• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
’Çarşambacı’ların iftar sofrası... ERKİN USMAN

'Çarşambacı'ların iftar sofrası...

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.08.2012, 00:00
İzmir milletvekilleri Alaattin Yüksel ve Hülya Güven, Çarşamba Grubu'nun iftar yemeğine konuk oldu.
CHP Parti Meclisi'nin önemli isimlerinden olan Alaattin Yüksel ile Hülya Güven iftar öncesi ve sonrası partideki gelişmeler hakkında grup üyelerini aydınlattılar. İzmir Küçük Kulüp'teki iftara grup üyeleri katıldı. Çarşamba Grubu, İzmir'in sevilen siması İbrahim Yüncü'nün girişimleriyle yıllar önce önce kurulmuştu. Son seçimlerde gruptan üç milletvekili çıkmıştı: Alaattin Yüksel, İlknur Denizli ve Hülya Güven.
CHP'nin son kurultayında Parti Meclisi'ne üç kişi Çarşamba Grubu'ndan katılmış oldu. Alaattin Yüksel, Ülkü Caner ve Hülya Güven seçilerek Parti Meclisi'ne girmeyi başardılar.
* * *
Toplantı sıcak bir ortamda geçti. Özellikle İbrahim Yüncü ve Çarşamba Grubu dönem başkanı Ulvi Puğ'un nükteleri geceye damgasını vurdu. Alaattin Yüksel, "Son kurultayda demokrasi dersi verdik. Partimizin önceki kurultaylarında olan kavga, gürültü yoktu. Güzel bir gelişmedir bana göre. İzmir'den sekiz arkadaşımızın Parti Meclisi'ne girmeleri de ayrıca başka bir sevincimizdir. İzmir'in bu kadar çok kişiyle Parti Meclisi'nde temsil edilmesinde kuşkusuz il başkanımızın, milletvekillerimizin çalışmalarıyla olmuştur. Kurultaydaki bayram havasındaki seçimin tek nedeni Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun partiye getirdiği olumlu havadır" dedi.
* * *
İzmir Milletvekili Hülya Güven ise, şöyle konuştu:
"Kurultaydaki şölen havası unutulur gibi değildi. Genel Başkanımızın partimize getirdiği olumlu hava kendisini gösterdi. Benim ayrıca söylemek istediğim Parti Meclisi'ndeki kadın üyelerimizin yüzde elli oranına ulaşmasıdır. Partimiz adına sevindirici bir gelişmedir. Parti Meclisi'ne sekiz arkadaşımızın girmesi bence başka bir güzelliktir."
İftardan sonra kahveler içilirken konu yine kuşkusuz partide yaşananlardı. İki eski dosta, Parti Meclisi üyelerine sekiz kişiden niçin hiçbirinin MYK'ye girememesine ilişkin sorular soruldu. Alaattin Yüksel, "Bizler görev insanıyız. MYK'ye girsek de girmesek de çalışma tempomuz aynı olacak" dedi ve geceye noktayı koydu.

hayattan
Arapların dünyasına 'Aşkın Gölgesi' düştü

Edebiyatın genç kalemlerinden Gülşah Elikbank'ın bir anne-kız öyküsü olarak hayat verdiği "Aşkın Gölgesi" adlı roman, bu yılın sonunda Birleşik Arap Emirlikleri'nde, Arapça olarak yayınlanacak.
Türk dizilerinden sonra, Türk edebiyatı da Arap dünyası tarafından mercek altına alındı. Yazar Elikbank'ın üçüncü romanı olan eser, 1988 ile 2010 yılları arasında iki zamanlı olarak kurgulandı ve üç kuşağının öyküsünü dillendirdi.
Aşkın Gölgesi, yazarın 13 yaşında anneannesinin mahallesinde tanık olduğu trajik bir kürtaj vakası üzerine, yıllar sonra içini dökmesiyle ortaya çıktı. Eserde, aralarına aşkın gölgesi düşen bir anne kızın hikayesini okurken, dul bir anne olarak bu coğrafyada yaşamanın da ne kadar güç olduğuna tanıklık ediyoruz.
Yazarın aynı zamanda fantastik bir kurguya sahip olan Günebakan Üçlemesi de yakın zamanda yabancı yayıncılar için görücüye çıkacak. Gülşah Elikbank'ın yurtdışı hakları Kalem Ajans tarafından temsil ediliyor.
Arap dünyasına bir aşk romanıyla merhaba diyecek olan Elikbank, "Türk edebiyatının birçok değerli ismiyle birlikte adımın yurtdışında da anılması beni onurlandırıyor. Umarım bundan sonraki eserlerimle de ülkemizi temsil etme şansına sahip olurum" diyerek sevincini ifade ediyor.

laflama
* Sen öğrenciyken okulu bile kıramazdın. Şimdi "tabuları kıracağım" diyorsun. Yürü git işine...
* Merakımı celbetti. Yazı bulunmadan önce insanlar "Hayatımı yazsam roman olurdu" yerine ne diyorlardı?
* "Biz ayrı dünyaların insanıyız" diyenlere, "Dünyadan başka dünyayı göster, o zaman" deyin bakalım.
* Sıcaklardan fazla şikayet etmeyin. Yaza kanaat etmeyen kışın döner...
* Dağ taş araba doldu. Her yerde "car"var.
* Tuz fabrikasından köşeyi döndü. Senin tuzun kuru elbette.
İbrahim Ormancı'dan

küpe
İlkbahar bir genç kız, yaz bir ana, sonbahar bir dul, kış da üvey anadır.
Byron

fıkra

Nerede o sigara?

Genç öğrenci kasabanın rahibinin karşısına dikildi ve anlatmaya başladı:
"Muhteren peder, geçen gün ilk kez bir sigara içtim. Doğrusunu isterseniz sadece sigara içmekle kalmadım. Öyle bir sigara idi ki, arkadan bir duble viski içmemi ve ilk kez bir genç kızla günah işlememi de sağladı."
Delikanlı sözünü henüz tamamlamamıştı ki, yaşlı rahip atıldı:
"Çabuk söyle, nerede o sigara?"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI