirme kararı vermiş. Ve 1 Ocak uygulamasına geçilmiş. 1 Ocak 1565 tarihinde herkes birbirine hediyeler sunmuş, "mutlu yıllar" dilemiş.
Fakat 1 Nisan gelip çattığında bazı cingöz muzipler, sanki yılbaşı kutlanıyormuşçasına, eskiden olduğu gibi yine hediyeler alıp vermişler. Bunu muziplik nedeniyle "şaka" niyetine, "gülmek için" yaptıklarını üretmişler. İşte böyle bir ortamda muziplik yapmayı sevenler balık avcılarını kandırmak için ırmaklara çiroz ringa balıkları atmışlar. Atarken de "Nisan Balığı" diye bağırmışlar.
Günümüzde tatlı sulara balık atılmıyor, ama balık şeklinde çikolatalar yeniliyor, dostlar işletiliyor, insanların arkasına kağıttan balıklar iliştirilerek gülüşmelere yol açılıyor.
* * *
İşte, Nisan 1 şakalarından biri...
* Yıl 1957... BBC'nin saygın haber programı "Panorama", ılık geçen kış nedeniyle ağaçlarda artık spagetti yetişmeye başladığını duyurdu. Bunun ardından köylülerin artık ağaçlardan spagettinin hasadını yapmaya başladığı açıklandı. Bir anda televizyon kanalına telefon yağmaya başladı, tüm izleyiciler kendi spagetti ağaçlarını nasıl yetiştirebileceğini soruyordu. Telefonu açan BBC yetkilileri de 'bir kutu domates soslu spagettiyi ekin ve tutması için dua edin' yanıtını veriyordu. Sonunda bunun bir şaka olduğu anlaşıldı.
seçime doğru
CHP'li Muhsin Kurt'tun toplantıları miting gibi
Kalabalığa bakılırsa, halk kararını çoktan vermiş, bakalım Ankara doğru seçeneği bulabilecek mi?
Muhsin Kurt, değişik bir siyasetçi...
Her toplantısı mitingden farksız...
Koltuğundan şöyle bir doğruluyor ve konuşuyor:
"Bu ülkenin insanları, aralarından çıkan, kendileri gibi yaşayan ve düşünen hizmet adamları arıyor. Seçileyim ve Ankara'ya gideyim. Böylece sizin de Ankara'da bir kapınız olsun. 'Bizim Muhsin' diye kapıma dayanın..."
* * *
Muhsin Kurt'un her toplantısı kentin çeşitli kesimlerinden gelen insanlarla dolu.
Kurt, "Bunlar arasında önceki seçimlerde sandığa gitmeyenler de var, başka partilere kerhen de olsa oy verenler de var. Bu insanları bizim yanımızda görmekten gurur duyuyorum" diyor ve ekliyor:
"Tükiye yüzde 99'u Müslüman bir ülke. Ne var ki, bu topraklar üzerinde işsizlik, eşitsizlik ve güvensizlik hüküm sürüyor. Biz bu olumsuzlukları ortadan kaldıracağız."
* * *
Muhsin Kurt'a: "Niçin CHP?" diye sorduk.
Cevabı şöyle:
"CHP'de beklenen değişimi ve dönüşümü gördüm ve yaşadım. Sonra, aday olmaya karar verdim. Bu değişime ruh ve anlam kazandırmak lazım. Onun için destek istiyorum. İnanıyordum ki, bu desteği bulacağım."
Muhsin Kurt'un en büyük destekçileri eşi Nural Kurt, kızları Açelya, Özgecan, Ecemsu, Kardelen ve Birsu.
Selahattin Tural Bakırçay'a güveniyor
Diş hekimi Selahattin Tural 1953'de Of'ta doğdu, Bergama'da büyüdü, sonra İzmir Atatürk Lisesi'ni bitirdi. 1978'de de Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden mezun oldu.
Selahattin Vural, 18 yaşında iken CHP'ye üye oldu. 12 Eylül 1980'de siyasi partiler kapatılıncaya kadar bu üyeliği devam etti.
1982 Anayasası sonrası kurulan partilerden SODEP'in Bergama'daki kurucu üyelerinden oldu.
O günden bu yana süregelen Konak Diş Hastanesi'nde görevinden ayrıldı ve önümüzdeki seçimler için adaylığa soyundu.
Selahattin Tural şimdi CHP İkinci Bölge aday adayı.
En büyük desteği de Bakırçay havzasından alacağından emin.
"Niçin adaylık?" sorusuna Tural'ın cevabı madde madde şöyle:
* Aydınlanma devrimi için,
* Çağdaş, cumhuriyetçi ve özgürlükçü demokrasi için,
* Hukuk devleti için,
* Bağımsızlık için,
* Demokratik, çoğulcu, eşitlikçi bir anayasa için.
Selahattin Tural, diş hekimi Ayşe Tural ile evli. Kimya mühendisi bir kızı, Tıp fakültesinde okuyan bir oğlu var.
geçmişten
Baytar mısınız?
Densizin biri Mehmet Akif'e sordu:
"Siz baytar mısınız?"
Mehmet Akif'in cevabı şöyle oldu:
"Evet! Bir yeriniz mi ağrıyor?"
küpe
Aşk, aç insanın değil, tok insanın harcıdır.
Euripides