Bu milletin baş belaları yine bir köstebek gibi ortaya çıkmaya başladılar ve bu ülke için yapabilecekleri en büyük kötülüğü tasarlamakla meşguller.
Kurdukları yeni tuzak şudur: Seçimi "Her şey sandık değildir" sloganı etrafında bir sandık düşmanlığı örgütleyerek anlamsız hale getirmek.
Bu o kadar büyük bir ihanettir ki tarifi mümkün değil. Çünkü Türk milletinin bütün bir tarihi boyunca elde ettiği en büyük kazanım sandıktır. Demokrasiyi, milli iradeyi doğuran işte o sandıktır.
Türk milletini güçlü ve zengin yapan sandık.
Şimdi yeni hedef budur.
***
Oysa bu ülke birçok konuda geri kalmışken en zor olanı başarmış bir ülkedir. Hilesiz, entrikasız, kansız seçim yapabilmek dünyada çok az ülkeye nasip olan bir olgunlaşma halidir.
Türkiye bunu başarmış olan ülkelerden biridir ve böyle olması millet olarak kemale ermiş bir yapısının olduğunu gösterir.
Daha da açık söyleyelim: Kansız ve kavgasız seçim yapabilmesi bu milletin hem büyük bir millet olduğunu gösterir hem de medeni potansiyelini ortaya koyar.
1946 seçimleri hileli bir seçimdir ve bu seçimlerde "açık oy, gizli tasnif" esası geçerli olmuştur. Bir sonraki seçimlerde millet bu hileli seçimleri yapanları en ağır bir biçimde cezalandırmıştır ve bir devri kapatıp yeni bir devri başlatmıştır.
O günden beri, yani 1950'den bu yana Türkiye'de yapılan seçimlerin hiçbirine hile karıştırılamamış ve hiç kimse seçimlerin hileli olduğunu ileri sürememiştir.
Buna demokrasi düşmanı gruplar da dahildir.
İşte şimdi, daha seçimler yapılmadan, demokrasinin omurgası kırılmak isteniyor. Sandık ve onun içinden çıkacak olan millet iradesi şimdiden ifsat edilmeye çalışılıyor.
***
Peki, kim yapıyor bunu?
En başta Türkiye düşmanları bunu yapan, hiç şüphe yok. Çünkü herkes şu soruyu sormalı kendine: Seçimler ve sandık çözüm olmaktan çıkarsa bundan en fazla kim memnun olur?
Herkes bu sorunun cevabını kendisine dürüstçe versin.
Bir de bu düşman elin tezgahına düşen aptal-şapşal, hırsı aklını fersah fersah geçmiş olan bir zümre var ki halleri hem utanç verici hem de acınacak durumdadır.
Bunları Gezi Parkı'nda görürsünüz, bunlara üniversite bahçelerinde taş atarken rastlarsınız.
Şöyle bir motivasyonları var bunların: Yeniden seçim olsa nasıl olsa yine AK Parti ve Tayyip Erdoğan kazanacak, öyleyse kırılsın sandık, yıkılsın demokrasi!
Bir de bunu ulusalcılık, devrimcilik, Atatürkçülük veya ilericilik adına yapmıyorlar mı...
İnsan gerçekten ne diyeceğini şaşırıyor.
Peki bu sandık ve seçim düşüncesini çürütmeye çalışanlara ne yapmak gerekiyor?
Bunlar halk düşmanıdır, bu kesindir, ancak yine de onlara bıkmadan usanmadan anlatmak lazımdır ki sandığa düşman olan insan değildir!