KSK'nin eski futbolcularından biri olan Savaş Üzümcüoğlu, KSK'nin Onursal Başkanı Selçuk Yaşar'a gönderdiği mektupta ilginç bir tablo çiziyor ve diyor ki:
"Mustafa Kemal Atatürk'ün Ay-Yıldızla ödüllendirdiği, 100 yıllık çınar olan kulübümüze yıllarca, sporcu, yönetici ve başkan olarak hizmet verdikten sonra, yeter demeden bu günlere dek, Onursal Başkanımız olarak kimsenin yapamadığı, yapmadığı inanılmaz büyüklükte maddi ve manevi desteklerinizden ötürü teşekkür ediyorum. Allah sizden razı olsun.
Siz Karşıyaka'nın simgesi olarak, anıtı dikilecek kişiydiniz ve öyle de oldu. Bu konuda Sayın Cevat Durak Başkanıma ve meclis üyelerimize de teşekkür ediyorum."
SİZİ MUTLU EDEMEDİK
Ve, ardından bir itirafa ne dersiniz:
"60 yıllık KSK sevdanızın karşılığında, sizi birkaç şampiyonluk dışında mutlu edemedik, bizi affediniz.
Her sene yeni sezonda, yeni sayfa açarak sizden maddi yardım istedik, verdiniz. Her sezon yeni yönetimler oluştu."
BECERİKSİZ HOCALAR
Savaş Üzümcüoğlu, deneyimli ve kültürlü bir sporcu. Yaşadıklarını deneyimlerinin süzgeçinden geçirip şöyle aktarıyor:
"Örneğin: Bir kaç yıl önce üst üste play-off'ta final oynayan takımı yeni sezonda yeni hocaya emanet ettik. O da (Bu takım oyun sistemime uygun değil) dedi, 7 oyuncu ile yollarını ayırdı, 9 yeni oyuncu aldı. (Hoca ne yapıyorsun, bu takım bozulur mu?) diyemedik. Takım Bolu kampında 6 hazırlık maçı yaptı, 6 mağlubiyet aldı. İki aylık başarısızlıktan sonra bu hocayla yollar ayrıldı. Boşa giden paralar, gereksiz yere ödenen tazminatlar...
Yeni umut, yeni sayfa açıldı, yeni hoca geldi. Ben Barselona modeli uygulayacağım dedi. 19 yeni transferle rekor kırdı, eski takım dağıtıldı sonuç yine transferle rekor kırdı, sonuç yine ortada, aşı tutmadı yine hüsran.
Bu nasıl anlayış, bu nasıl yönetim tarzıdır. Nasıl olsa Selçuk Baba ödüyor diye kulübü borç batağına sürüklediler."
PLAZA OLMADI AMA...
Ve, camiada ses getirecek biçimde yazılmış bu mektuptan satırbaşları...
* İşte böyle Selçuk Baba olmadı, olmuyor, beceremedik, forma aşkının değil, para aşkının ön plana çıktığı şu dönemde sizi çok üzdük bizi affet, ne olur bize küsme.
* Sizden haddim olmayarak, bir istirhamda bulunacağım.
İlk olarak; her sene kulübe verdiğiniz desteğin bir kısmını bir defalığa mahsuben, kalıcı ve ömür boyu kulübe gelir için plaza olmadı ama bize bir KSK Koleji adı altında bir okul yapınız.
Ayrıca kulüp branşlarında lisanslı sporcu kardeşlerimiz de burada istikbal güvencesi ile transferlerinin bir kısmını ödeyerek okusunlar. Nasıl olsa oradan mezun olanlar içinde üniversitemiz de hazır. Bu babalığı yapın bize. Ömür boyu hayır duası alırsınız.
HİZMET EKİPLERİ
* İkinci olarak da özümüze dönelim. Kulübümüzden yetişen Karşıyakalı sporcu büyüklerimizi, kardeşlerimizi kulübe gönül veren gerçek Karşıyakalı yöneticilerimizi bir araya toplayalım.
* Üçüncüsü; yönetim kurulu dışında, talimatınızla fahri hizmet verecek, Karşıyaka'da sevilen, sayılan önde gelen isimlerden 5-10 kişilik ekip oluşturalım. Bu ekip, eski, yeni, küçük, büyük demeden, hastalık, yaşlılık ve hatta ölümlerde kulüp vefasını gösteren ziyaretlerde bulunsun. Ayrıca semt kahvehanelerine gidip, çay sohbetleri düzenleyerek mekan sahiplerine kulübümüzle ilgili hediyeler götürerek onları onore edip, kitlelerin gönüllerini alıp, dargınları kulübümüze kazandırsın.
* Böyle fedakarlıklar bizi bir yere getirir. Yoksa değişen bir şey olmaz.
BU SEVDA BİTMESİN
Ve, son söz:
"Değerli büyüğüm, sevgili babamız, işte böyle. Sonuç olarak yüzüncü yılımızda sana şampiyonluk yaşatamadık. Seni üzdük, küstürdük. Özür dileriz. Gelin siz bir kez daha şu şımarık ve yüzsüz evlatların olan bizleri affet.
Çünkü affetmek büyüklerin şanındandır. Tufan Atakişi'nin sizin için derlediği kitabında dediği gibi: Bu sevda bitmez, bitmemeli ve bitmeyeceğine de inanıyorum. Duygu ve düşüncelerimi dile getirirken hatam oldu ise ne olur beni affedin.
Size sağlık ve mutluluk içinde uzun ömürler diliyorum, Allah sizi başımızdan eksik etmesin. Ellerinizden öperim. Sağlıklarla kalın."