• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Türkiye neden seçimi konuşmuyor?

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.02.2011, 00:00
Farkında mısınız bilmem, genel seçime dört aydan daha az bir süre kalmış olmasına rağmen seçim konuşulmuyor. Halkın içinde herhangi bir seçim heyecanı olmadığı gibi bir bakıma bu heyecanın ölçüsünü belirleyecek olan siyasi partilerin gündeminde de seçim yok. Oysa benim tanık olduğum hemen hemen bütün seçimlerde bir yıl öncesinden sosyal dinamikler hareketlenir, halk seçim solumaya başlar ve partiler de rekabeti kızıştıracak hamleler yaparlardı. Bunun da demokrasiden kaynaklanan basit bir gerekçesi vardı: Bir süre sonra seçim olacak ve sandıktan bir yeni iktidar çıkacak. O yeni iktidar kim olacak? Bütün o devasa sosyal ve siyasal hareketlilik bu beklenti üzerinde şekillenir. Esasen demokrasilerde normal olan da budur. Ancak 12 Haziran seçimlerine giderken Türkiye bir seçim heyecanı yaşamıyor. Ana muhalefet seçim sonuçlarını etkilemeye dönük güçlü hamleler yapmıyor. Parlak projeler, gönül çelici sosyal ve ekonomik programlar koymuyor halkın önüne. Niye peki? Şundan: Önümüzdeki seçimin sonucu belli ve bütün taraflar bu sonucu şimdiden kabullenmiş görünüyor.
***
Sonuç belli, AK Parti seçimi açık ara önde kazanacak. O nedenle seçimlerde izlenmesi gereken temel parametre, yani "seçimi kim kazanacak?" süreci anlamını şimdiden yitirmiş durumda. Buna karşılık önümüzdeki seçimin izlenmesi gereken üç parametresi var ve bana göre siyasi partiler bütün çabalarını bunlar üzerine gösteriyorlar. Birincisi, önümüzdeki seçimlerde AK Parti anayasayı değiştirecek meclis çoğunluğuna ulaşabilecek mi, ulaşamayacak mı? İkincisi, CHP yüzde 30 bandını geçebilecek mi, geçemeyecek mi? Üçüncüsü, MHP yüzde on barajını aşabilecek mi, aşamayacak mı? İşte önümüzdeki seçimin parametreleri. Zaten bu yüzden partiler, tabii özellikle muhalefet partileri siyasi stratejilerini bu duruma göre belirlemiş gözüküyorlar.
***
Herkesin bildiği bir gerçek, bir siyasi partinin bütçeyi yönetmek, yani iktidar olmak gibi bir hedefi yoksa siyaseti halk için yaptığı söylenemez. Şu anda Türkiye'deki muhalefet partilerinin halk için siyaset yapmadıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz, zira herhangi bir iktidar iddiaları yok. Siyasi partilerin iktidar hedefine dönük bu denli edilgen oluşları halkı da siyasetin dışında bırakıyor. Böyle bir siyasi ortamda halk, vatandaşlık görevini yapmak ve sistemi işletmek için sessizce 12 Haziran'ı bekliyor.
Yukarıda sıraladığım sebeplerden dolayı , 12 Haziran seçimleri Türk demokrasi tarihine, sonucu önceden belli olan, muhalefetin bu sonuca önceden boyun eğdiği, ondan dolayı da çarşıda pazarda siyasetin en alt düzeyde teneffüs edildiği bir seçim olarak geçecektir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI