• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

GÖKTÜRK KİTABELERİ KİMİN NE OLDUĞUNU SÖYLÜYOR!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.01.2015, 00:00
Türkiye'de siyasi alan bir iftira tarlası gibidir. Önüne gelen herkes hakkında rahatlıkla iftira atabilmekte, iddiasını kolayca siyasete mevzu haline getirebilmektedir.
Şüphe yok ki bu ülkede en çirkin iftiralar Sayın Cumhurbaşkanımıza atılmıştır.
Mesela kötü karakterli bir güruh var ki Cumhurbaşkanımızı Türk adı karşısında özensiz davranmakla, ya da Türk lafını ağzına almamakla suçlamıştır.
Bu çok çirkin bir iftiradır.
Çirkin, haksız bir iftiradır, zira Türk kavramına soğuk bakmakla suçlanan kişi, dünya üzerinde imparatorluk geçmişimizden kalma Türklük bakiyesi binlerce eserin onarımını yapıp, ayağa kaldıran kişi aynı zamanda.
Düşünün ki Türklüğün en eski yazılı belgesi Göktürk Kitabeleri'dir.
Bu dikili abide taşlar, Moğolistan'da, hayvanların otladığı bir yerde, tabiatın hoyratlığına maruz bir biçimde durmaktaydı.
Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın talimatı devreye girmemiş olsaydı, belki bugün Orhun Kitabeleri çoktan yok olmuş olacaktı.
Türkler ve başka insanlar o anıt eserleri rahatça görsünler diye 60 kilometre asfalt yol yaptırdı Tayyip Erdoğan.
Anıtların olduğu yere bir müze yaptırdı ve anıtları koruma altına aldırdı.
Şimdi oraya gittiğiniz vakit Göktürk atalarımızın izleriyle dolu bir müze karşılıyor sizi.
Ve siz Türklüğünüzle onur duyuyorsunuz.

MİLLİYETÇİLİK YAZILMAZ, SÖYLENMEZ... YAPILIR!..

Cumhuriyet yeni kurulmuş. Genç aydınların içi kıpır kıpır. Hepsi milliyetçi aydınlar. Milli bir devlet kurulmuş. Artık milliyetçiliğin sembollerini rahatça gösterebilecek, yazabilecek ve konuşabileceklerdir.
Bu aydınlardan genç gazeteci Ruşen Eşref, biraz da zamanın ruhu ve romantizmiyle gazetesindeki köşesinde hamaset seviyesi yüksek milliyetçilik yapmaktadır.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Ruşen Eşref Ünaydın'ı yanına çağırır ve ülke yönetiminde söz sahibi olan herkese ders niteliğinde bir öğüt verir.
Der ki: "Çocuğum milliyetçilik yazılmaz, yapılır!"
Benim Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklememin en önemli sebebi budur.
Erdoğan Türkler'e Türklerin hayal ettiklerini hamasetini yapmadan kazandırmış bir devlet adamıdır.
Esasen milliyetçiliğin şahını yapmıştır.
Bunun böyle olduğuna dair binlerce örnek verilebilir.
Kanıtı, Türk milletinin sekiz kere zafer ve iktidar tacını O'nun başına koymasıdır.

MİLLİYETÇİLİK VE SARAY...

Şu sözler Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ait:
"Cumhurbaşkanı Sarayı Türk milletinin sarayıdır".
Ama Cumhurbaşkanımız ne söylerse söylesin, bu ülkede yaşayan iğdiş olmuş bir güruh, Cumhuriyetin ilk sarayına karşı onursuzca saldırdılar, hala da saldırıyorlar.
Bu kurbağa ruhlu adamları bir kalemde geçiyoruz; it ürür kervan yürür!..
Millet biliyor ve görüyor ki Saray, Türkiye Cumhuriyetinin tarihe vurduğu en güçlü mühürdür.
Nitekim Saray şimdiden Türk milletinin ağırlanma, toplanma, devletiyle kucaklaşma merkezi haline gelmiştir.
Camisi, kütüphanesi, bahçesi bu amaca hizmet edecek.
Ama Saray'da son bir şey yaşandı ki insan elinde olmadan Türk milletinin bir ferdi olmaktan gurur duyuyor.
Tablo şu: Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas yeni Cumhurbaşkanlığı sarayında resmi törenle karşılanıyor.
Geniş bir mekan, pırıl pırıl... sadeliğin en etkili gücü yansıyor Saraydan.
Bu arada mehmetçik kalem gibi dizilmiş, çakı gibi hepsi.
Kıyafetlerden yerdeki karşılama halısına kadar her yerde Türk'ün rengi Turkuaz tonları hakim.
Ve o müthiş tablo:
Karşılama salonunun merdivenlerinde çift sıra dizilmiş, üzerinde tarihi kostümleri olan ve Türklerin tarihte kurdukları 16 Türk devletini temsil eden askerler.
Mete Han'ın askeri... Göktürk Kağanlığı'nın askeri... Hun Devletinin askeri... Karahanlı, Harzemşahlar Devleti.. Selçuklu, Osmanlı... ve diğerleri.
Gerçekten sembol değeri çok yüksek bir tabloydu bu.
Keşke 16 Türk devletini temsil eden askerlerin arasında Safavi Devleti de 17. devlet olarak yerini alabilseydi diye düşündük.
Bu tablodan Saray'a gelen her konuk gibi Mahmut Abbas da etkilenmiş görünüyordu.
Sarayda ortaya çıkan tablo bir ırkla övünme, bir ırkı öne çıkarma amacı taşımıyor; tam aksine Türk milleti denilen büyük tarihsel olguyu, bütün bir tarihi görkemiyle, birikimiyle dünyanın görmesini sağlıyor.
Saray'ın devlet hayatımıza kazandırdığı görkem milletimize büyük moral kazandırmıştır.
Vesile olanlar bin yaşasın...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA