• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ÖZKAN BİNOL

İnsanı kendisini yapan nedir?

ozkan.binol@sabah.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.08.2012, 00:00
Modern bilim kurgu klasiği "Gerçeğe Çağrı" tam yirmi iki yıllık bir aradan sonra yeni çevrimiyle sinemalarda. Douglas Quaid rolünde bu kez karşımıza Arnold Schwarzenegger yerine Colin Farrel çıkıyor. Film ilkinde olduğu gibi yine varoluşumuzun temelini geçmişimiz mi, yoksa eylemlerimiz mi oluşturur sorusunun cevabını aramaya devam ediyor.
Filmin konusuna gelince: Fabrika işçisi Douglas hayatında yaşayabileceği en güzel anların, bir ajanın anılarında saklı olduğuna inanır. Bu nedenle Recall adlı hatıra satan bir şirkete başvurur. Burada bir hatadan dolayı belleğine, aranan bir ajanın hafızası yüklenir ve Douglas kendisini hiç ummadığı tehlikeli bir maceranın ortasında bulur. Genç adam yaşadığı gerçekle, zihnindeki hayal arasında kaybolmaya başlar. Şimdi yaşadığı dünyasının kaderi de, kendi gerçek kimliğini bulmasıyla doğru orantılıdır.

İLK ÇEVRİMİ BİR KLASİK
Yönetmen Paul Verhoeven'ın Philip K. Dick'in öyküsünden uyarladığı ilk "Gerçeğe Çağrı" bilim kurgunun en yaratıcı örneklerinden biriydi. Arnold Schwarzenegger de yıldız oyuncu olarak bir kez daha parlamıştı. Bu kez yönetmen koltuğunda Len Wiseman oturuyor. Ve ilkinden farklı bir filme imza atıyor. Mars bölümü tamamen pas geçilmiş ve her şey tamamen dünyada kurgulanmış. Kimyasal savaş sonrası yeryüzünün sadece iki bölgesinde insan yaşamının sürdürebildiği bir dünyanın içinde buluyoruz kendimizi. İlk filmle aralarındaki en büyük fark da bu.
Yönetmen Wiseman filmin kahramanı Douglas'ın yaşadığı deneyimle aslında kim olduğunu keşfetmeye çalıştığını belirtiyor. İnsanı kendisini yapan nedir? Bunda geçmişin etkisi nedir? Kişinin aldığı kararlar/eylemler bir insanın kişiliğini ne kadar şekillendirir. "Gerçeğe Çağrı" filminin gerçek kimliğinin ne olduğunu bulmaya çalışan karakterler üzerine kurulu olan "Bourne" serisi, "Kaçak" gibi filmlerle ortak bir temaya sahip olduğunu söylemek mümkün.

GÖRSELLİĞİ ZENGİN
Bilimkurgu demek görsel olarak seyirciyi şaşırtmak demek bir anlamda. 1990 tarihli "Gerçeğe Çağrı" yepyeni buluşlarla bunu çok iyi başarmıştı. Mesela tek dokunuşla rengi değişen oje, üç göğüslü kadın, robotların kullandığı taksiler gibi. Yeni yapımda zengin bir görselliğe sahip. Cep telefonları, dövmelerde kullanılan teknik, dünyayı 20 dakikada dolaşabilen ulaşım sistemi gibi pek çok şey heyecan verici.

COLIN Mİ ARNOLD MU?
Fakat aynı şeyi pek oyuncular için söylemek zor. Colin Farrel'ı hep severim. Ama onu Arnold Schwarzenegger ile kıyaslamak bile istemem. Tarz tamamen farklı. Kate Beckinsale ise eş kontenjanından bu filmde Sharon Stone'culuk oynuyor.
Gerçeğe Çağrı'nın 2012 versiyonunda over doz eğlence bulmak mümkün. Amma velakin orijinal öykünün ardındaki fikirlerin basite indirgenip ayrıntıların atlanması, filmin klişe bir Hollywood aksiyon sineması öteye geçememesinin de başlıca müsebbibi.

... Ve Metin Erksan
Ulusal sinema akımının en önemli yönetmenlerinden Metin Erksan'ı kaybettik. "Susuz Yaz" ile Türk Sineması'na- ilk uluslararası ödül olan- Altın Ayı'yı kazandıran büyük usta ayrıca "Yılanların Öcü", "Sevmek Zamanı" ve "Kuyu" gibi başyapıtların da yönetmeniydi. Uğurlar olsun, üzerine nurlar yağsın Metin Erksan. Eserlerinle hep yaşayacaksın.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI