• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ÖZKAN BİNOL

"O çocuk değil, asıl 'Çakal' olan biziz"

ozkan.binol@sabah.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.12.2010, 00:00
2010'u uğurlarken, yılın en etkileyici sürprizini "Çakal" filmi yaptı. Açıkçası merakla beklenen nice film kof çıkarken sessiz sedasız gösterime giren "Çakal" sağ gösterip, sol çaktı.
Bir kuşak çatışmasının filmi "Çakal". Hayata galip değil, mağlup başlayanların, kaybedenlerin; gençliğinin baharında yitip gidenlerin filmi. Oyuncu Erkan Can'ın dediği gibi "Çakal kendimizi ve duruşumuzu sorgulamaya davet eden bir çalışma". Konusu kısaca şöyle: Temizlikçilikle hayatını kazanan annesinin ölümüyle Akın'ın hayatında büyük bir değişiklik olur. Akın önce çalıştığı marangoz atölyesinden çaldığı parayla yeni bir hayat kurmayı planlar. Fakat ağdacılık yapan sevgilisi Deniz onun bu planlarına sıcak bakmaz. Deniz'in bu yaklaşımı Akın'ın arkadaşı İdris'in teklifini kabul etmesine sebep olur. Böylece kendisini hiç bilmediği bir dünyanın içinde bulur.

DAHA GERÇEKÇİ
Kuşkusuz kaybedenlerin öyküsü birçok kez sinemaya aktarıldı ama "Çakal" onlardan çok daha gerçekçi, daha sert hatta rahatsız edici. Akın İstanbul'un arka sokaklarında yaşayan bir genç. Anne temizlikçi, babanın işi gücü belli değil. Önce namusuyla var olmayı deniyor ve bir marangoza çırak oluyor. Ama annesini ölümüyle Akın hayatı bir kere daha sorgulamak, kim olduğuna karar vermek zorunda kalıyor. Para güç demek, güç de iktidar. İşte bu sahte güç Akın'a cazip geliyor. Fakat güç sahibi olurken ödeyeceği bedelin farkında değil. Çünkü Akın hayat cahili, gencecik bir delikanlı. Akın yaşadığımız hayata ne kadar da yabancı. İçinde yaşadığı koşullar ve medyanın; özellikle dizilerin yarattığı dünya bu genç insanlarda bir çatışmaya sebep oluyor. Sonucunda da Akın ve onun kuşağı topluma, çevreye, ailelerine ve yaşanan düzene yabancılaşıyorlar. Ve ne yazık ki hayatın içinde birer kaybolmuş kimlik oluyorlar. Akın'ın hayat karşısındaki çaresizliği ve toplum içindeki ezikliği karşısında içinizin sızlamaması imkansız.
"Çakal" Türk Sineması'nda çok rastlamadığımız bir tür. (Geçmişteki avantür filmler hariç) Yıllar önce Serdar Akar'ın çektiği "Gemide" ve yine bu filmle içi içe çekilen "Laleli'de Bir Azize" filmi vardı. "Çakal" işte bu filmlerin yanına gönül rahatlığıyla konabilecek bir film. Çok görmediğimiz, görmek istemediğimiz küçük insanların yaşamlarını, hayata tutunabilmelerini anlatan filmler bunlar. Hayatın acımasızlığını bir tokat gibi yüzümüze patlatırlar. Karakterler küfürle kendisini ifade eder karakterler. Çünkü onlar birer sokak çocuğudurlar. Bu nedenle küfür -diğer filmlerde olduğu gibi- "Çakal"ın jargonuna çok yakışmış ve filmin gerçekliğine daha da katkıda bulunmuş.

KÖTÜLEMİYOR

"Çakal" bence bu yıl üzerinde en çok konuşulmayı hak eden yapımlarından biri. Kesinlikle kimseyi kötülemiyor. Hiç kimseyi - Çoğunluk'taki gibi- siyah ya da beyaz diye ayırmıyor. Evet, bu filmde de kötüler ve iyiler var ama hiç birisi ne çok sivri ne de köşeli. Bir kendi halinde "Nuran Usta" var. Hayatı namusuyla kendince yaşıyor. Akın için bir rol model. Bir de Akın'ın babası var. Sürünün parçası ve Akın'ın asla olmak istemediği kişi. Ve bizim delikanlının özendiği Celayir Abi ve tayfası da var. Hepsi ağır ağabey. Derinlikleriyle, zaaflarıyla, çıkarcılıklarıyla son derece gerçekçiler. "Çakal" filmini önemli hale getiren, diğer mafya hikayelerinden ayıran işte bu karakterler ve kuşkusuz çok iyi yazılmış olan senaryosu.
Bu film Akın karakterini oynayan "İsmail Hacıoğlu" için gerçekten bir dönüm noktası. Benim için her zaman iyi oyuncu kategorisinde olan genç oyuncu bu filmle bu nitelemenin bir adım önüne geçiyor. Hacıoğlu'nun performansı mutlaka bir yarışmada ödüllendirilmeli. Başta "Uğur Polat" ve "Erkan Can" olmak üzere tüm oyuncular dört dörtlük. İnanın yer yer Tarantino'nun "Rezervuar Köpekleri" filmindeki tadı aldım dersem yalan olmaz. Tebrikler!

Haftanın Filmi

"Teslimiyet"

Sanem beraber yaşadığı üç travestiyle birlikte hayat kadını olarak geçimini sağlamaktadır.
Mahalleye yeni taşınan Gökhan'ın ilgisini çekmeyi başarır. İkili arasında bir ilişki başlar. Oturduğu ev beklenmedik olaylarla sarsılırken, Sanem Gökhan'ın yanına sığınmak zorunda kalır. Selanik Film Festivali Balkan Fonu tarafından desteklenen" Teslimiyet" haftanın en ilginç çalışması.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA