• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

BAKANLAR KURULUNA BAŞKANLIK ANAYASAL GÖREVDİR!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.01.2015, 00:00
Son söylenecek olanı ilk başta söyleyelim: Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar Kurulun'a başkanlık etmesi Anayasamızın Cumhurbaşkanımızın görev ve yetkileri arasında saydığı bir işlemdir. Cumhurbaşkanı bu yetkisini gerek duyarsa kullanır, gerek duymazsa kullanmaz.
Özal'ın bu yetkiyi 8 kere Demirel'in 2 kere kullandığını hatırlatmaya dahi gerek yoktur; zira bir Anayasal durumdan bahsediyoruz.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın bu yetkisini kullanmasının bazı çevrelerde tartışma konusu haline getirilmesinin komik tarafı şudur ki, üstelik 12. Cumhurbaşkanımız diğerlerinden farklı olarak seçilmiş bir Cumhurbaşkanı'dır ve haydi haydi bu yetkisini kullanır.
Nitekim Cumhurbaşkanı, bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Bakanlar Kurulu'nu toplayacak ve başkanlık edecektir. Bunu yaptığı için de kıyamet kopmayacak, kopmadığı gibi Saray-Hükümet uyumu konusunda dosta düşmana açık bir mesaj verilmiş olacak.
Tüm bu süreçte benim en fazla tuhafıma giden husus şu oldu: Cumhurbaşkanı daha seçilmeden önce "ben farklı bir Cumhurbaşkanı olacağım" dediği ve ayrıca Bakanlar Kurulu'na başkanlık edeceğini de çeşitli vesilelerle ihsas ettiği halde, Hükümet kanadı sanki bir bocalama geçirdi.
Allah'tan Başbakan yaptığı açıklama ile durumu toparladı ve muhalefetin olayı kanırtmasının önüne set çekti.
Şimdi Başbakan, benim anladığım, bu gelişmeyi bir siyasi mesaja ve avantaja dönüştürecek. Hem "Saray-Başbakan arasında sorun var" diyenlere olmadığını gösterecek hem de bu birliktelikleri çoğaltarak Tayyip Erdoğan'ın Ak Parti tabanındaki etkisinin seçimlerde tabanda bir tutkal vazifesi görmesini sağlayacak.
Siyasi akıl denilen şey budur işte.

BİR ÖNERİ: "KÜLLİYE" DEĞİL "CUMHURİYET SARAYI"...

Türk devleti 21.Yüzyıl'da şanına yaraşır bir saray yaptı.
Kendi parasıyla yaptı.
Kendi mimari zevklerini ve çizgilerini gözeterek imar etti Saray'ı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "bu saray Türk milletini malıdır" dedi Saray için.
Saray yavaş yavaş milli sembollerimizin devlet hayatımıza eklemlendiği bir teşhir alanı haline de gelmekte.
Bütün bu gelişmelerden milletçe onur duyuyoruz.
Ancak bir sorun var: Saray'a bir türlü isim bulunamadı sanki. Önce "Yeni Köşk" dendi, sonra bir ara "Beştepe" denilerek semt adı telaffuz edildi, son günlerde de "Cumhurbaşkanlığı Sarayı" kullanılır oldu.
Doğrusu ben "Cumhurbaşkanlığı Sarayı" isimlendirmesine alışmıştım. Ancak, belli ki bu isim de beğenilmiyor ve yeni arayışlar göze çarpıyor.
Cumhurbaşkanımız "Külliye" üzerinde durduklarını söylediler.
Ben külliye adının Saray'a isim olmasını hiç doğru bulmuyorum. Zira bizim kültür tarihimizde külliyenin nereler için kullanıldığı bellidir. Daha çok ilim merkezlerine, bugünkü şekliyle üniversitelere ve ibadet hane ve çevresine külliye denirdi.
Cumhurbaşkanlığı mekanı için hiç doğru bir isimlendirme olmaz külliye.
Benim önerim şu: Cumhuriyet ilk kez başkent Ankara'da bir saray inşa etti.
Cumhuriyeti taçlandırdı.
O vakit buranın adı "Cumhuriyet Sarayı" olsun.
Ayrıca Türkiye'nin er veya geç başkanlık sistemine geçeceğini de varsayarsak, en uygun isim bu olur diye düşünüyorum.

YENİ ASIR OLARAK TOPTAN KINIYORUZ!

Peygamberimizi karikatürlerle aşağılamaya çalışan ve İslam düşmanlığını kışkırtan gavurları lanetliyoruz.*
Peygamberimizin çirkin karikatürlerini çizen gavurları öldüren katilleri islama verdikleri zarar yüzünden ve insan hayatına kastettikleri için lanetliyoruz.
*
Cumhuriyet Gazetesi'ni, tarihi boyunca oynadığı uğursuz rollerden birini daha oynadığı için ve yaptığı iç savaş kışkırtıcılığı için kınıyoruz.
*
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü bir takım karikatür ve çizgilerle küçük düşürdüğünü sanan ve Müslüman geçinen serserileri de kınıyoruz.
*
Cahilce ve bir Türk milletvekiline asla yakışmayacak bir konuşmayla, Cumhuriyetimizi "reklam arası" diye tanımlayan Ak Parti milletvekili Tülay Babuşcu'yu kınıyoruz.
Bu milletvekilini, bugün dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline gelmemizi sağlayan, Menderes'i, Özal'ı, Erdoğan'ı yetiştiren, kadın haklarını getiren Cumhuriyetimizin değerini, hikmetini, anlamını bu yaşına kadar öğrenemediği için ayrıca ve ikinci kere kınıyoruz.
*
Ankara Belediyesi Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın ismini bir sokaktan alıp daha büyük bir caddeye vermeye hazırlanırken, bunu " Atatürk'ün annesinin ismini sildiler" şeklinde haber yapan ve çirkin gazeteciliğin en iyi örneğini veren Hürriyet Gazetesi'ni kınıyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA