• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ÖZKAN BİNOL

Samurayların "onur" savaşı

ozkan.binol@sabah.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.12.2013, 00:00
Efsaneler vardır nesilden nesile aktarılır; unutulmaz. Efsaneler vardır "cesaret"li, "onur"lu, fedakar kahramanlarıyla yılları aşar, ulusların ortak kültürü olur. Efsaneleşmiş gerçek bir olaydan yola çıkan "47 Ronin" filmi efendisiz kalmış samurayların "onur" savaşını anlatıyor. Görsel efektleri ve fantastik öyküsüyle etkileyici bir filmin başrolünü "Keanu Reeves" oynuyor.
Önce kısa bir özet: Kai Japon bir anne ve İngiliz bir babadan olan bir günah çocuğudur. Bebekken ölmesi için ormana terk edilir. Bambu ormanının tinsel varlıkları Tengu Keşişleri onu bulur ve yetiştirir. 13 yaşında keşişlerden kaçarken Lord Asano tarafından bulunup himayesine alınır. Yıllar sonra Lord Asano'ya başka bir derebeyi tarafından büyü yapılır ve intihar etmek zorunda bırakılır. Efendisiz kalan samuraylar onurlarını yeniden kazanmak için savaşmaya karar verirler. Melez olduğu için aşağıladıkları Kai'den destek isterler. Karşılıksız aşkla sevdiği Lord'un kızı da Kai'nin savaşması için bir başka nedendir.

YİN-YANG FELSEFESİ
Film 18. yüzyıldaki gerçek bir olayın zamanla samuray kültürünün sembolü olmuş ulusal bir efsanesinden yola çıkıyor. Onurları için korkusuzca savaşan, ölmek için yola çıkan samurayların yol göstericisi Yin-Yang felsefesi.
Efsaneler temelini gerçek kişiler ve olaylardan alsa da gücüne güç katmak için fantastik olaylardan da destek alıyor. Japonya'nın eyaletlerle yönetildiği ve her eyalet liderinin samuraylarıyla topraklarını koruduğu dönemde geçen film de doğaüstü varlıklar, canavarlar, büyücülük gibi kavramlarla da mistik bir ülke portresi sunuyor.
Her ne kadar masal tadında bir efsane anlatılsa da film, asıl insanın onurunu korumasını kendisine mesele ediniyor. İlkelerine sonuna kadar bağlı olan Japonlar onurları için harakiri yaparken mutlu ölüyor. Bu onlar için en onurlu şey. Bu noktadan baktığımızda çağdaşlığın ve gelenekselliğin eşsiz bir sentezi olan Japonya'nın bugünkü başarısını belki daha iyi anlayabiliriz.

KUSURSUZ ESTETİK

Ridley Scott destekli yönetmen Carl Erik Rinsch başarılı bir filmle sinemaya adım atıyor. Yönetmen, efsanenin görselliğini Japon kültürünü mükemmel kullanarak perdeye aktarıyor. Film estetik, kadınların zarafeti, sahnenin içeriğine uygun değişen renklerin harmonisiyle kusursuz. Fantastik sahnelerse görsel bir şölen. Toplu sahnelerdeki koreografi ise filmin zirveye ulaştığı anlar. Aynı görsel zenginliği daha önce Tarsem'in filmlerinde rastlamıştık. İki yönetmenin reklamcı olması bir tesadüf olmasa gerek.
Oyuncular ve performanslar da bu kusursuzluğun bir başka parçası. Başta Keanu Reeves olmak üzere tüm Japon oyuncular minimal oyunlarıyla tamamen filme hizmet ediyor. Kimse rol çalma peşinde değil. Başrolde Keanu olsa bile onu değil "47 Ronin"i izliyorsunuz.
"47 Ronin" görselliğiyle büyülerken mesajlarıyla da önünüze yeni ufuklar koyacak... En azından onurlu bir insan olma adına.

Haftanın Filmi:
Senin Hikayen

Yedi yıldır evli olan Esra ile Hakan da çocuk konusunda terredütler yaşayan bir çifttir. Esra bir yandan kariyerini düşünür, bir yandan çocuk sahibi olmak kafasında soru işaretiyken, yaşam ikisine de güzel bir sürpriz yapar... Sıcak bir aile hikayesini izleyiciyle buluşturan filmin başrollerini Timuçin Esen ve Selma Ergeç paylaşıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA