• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

"Milli Şef'in treni niçin beyaz?"

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.08.2012, 00:00
Başlığa aldığım dize İsmet Özel'e ait... Milli Şef'in treni ne kadar beyazsa halkın treninin o kadar "kara" olduğu yıllar tartışılıyor bugünlerde. Artık halkın treninin de beyaz olduğunun altını çizmek kimsenin aklına gelmiyor.
Aklına gelmiyor dedim de, aklımıza geldi. Aydın'da köylünün bir tanesi kulağını raya dayamış, yanındaki köylüye, "bak ne diyor" demiş. Tren geliyor, "halk demokrat, halk demokrat" diyor. Tren sesinden demokrasi çıkaran bir halkımız var. Ancak trenin tam anlamıyla demokratik bir ulaşım aracı olması, mevkilerin kalkmasıyla, Türkiye'ye yüksek hızlı trenin gelmesiyle, otobüs fiyatına, hatta daha ucuza isteyen her insanımızın yüksek hızlı trene binebilme imkanına kavuşmasıyla oldu.
Tek başına bu bile sen ne kadar yol yaptın, ben ne kadar yol yaptım, Onuncu Yıl Marşı tartışmalarını anlamsız kılacak bir algı zenginliğine sahip...
***
Onuncu Yıl Marşı demişken, aklımıza geldi, Behçet Kemal Çağlar'la Faruk Nazif Çamlıbel müşterek yazıyorlar bu marşı. Tabii, 27 Mayısçılar rahmetli Faruk Nafiz'i Yassıada'ya göndermekten imtina etmiyor.
Marş Atatürk'e gösterildiğinde "Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan" dizesi yok. Atatürk diyor ki, "Behiç (Erkin) Bey'in hatırı vardır, buraya demiryolu ile ilgili bir mısra koyun."
Marştaki demiryolunun hikayesi bu. Peki, Türkiye'ye yüksek hızlı treni getiren, yerli demiryolu endüstrisi kurmak için çırpınan, demiryolculara ve demiryolculuğa yeniden prestij kazandıran Süleyman Karaman'ın hatırı ne olacak?
Marş beklemiyoruz canım, demiryolu tartışmalarında biraz daha ciddiyet bekliyoruz, o kadar...
***
Ciddiyet demişken, TCDD idaresinin bir köşe yazarına verdiği cevap ciddiyete mugayir bulundu. Yılların "kamunun soğuk ve resmi yüzü" alışkanlığına da bir gülümseme getirdi bu açıklama. Orada bir tasnif var. TCDD kendi tarihini kendisine önem verilip verilmediğine, demiryolu ulaşımının önemsenip önemsenmediğine göre tasnif ediyor.
Bunu sadece TCDD yapmıyor, ulaşımla ilgilenen uzmanların, akademisyenlerin kanaati de bu yönde. 1923-1950 arası demiryolu ağırlıklı ulaşım politikalarının uygulandığı yıllar. 1950-2003 karayolu ağırlıklı ulaşım politikalarının uygulandığı yıllar. 2003'ten sonra ise her ulaşım modunun geliştirilmesi ve modlar arası dengenin kurulmasına yönelik ulaşım politikaları izleniyor. En fazla ihmal edilen demiryolları olduğu için demiryollarına daha çok yatırım yapılıyor. Bu da doğal... Demiryollarının dönemleri başbakanlara, cumhurbaşkanlarına yahut on yıllık dilimlere göre değerlendirme gibi bir kaygısı gözükmüyor.
Demiryolu ulaşım sektörü de bir pazılın birbirini tamamlayan parçaları gibi geliştirilmeye çalışılıyor. Doğu-Batı demiryolu koridorlarının oluşturulması, yüksek hızlı tren ağının yaygınlaştırılması, demiryollarının ileri teknoloji kullanımı ve bu teknolojilerin yerli üretimi, lojistik merkezler kurulması, on yıllardır bakılmayan, yenilenmeyen mevcut demiryollarının yenilenmesi, üretim merkezlerinin demiryoluna bağlanması çalışmaları eşzamanlı yürütülüyor. İş o kadar çeşitli ve çok ki, sadece ray döşe demiryolu gelişir basit mantığı bugünkü çalışmaları anlamaya yetmiyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin de demiryolu uzunluğu "iyi" ama onların hızlı treni yok. Geçtiğimiz ay Amerika'da yapılan Yüksek Hızlı Tren Kongresi'nde Türkiye'nin yüksek hızlı tren deneyimi büyük ilgi gördü. Duyduğumuza göre onlar da YHT istiyorlarmış. Onun için kongre ABD'de yapılmış. Türkiye yüksek hızlı tren raylarını Amerika'dan önce döşedi.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA