Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk gerçekleşti. Hem de yedi düvele demokrasi dersi verircesine...
Bugüne kadar bütün cumhurbaşkanlarımız ulusun vekaletini taşıyan milletvekilleri tarafından seçilirdi.
Yani; emanetçiler tarafından gerçekleştirilen bir seçimlerdi bunlar. Cumhuriyet kurulduğundan bu yana, Çankaya'ya yükselen 11 cumhurbaşkanımız bu yolla seçilmişti. Şimdi ise, millet emanetçi vekillerine, "müsaadenizle, cumhurbaşkanı mı ben seçeceğim" dedi ve sandık yolunu tuttu.
***
12 yıldır bu topraklar üzerinde Başbakanlık yapan Recep Tayyip Erdoğan artık Türkiye'nin 12'nci cumhurbaşkanı.
Kutlu ve hayırlı olsun.
Şimdi n'olacak?
Ve, Erdoğan'dan bir değerlendirme:
"Halkımızın ilk defa kendi cumhurbaşkanını seçecek olması, Cumhurbaşkanlığı makamını, dolayısı ile siyasi ve demokratik kültürümüzü dönüştüren, devlet ve millet arasındaki bağı kuvvetlendiren bir gelişme sayılmalı."
* * *
Bir değerlendirme daha...
"Cumhurbaşkanı, Anayasa'nın tanıdığı tüm araçlar ve imkanları insan haklarının güvence altına alınması ve demokratik meşruiyetin koranması yönünde olacaktır.
Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ile siyasi katılım süreci daha güçlü ve sürekli hale gelecektir."
Bir başka deyişle, Yeni Türkiye devlet-toplum ilişkilerinde milli iradenen belirleyici olduğu, demokrasinin hakim bulunduğu bir devlet olacak.
Ve, Tayyip Erdoğan'dan son söz:
"Vatandaşımızın hak ve hukukunun gözetildiği, ona güven veren bir adalet sistemini birlikte tesis edeceğiz."
bir not
Yaşlı ve özürlüye işkence sürüyor
Yer Alsancak... İzmir'in göbeği... Levantenlerin de yoğunlukla yaşadığı önemli bir bölge. Ve bu bölgenin en önemli okulu da Gazi İlköğretim Okulu. Cumhurbaşkanlığı seçimi için burası da merkezlerden biriydi. Ama yaşlı ve özürlüleri hiç düşünmemişler, üçüncü kata koymuşlar sandıkları onlar için.
Yani diyorlar ki, "Yalnız gelmeyin sakın, akrabalarınız olsun, sizi sırtınızda taşısın..."
İnsafa gelen bir sandık görevlisi, "Sandıkları indirelim, zeminde oy atsınlar" önerisi yapmış, diğer görevliler arasında tartışma çıkmış, "Oylar açığa çıkar, doğru değildir. Gelsinler, yerinde kullansınlar" gibi ilginç (!) ama halden anlamazlığın daniskası bir uygulamayı devam ettirmişler. Ve benim o emektar, o benim gazi veya özürlü vatandaşım, Cumhurbaşkanı'nı seçmek için cumhur adına inatla oyunu kullanmış, helal olsun.
***
Ama dünü unuttuğumuzu sanmayın. Yeri gelince, "Özürlüler için canımız feda. Aslan gaziler.. Benim emekli vatandaşım her zaman başımın tacıdır" gibi bol keseden atıyoruz. Ama iş uygulamaya gelince sanki onları baştan savmak gibi bir hava.
Seçimdir, toplantıdır, konferanstır ya da bir başka sosyal etkinliktir, öncelikle yaşlı ve özürlülerin izlemesini sağlamak için tedbir alacaksınız. Diğer vatandaşlarımız nasıl olsa bir yolunu bulup izler. Dünkü son olsun, ideal davranışı artık beklem
küpe
Korku ne kadar büyük olursa, tehlike o kadar yakınlaşır.
Danimarka atasözü