Graham Fuller benim üniversite yıllarımdan bu yana dikkatle izlediğim bir entellektüel istihbaratçı.
Ben işini iyi yapan insanları ciddiye alırım. Fuller CIA adına Türkiye ve bölgede görev yaptığı dönemde bu coğrafyanın tarihinden sosyolojisine, din-siyaset ilişkilerine kadar bütün fay hatlarını iyi tanımış birisi.
İstihbaratçılığı bittikten sonra birikimini ve entellektüel yeteneklerini düşünce kuruluşlarında çalışarak değerlendirdi Fuller.
Ben ilk kez onu sanırım ona ait olan "ılımlı İslam" kavramı etrafında yaptığı analizlerle tanıdım.
Uzun hikayedir ama Fuller İslam tabanlı siyasi hareketlerin gelecekte siyasi alanı etkileyeceğini öngörmüş ve "ılımlı İslam" anlayışını radikal eğilimli İslam toplumlarına model olarak önermiştir.
Fuller'e göre "ılımlı İslam" anlayışı da Türkiye'den çıkacaktır.
Türkiye'nin tarihi, sünni geleneği, gösterdiği modernleşme başarısı Fuller'i böyle bir yargıya ulaştırıyordu.
Sonuçta Fuller'in bütün öngörüleri önemli ölçüde gerçekleşmiş görünüyor.
Refah Partisi'nin yükselişi, ona karşı gelişen kemalist elit tepkisi ve bütün bunların ardından AK Parti'nin ortaya çıkışı; demokrasi ile İslamı uzlaştıran büyük başarısı; ardından bu modelin Ortadoğu'da gelişen halk hareketlerine örnek olarak gösterilmesi, Fuller'in geniş öngörü yeteneğini kanıtlayan süreçleri ifade ediyor.
***
Fuller şimdi bir başka öngörüde bulunuyor; daha doğrusu Türkiye'ye bir nasihatta bulunuyor.
"Bu kadar İslamik siyaset yeterli, artık Türkiye'ye sol gerekli" diyor.
Bu sözün altını yeterince doldurmuş değil Fuller.
Ancak önümüzdeki günlerde bu cümlenin altını dolduracak analizlerini hep birlikte okuyacağımızı biliyorum.
Burada önemli olan şu: Fuller, CHP'nin ve aynı zamanda AK Parti'nin kulaklarını dikip düşünecekleri bir cümle söylüyor.
"Türkiye'nin sola ihtiyacı var" sözünü çok ilham verici buluyorum ben.
Sadece sol için değil, aynı zamanda AK Parti için de ilham verici.
Eğer gerçekten Türkiye'de sol değerlenecekse AK Parti poltikalarını sol duyarlılıklara uyumlu hale getirmeli.
***
Elbette bu tür zihin açıcı öngörülerlerle en fazla CHP'nin ilgilenmesi gerekiyor.
Fuller'in cümlesinin önümüze koyduğu soru şu:
CHP kemalist bir parti olarak mı yoluna devam edecek, yoksa gerçek bir sol parti olmak için gereken riskleri alabilecek mi?
Diğer bir ifade ile Fuller'in gördüğünü görebilecek mi?