Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinde Haziran'da rektörlük seçimleri var.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, "Yarım durumdaki projelerimi tamamlamak için bir dönem daha..." diyor ve ekliyor:
"Üniversitemizi başka bir boyuta taşıyacak projelerdir bunlar. Aslına bakarsanız dört yıl rektörlük için kısa süre. En az altı yıl olması lazım."
Genel Cerrahi Anabilim Dalı ve Organ Nakli Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun da, "Üniversitemizi çağdaş, özgürlükçü ve sürekli kendisini yenileyen seviyeye hep birlikte taşımak istiyoruz" diyor ve kararı veriyor: "Bu yarışta ben de varım..."
Prof. Dr. Ata Erdener ve EÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu'nun da bu yarışa katılabilecekleri EÜ kulislerinde konuşuluyor.
***
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, "Yaptığımız hamlelerin tümünden sonuç alabilmek için bir dönem daha lazım" diyor.
Bu üniversitenin Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Dicle ile Romatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurullah Akkoç da adaylığını açıkladı.
Her iki üniversitede daha yeni yeni adaylar beklenirken, bir araştırma da üniversitelerin koridorlarını karıştırdı.
İşte o araştırmadan geriye kalanlar...
***
Bir üniversite çalışanı Mehmet Kanik'in görüşü:
"Rektörlük seçimlerinde idari personelin de oy kullanmasını istiyoruz. Rektörlük idari bir kadro, akademik bir kadro değil, neden idariler oy kullanamıyor. Hatta daha ileri giderek öğrencilerin de aktif bir şekilde müdahil olmaları lazım."
Erdoğan Süner:
"28 yıllık bir üniversite çalışanı olarak öneriyorum: Mevcut sistem değişmelidir. Rektör seçimlerine en azından öğretim görevlisi, okutman, uzman gibi akademik personellerin yanı sıra başından beri yok farz edilen ama en çok etkilenen ideri personelin de katkısı sağlanmalıdır."
Mehmet Ata :
"Nüfusu 500 binin altındaki illere o şehir doğumlu rektör atanmaması. Bu durum üniversitelerimizi yerelleştirmektedir. Hatta aynı şehir doğumlu akademik personelin de kendi şehrinde çalışması belli bir yüzdelik dilimine bağlanmalıdır."
Yağmur Bereket:
"öncelikle 80 darbesinin ürünü olan bu rektörlük yetkileri düzenlenmelidir. Üniversitelerin demokratikleşmesinin önünün açılması için tüm öğretim elemanları oy kullanabilmelidir."
kentten
İzmir'de Elvan rüzgarı
On-Art İletişim Danışmanlığı bünyesinde gerçekleştirilen Art 10 Fikir Atölyeleri, İzmirlileri bu kez, dünyayı yönetenlerin stresini alan Elvan Demirkan'la buluşturuyor.
Beyaz Saray, Amerikan Savunma Bakanlığı-Pentagon, IMF, USA Today ve Time dergisi gibi dünyaca tanınmış özel kurumlarda ve hükümet organizasyonlarında uygulamalı eğitimler veren İntegral Yaşam Danışmanı ve Stres İdaresi Uzmanı Elvan Demirkan, 3 bestseller kitabının ardından yeni çıkan kitabı "Akıllı Arzular" nedeniyle Türkiye'de ve 10 Nisan 2012 Salı günü Art 10 Fikir Atölyeleri'nde İzmirliler ile "Bizi Gerçekten Mutlu Edecek Olan Ne?" başlıklı söyleşi-kokteyl ve imzanın bir arada gerçekleştirileceği çok özel bir konseptle buluşuyor.
Key Hotel'deki "Erken Akıllan, Geç Yaşlan" mottosundan hareketle Elvan Demirkan, modern insanın mutluluk arayışına dair çok özel paylaşımlarını ve farkında olmadığı önemli noktaları nasıl keşfetmesi gerektiğini anlatıp, katılımcısının kendi gerçeğiyle yüzleşerek iç dünyasına keyifli bir yolculuk yapmasını sağlayacak.
Verilecek kokteylde ise Sevilen Şarapları ve Feast'in kanepe ve aperatiflerini tatma imkanı bulacak İzmirliler için söyleşi sonunda kitaplarını da imzalayacak olan Elvan Demirkan'la hem kokteyl, hem söyleşi, hem de imza etkinliğini bir arada sunan bu çok özel buluşma, 10 Nisan Salı akşamı saat 19:00'da Key Hotel'de...
Sınırlı sayıda katılımla gerçekleştirilen konsept etkinliklere dair bilgi almak ve kayıt için: 0232 421 44 40 ve atolye@on-art.net
küpe
Gençliğin güzel bir yüzü, ihtiyarlığın güzel bir ruhu vardır.
Refik Halid
günün fıkrası
Tersi olmuş
İki arkadaş aralarında kadınlar üzerine konuşuyorlardı.
Biri:
"Onları anlamak zor" dedi.
"Hiç değil, onları bir kere tanımak yeter."
"Sence onlara nelerden bahsetmeli?"
"Bu da soru mu, güzelliklerinden tabii..."
"Kolay, ama ya güzel değillerse?"
Arkadaşı bir an düşündükten sonra cevap verdi:
"Bu daha kolay... O zaman başka kadınların çirkinliklerinden bahsedersin."
laf
Paşa gönlün bilir" derdi babası hep, O da gitti , general oldu!...
İ. Ormancı