• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ÖZKAN BİNOL

Göz kamaştıran bir başarı öyküsü

ozkan.binol@sabah.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.02.2011, 00:00
Çocukken "Walt Disney"in filmlerine bayılırdım. O sihirli şatoyu gördüğüm anda bambaşka bir diyara doğru yolculuğa çıkacağımı bilirdim. Yıllar su misali akıp gitti geldim kırklı yaşlara, "Walt Disney"in yaptığı filmler bence hala on numara. Bu hafta gösterime giren filmlerden biri olan "Şampiyon" (Secretariat) hem sıkı bir nostalji, hem de erkeklerin dünyasında genç bir kadının nasıl başarıya ulaştığını anlatması açısından etkileyici. Aslında sağ gösterip sol yapan bir film "Şampiyon". Yani, atlar bahane, filmin feminist söylemi şahane. "Şampiyon" filminin konusuna gelince: İri ve güçlü yapısı, koyu kahve rengi ile dikkat çeken Big Red adlı yarış atını yakında herkes Secretariat adıyla çağıracaktır. Ev hanımı ve bir anne olan Chenery, at yarışı konusunda fazla bilgisi olmamasına rağmen, hasta babasına ait ahırların yönetimini devralır. Chenery tüm olumsuzluklara karşın, deneyimli eğitmen Laurin'in yardımıyla erkek egemen bir işe yön vermeyi başarıp, son 25 yılın ilk Triple Crown şampiyonunu ve belki de tüm zamanların en harika yarış atını yetiştirir.

GERÇEK BİR HİKAYE
Dönem dönem yarış atlarının hikayesi beyazperdeye aktarılır. Her ne hikmetse pek çoğu da gişede ve sinemada başarılı olur. Kuşkusuz bu yarış atı hikayelerinin en meşhuru "Beyaz İnci"dir. Hala bir çocuk klasiği olarak çok okunan bir kitap olan "Beyaz İnci" sinemacıların her daim gözdelerinden olmuştur. "Seabicuit/Zafer Yolu"ndan uzun bir aradan sonra bir yarış atının hikayesi sinemaya geliyor. O yılki Oscar'larda epey adı geçen "Seabicuit" seyirciden de hak ettiği ilgi görmüştü. Gerçi at yarışı hikayesi olmasının dışında bu filmlerin birbirleriyle başka bir bağı da yok. "Şampiyon", Amerikalı gazeteci William Nack'in yayınlanmış kitabından sinemaya aktarılan gerçek bir hikaye. Filmin bir belgesel olmadığını da hemen belirtmeliyim. Sadece gerçek bir hikayeden yola çıkılarak çekilmiş. Bu nedenle de Mrs. Chenery'nin erkek egemen dünyadaki başarısı daha ön plana çıkarılmış.

DEVRİMCİ BİR KADIN
"Şampiyon" filmi bir döneme de ışık tutuyor. Amerika' nın taşrasında bazı derneklere kadınların girmesi yasak. Mrs. Chenery bu yasakları deliyor ve amaçlarına ulaşabilmek için erkeklerle tıpkı bir erkek gibi pazarlık yapıyor. Mrs. Chenery'nin tarzı başta yadırgansa da zamanla kabul görüyor, hatta saygı görüyor. Risk alınmadan başarının yakalanmayacağına Mrs. Chenery çok güzel bir örnek. Daha başlarda "Secretariat"ın birçok talibi varken tüm baskılara rağmen satmayı düşünmüyor. Önce kendine sonra da atına fazlasıyla güveniyor.
Mrs. Chenery şampiyonluk yolunda kendisine iyi bir ekip kuruyor. İlk ve en büyük destek babasının asistanı olan Miss Ham'dan geliyor. Atın eğitimi için de artık emekli olmayı isteyen Lucien Laurin'i ikna ediyor. Mrs. Chenery anne olmanın sorumluluklarını da unutmuyor. Kızlarının ihtiyacı olduğunda telefonla bile olsa onların yanında oluyor. Zaten şampiyonluk yarışında tüm aile bir arada hem Mrs. Chenery'i hem de "Secretariat"ı destekliyor.

A SINIFI OYUNCULAR
"Şampiyon" sıcacık bir aile filmi. İçinde sevgi, dostluk, başarı, takım olma, birlikte başarma var. Kuşkusuz hepsinden de önemlisi bu filmde "insan" ve insanların duyguları, insanın doğayla ve hayvanlarla ilişkisi var. "Şampiyon"un bir de A sınıfı bir oyuncu takımı var. Mrs. Chenery'de Diane Lane, Miss Ham'da Margo Martindale ve Lucien Laurin'de John Malkovich muhteşem oynuyorlar. Çoluk çocuk keyifle seyredeceğiniz bir film "Şampiyon". Kaçırmayın.

Haftanın Filmi
"Dövüşçü "

Oscar yarışının iddialı isimlerinden olan "Dövüşçü" gösterimde. Dicky efsanevi eski bir boksördür. Ancak yeteneğini boşa harcamış ve başarı imkanını hiç etmiştir. Micky ise Dicky'nin üvey kardeşidir. Mickey iyi bir boksör olarak adını duyurmadan önce Dicky onun koçluğunu yapmaktadır. İki kardeşin yolları zamanla ayrılır ve yıllar sonra her şeye rağmen yeniden bir araya gelebilmek için çaba sarf ederler. Christian Bale, Mark Wahlberg ve Melissa Leo'nun başrolünü paylaştığı "Dövüşçü" Altın Küre'de olduğu gibi Oscar'dan da mutlaka birkaç ödülle ayrılacaktır.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA