• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Feraset çizgisinden uzaklaşan parti

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25.09.2009, 00:00
Türkiye'de benim de içinde bulunduğum pek çok yazar CHP için hep olumlu düşünmeye zorlar kendisini. Çünkü bir maziye sahip partidir CHP. Siyasi tarihimiz içerisinde pek çok önemli olayın temel aktörüdür. Her şeyi bir yana bırakın, Cumhuriyet ve Atatürk gibi dokunulmazlarımıza belirli bir nispeti vardır. Ancak son yıllarda ben, CHP'yi sürekli olarak eleştirmek ihtiyacı duyuyorum. Zira siyasi tarihimizde eşine rastlanılmayacak bir tutarsızlıklar partisi haline geldi CHP. Ölçülerini kaybetti. Bir siyasi dile sahip değil. Önüne gelen herkesi hain ilan eden, yapılan her işin altında yıkıcı bir emel arayan CHP geniş kitlelerin sakin dünyasında bir türlü yer edemiyor. CHP O kadar feraset ve zihni istikrar çizgisinin uzağına düşmüştür ki, kendi yakın geçmişinde savuna geldiği görüşlerin neredeyse hepsinden vazgeçebilmiştir. "CHP sosyal demokrat bir partidir!" önermesini inandırıcı bir biçimde savunabilecek bir insan tanıyor musunuz bu ülkede? İşte Kürt sorununa ilişkin 1989'da hazırladığı raporun içerdiği görüşlerin tamamını bugün reddediyor.
***
CHP'nin insanı rahatsız edecek ölçülere varmış tutarsızlıklarına birkaç örnek:
Genelkurmay Başkanı Güneydoğu'da bazı açıklamalar yapıyor. Kısaca söylediği şu: "Kimse korkmasın, bizi bölemezler!" CHP sözcüsü hemen buna laf yetiştiriyor ve şu sözleri söylüyor: "TSK'nın bu kadar güncel siyasetin içinde olmasını doğru bulmuyorum." Peki, söylediği doğru mu? Evet, ben de aynı şekilde düşünüyorum ve Genelkurmay Başkanı'nın, doğru şeyler söylese de, kamuoyu önünde bu kadar görünür hale gelmesini eleştiriyorum. Ama tuhaf olan, CHP'nin bunu şikayet konusu yapmasıdır. Çünkü askeri siyasetin içine çeken, ona rol ve görev tarifi yapan bu CHP'nin kendisi değil midir? 27 Mayıs'ı askerle birlikte CHP yapmadı mı? Her vesileyle askeri kışkırtan kimdi? 28 Şubat müdahalesinde Deniz Baykal'ın "Asker bir sivil toplum örgütü gibi siyasete müdahale etti, hakkıdır" sözünü hiç söylenmemiş mi kabul edelim? O nedenle TSK'yı herkes eleştirebilir ama bunu CHP yaparsa işte bu komik olur.
***
Bir başka olay: Başbakan Erdoğan ABD'ne gidiyor. Deniz Baykal seviyesine gelmiş bir politikacı ülkesini temsil etmekle meşgul Başbakan'a buradan laf atıyor: Amerikalılara hesap vermeye gitti. Onları açılım konusunda ikna etmeye çalışacak vs." Şimdi nedir bu? Şu sözler bir devlet adamına yakışan sözler mi? Şu yaklaşımda devlet adabına riayet ve siyaset ahlakına dair herhangi bir dikkat var mıdır? İkinci bir ölçüsüz laf da benim ferasetine güvendiğim bir eski diplomattan geldi. CHP milletvekili Şükrü Elekdağ 21 Eylül 2009 tarihli Cumhuriyet gazetesi'nde yazdığı makalede Hükümetin Ermenistan açılımını 'Basiretsizlik ve hainlik'le suçluyor. Üstelik bunu yaparken iki ülke arasındaki mutabakatın içeriğine ve diğer tarihi belgelerin hiç birine sadık kalmıyor. Tamamen bir saptırma ve yanlış akıl yürütme içerisinde bu suçlamaları yapıyor. Kendisine saygım olmasa başka şeyler de yazacağım ama şu kadarını söylemeden de edemeyeceğim: Biz sizin Amerika elçiliğinizi de biliriz Şükrü Elekdağ; Yahudi lobicilerin kuyruğunda nasıl dolaştığınızı; ABD'li bir kıytırık bürokrattan randevu almak için nasıl aylarca beklediğinizi gayet iyi biliriz!



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA