Ben İzmir'i İzmirli adayların temsil etmesini isteyen birisiyim. Ancak hem AK Parti hem de CHP nedense İzmirli aday bulmakta güçlük çektiler. Daha önce de yazdım, AK Parti'nin kabinenin en başarılı iki bakanını getirip liste başı yapması benim İzmirli aday beklentime ters düşse de, çok akıllıca bir tercih. Peki ya CHP'ye ne diyeceğiz? Hayatlarını Ankara'da sürdüren birçok insanı aday yaptı CHP. Şimdi Ankara'da esprisi yapılıyor bunun: Melih Gökçek'in listesi deniliyor CHP listesi için. Bunlar söylenir ama önemli olan 12 Haziran gecesi partilerin alacağı sonuçlar. Biz seçmenler kimin doğru aday listeleri yaptığını o gün göreceğiz.
***
Ben AK Parti'nin iki adayı üzerinde durmak istiyorum bugün. Liste başı adaylardan biri Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay. Ertuğrul Bey benim çok ciddiye aldığım bir siyasetçi. Sadece başarılı bir bakanlık yapmasından veya soldan gelmiş olmasından dolayı önemsemiyorum onu. Varlığıyla ve sergilediği sağlam karakterle siyasete değer kattığını düşünüyorum. İnanıyorum ki Başbakan Erdoğan seçimi kazanır ve yeniden bir kabine oluşturmak durumundan kalırsa Ertuğrul Günay'a yine kabinesinde yer verecektir. Ancak bir görüşümü de burada açıkça söylemeliyim: Binali Yıldırım, İzmir için ne kadar akıllıca düşünülmüş bir aday ise Ertuğrul Günay'da bana göre o derece aceleyle konmuş bir aday İzmir için. Çünkü Türkiye'de çoğunluk seçmene karşı ona benzeyen aday çıkardığınız vakit o seçmen kilitlenebiliyor. Çözülme daha zorlaşıyor. Nitekim CHP'li bir yöneticinin Ertuğrul Bey'i şimdiden "dönek" diye yaftalaması seçimin nasıl bir psikolojide geçeceğini gösteriyor bize.
***
Gelelim Binali Yıldırım'a. Ulaştırma Bakanı'nı bir köşe yazısında anlatmak mümkün olmayan bir iş. Abarttığım sanılmasın ama üzerine doktora tezi filan yazılması gereken birisi Binalı Yıldırım. Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediyesi'nde icat ettiği bir harika adam. 1994'te İstanbul Belediyesi'nde çok başarılı olan ve oradan başbakanlığa uzanan Tayyip Erdoğan'ın siyasi macerasının her evresinde Binali Bey'in ismine rastlıyoruz. Daha sonra görev aldığı Ulaştırma Bakanlığı'nda Cumhuriyet tarihimizin en başarılı, en reformcu bakanları arasında yerini aldı. Onun bakanlığı döneminde karayolu, havayolu, hızlı tren ve telekomünikasyon sahalarında dünya çapında işler yapıldı. Bütün bunları yapan adam aynı zamanda siyaset için çok mühim olan bir kimlikle çıktı karşımıza: Bir ilişki mühendisi, bir iletişim uzmanı ve uzlaştırıcı, barışçı bir siyasetçi olarak gördük onu. Binali Bey için herkesin sevdiği bir siyasetçi dersek yanlış söylememiş oluruz.
Şimdi siyasi hayatının en zor işine soyundu Binali Yıldırım. İzmir'in siyasi fotoğrafını değiştirmeye çalışacak. Değiştirir mi değiştiremez mi bilmiyorum ama bildiğim bir husus var ki AK Parti İzmir'den iyi bir sonuç alır ve Binali Bey İzmir temsilcisi olarak yeni kabinede yer bulursa İzmir'in makus talihi değişir.