• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Bağımsız Türkiye

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.11.2009, 00:00
Türkiye Cumhuriyeti devletinin üzerine oturduğu temel kaide, bağımsızlıktır. Siyasi ve iktisadi bağımsızlığımızı çok zorlu mücadeleler sonucu elde ettik. Atatürk'ün, "Bağımsızlık karakterimdir" sözü, sadece kendi zihniyet dünyasını ifade etmez; aynı zamanda kurduğu devletin karakterini de belirler.
Onun için hem Kurtuluş Savaşı hem de zafer sonrası oturduğumuz anlaşma masaları bağımsızlık temelinde gerçekleşmiştir. 1938'e kadar süren Atatürk çağı hiç şüphesiz bağımsızlık konusunda kimsenin bir şey diyemeyeceği bir zaman dilimidir.
İnönü dönemi 2. Dünya Savaşı'nın belirsizliğinden Türkiye'yi uzak tutmak için samimi çabaların gösterildiği dönemdir ve bana göre bağımsızlık bakımından saygı duyulması gereken bir anlamı vardır. 1950-60 arası Menderes dönemi ise, bazı takıntılı insanların düşündüğünün aksine çok yönlü ilişkilerin geliştirildiği ve büyük ülke anlayışının yerleştirilmeye çalışıldığı bir dönemdir.
Öyle olduğu içindir ki, Bağdat Paktı oluşumları içinde ağırlıklı bir yere sahip olmuştur. 27 Mayıs darbesi Türkiye'nin sadece siyasi ve sosyolojik varlığına zarar vermedi, bağımsızlığına da öldürücü zararlar verdi. Kendi halkına karşı darbe yapan bir ordunun bekçiliğini yaptığı bir bağımsızlık kimse tarafından ciddiye alınamazdı, nitekim alınmadı. Bana göre 1960'dan 2007 yılına kadar Türkiye hem içe dönük hem de dışa dönek olarak bağımsız inisiyatifler geliştirebilen bir ülke olmaktan uzak kalmıştır.
***
2007 tarihi önemli bir tarihtir. Ekonomik ve demografik rakamları Türkiye'yi bağımsız inisiyatifler geliştirme konusunda adeta zorlamıştır. Türkiye'nin özgül ağırlığını ve dünyanın değişim eğrisini iyi okuyan hükümet ve Başbakan Erdoğan, tarihsel ittifakları muhafaza ederek hem iç politikada hem dış politikada Türkiye'nin önüne yepyeni ufuklar açmıştır.
Benim esasen bu hükümeti ve Tayyip Erdoğan'ı kompleksiz bir biçimde desteklememin nedeni budur. Gittiğim her Doğu ve Batı ülkesinde dünden daha itibarlı bir Türkiye görüyorum. Kendi kişisel görüşlerimi bir tarafa bırakıyorum, son dönemlerde yabancıların Türkiye'nin bağımsız politikalar yürütme konusundaki gücünü ortaya koyan iki önemli kaynaktan söz edeceğim.
ABD'nin en önemli bürokratlarından Matt Bryza, 1 Temmuz 2009 tarihinde Rum meclisinde yaptığı konuşmada, "Biz Türkiye'ye eskisi gibi baskı yapamayız artık. Çünkü Türkiye bir süper güç haline geldi" demiştir. Bu çapta bir Amerikalı herhalde bu sözü Rumlarla kafa bulmak için söylemedi. Nitekim ABD Başkanı Obama'nın ilk ziyaretini Türkiye'ye yapması ve "model ortaklık" önermesi böyle bir algının varlığını gösteriyor.
***
12 Kasım 2009 tarihli Haber Türk Gazetesi'nde çok önemli bir haber vardı. CIA'nın en kıdemli uzmanlarından Graham Fuller BBC'deki söyleşisinde tam bir bağımsız Türkiye tablosu çiziyor. Ne diyor Fuller? Şunları söylüyor:
"Türkiye artık eski deyişle Batı'nın sadık müttefiki değil ama Batı'nın reçetelerini uygulamasa bile yaptıklarından Batı'da yararlanacak. Türkiye ABD'den daha akıllıca hareket ediyor. Amerika'yı çıkarlarının başlıca vasıtası olarak görmüyor. Türkiye'nin politikasının kaynağını Washington'da aramak çılgınlık olur."
Kendi ülkelerinin gücünden habersiz soğuk savaş dünyasının insanlarına ve bağımsızlık lafını dilerinden düşürmeyenlere duyurulur.
Sabah akşam işkembe-i kübradan atmak yerine, biraz da bu gerçeklere göz atmak gerekmez mi?



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA