• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Hükümet için zor günler başlıyor

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.08.2011, 00:00
Aslında yaşadığımız her gelişme hükümetin güçlendiği görüntüsünü veriyor. Şu anda dünya üzerinde AK Parti Hükümeti kadar güçlü bir idare, Başbakan Erdoğan kadar kudretli bir lider herhalde çok azdır, demokrasilerde ise herhalde benzeri yoktur. Bu hükümet 9 yıldır çok çekti, çok badireler atlattı. Şimdi "Hükümet için rahat günler başlıyor" diye düşünebiliriz. Bence böyle düşünmekte fazla acele etmeyelim. Belki de tam tersi, hükümet için zor günler başlayacak. Böyle düşünmemizi gerektiren basit bir neden var: Artık Türkiye'nin tek patronu bu hükümet. Ne asker mazereti, ne medya mazereti geçerli değil. Türkiye'de güç hükümette. Daha önce hükümeti mazur gördüğümüz, anlayışla karşıladığımız her konuda şimdi doğrudan hükümeti sorumlu tutacağız. Hükümet de geldiğimiz noktada bundan kaçamaz.
***
Geçtiğim günlerde Türk medyasında iki çok önemli makale yayınlandı. Bu makalelerden birincisi üstadımız Yeni Asır yazarı Aydın Menderes'e ait. YAŞ'a ilişkin yaptığı değerlendirmede şöyle diyor Aydın Menderes:
"Hükümet bu operasyonla birlikte Türkiye'de askere çıkartılacak bütün sorumlulukları kendisi üstlenmiştir. Sözgelimi Allah esirgesin yeni bir Silvan olayında kamuoyunun bakışları askere değil hükümete çevrilecektir. Hükümet askerin disiplininden, eğitiminden, aldığı silahlardan, yaptığı harcamalardan, gelecek için ürettiği vizyon ve planlara kadar her türlü görevinin doğru dürüst yerine getirilmesinin artık fiili tek mesulüdür. Esasen durum hukuken hep böyleydi. Ama geçmiş iktidarlar bu hukuki durumu fiili durum haline getirmekten aciz kalıyorlardı.
Umalım ve dileyelim ki hükümet bugünkü durumu bu şekilde idrak etmiştir."
***
Bir diğer makaleyi Zaman Gazetesi'nde Mümtaz'er Türköne yazdı. O da Kürt sorunundan hareketle, aynı şekilde Türkiye'nin sorumluluk merkezinin değiştiğini haber veriyor ve şunları söylüyor:
"Kürt siyasi hareketinin en geniş ortak paydası 'devlete düşmanlık' idi. Dillerini yasaklayan, işkence eden, cinayet işleyen bir devlet, sert ve öfke yüklü bir Kürt isyanının neredeyse yegane gerekçesiydi. Devlet ise askerdi. Artık değil. Kürt siyasi jargonunda somut bir düşman olarak devlet, bugün AK Parti olarak öne çıkıyor. Halkın yüzde 50'sinin oyunu almış, üstelik Güneydoğu'da da yüzde 40'a varan bir temsil yeteneğine sahip bir siyasi iktidar 'asker devlet'in yerine geçiyor. Kürt siyasi hareketi, kendisine anlam kazandıran en değerli varlığını, düşmanını kaybediyor."
"Hükümet için zor günler geliyor" derken haklı değil miyim?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA