• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

90. yıl fotoğrafı

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.09.2012, 00:00
Büyük Türk milletinin kaderi, 30 Ağustos'tan 9 Eylül'e uzanan süreçte emekle, inançla, acıyla, gururla yazıldı. 30 Ağustos günkü yazımda sizlere işte bu fotoğrafı anlatmaya çalışmıştım; 30 Ağustos'un, sadece bir milletin siyasi kaderinin yeniden yazıldığı, varlığının yeniden kabullenildiği muazzam bir zaferden ibaret olmadığı, aynı zamanda bir ruh olduğunun görülmesi gerektiğini söylemiştim.
Güzel ülkemiz üzerinde oynanmak istenen oyunlara karşı güç ve iman tazeleyeceğimiz bir ruhu yaşamanın, paylaşmanın tam zamanı. 30 Ağustos'tan 9 Eylül'e uzanan siyasi ve askeri atmosfer, işte böyle bir ruhun ilk temellerinin atıldığı atmosferdi...
9 Eylül 1922 günkü İzmir'in hali şöyleydi;
Kıpır kıpır bir şehir. Tüm sahil boyunca telaştan öte, bir panik havasında kendini atacak bir gemi arayan insanların bilinçsizce koşuşturduğu bir İzmir.
Uzak diyarlardan, Türk topraklarını işgal etmek üzere gelmiş bir başka ülkenin, zavallı perişan askerlerinin yüzleri kireç gibi, emir-komuta zincirinden kopmuş, ne yapacağını bilemeyen asker giysili insan öbekleri.
Bu fotoğrafın hemen yanında da başka bir fotoğraf; yanan İzmir'in dumanları arasında pırıltılı yüzlerinde zafer tebessümüyle semaya ellerini açmış, Tanrı'ya dua eden insanların İzmir'i idi bu fotoğraf.
Bu mağdur insanlar, o gün, bir milletin talihiyle beraber İzmir'in de talihinin değiştiğini biliyorlardı ve bu nedenle sevinçli bir telaş içindeydiler. Bin yıllık mülk, tekrar eski sahibine iade ediliyordu çünkü. Dumanların arasından gülümseyen, sevinç gözyaşları döken insanlar biliyorlardı ki; Gazi Mustafa Kemal'in ordusu gelmekteydi.
Vatanın ordusu,
Sarı Paşa'nın ordusu gelmekteydi.
Türk ordusu gelmekteydi.
Çünkü; O Afyon ovasından ufka bakıp, "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri" emrini çoktan vermişti.
Sakarya-Dumlupınar-Kocatepe hattında kazanılan zaferin ardından işte bu sözler, Uşak-Kütahya-Alaşehir-Salihli-Akhisar-Aydın-Kemalpaşa-Manisa'ya kadar sürüklenen düşman askerini, 9 Eylül günü saat 11'de alaşağı ederek hükümet konağına Türk bayrağını asmış ve ulusal kahraman Mustafa Kemal beklenmeye başlanmıştı.
15 günde yürüyerek 600 kilometre yol alınmış, savaşılmış ve 150 bin kişilik düşman ordusu yerle bir edilmişti.
Askeri zafer, halk zaferi ile kutsandı. Türk'ün gücü, bağımsız ve güçlü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni getirdi...
9 Eylül bayramdır..
Ne mutlu ki; böylesine bir gurur gününün 90. yılını kutluyoruz.
O günkü zaferde emeği geçen başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere herkesi saygıyla anıyoruz ve büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, bugünkü büyüklüğüne getirme noktasında küçük-büyük katkısı olan tüm devlet adamlarına da minnettarız. Bugün 90 yılda hala bu gururu yaşayabiliyorsak onların sayesindedir. 90. yılda 'bayrak' tartışmalarında İzmir çok güzel bir sınav daha verdi. Bizim için 9 Eylül'ün anlamı, sıradan bir kurtuluş günü kutlaması değil çünkü. Milyonlarca İzmirli, Kurtuluş Savaşı'nın zaferle taçlandırıldığı, ülkenin işgalden kurtuluşunun ilan edildiği 9 Eylül'ün, hem düşmana ilk kurşunun atıldığı hem de düşmanın denize döküldüğü İzmir'de yaşanmasının bir tesadüf olmadığını çok iyi biliyor.
Bugün hepimiz, ellerimizde bayraklarla başta büyük Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimize şükranlarımızı sunarak yürüyeceğiz kortejde. 9 Eylül bayramdır ve hep öyle kalacaktır...

FUARA VEDA, SENEYE MERHABA
Bugün ayrıca, İzmir Enternasyonal Fuarı'na bu yıllık veda ediyoruz. İzmir'i küllerinden yaratıp yeniden kuran Atatürk Cumhuriyeti'nin Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz'un, 1932'de düşmanın yakıp harabeye çevirdiği şimdiki fuarın kurulduğu Kültürpark alanını, 23 ay gibi mucize bir zamanda bugünkü haline getirmesiyle başlayan süreç, 81. kez yaşandı ve 82. kez kapılarını açana kadar veda ediyor... Bu yılki fuar, 2013 yılında belli olacak EXPO 2020 adaylığımız için de önemli kulis çalışmalarına sahne oldu. Bu noktada özellikle İTO Başkanı Ekrem Demirtaş'ın katkılarını burada bir kez daha hatırlatmak isterim. Aynı şekilde Tamer Taşkın ve Işınsu Kestelli'nin de tıpkı Demirtaş gibi çok fazla reklamını yapmadan yürüttükleri çalışmaların sonuçlarını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Biz, Yeni Asır ve Turkuvaz Medya Grubu olarak 10 gün boyunca Yeni Asır standımızda okurlarımızla yüz yüze buluşmanın keyfini ve sevincini yaşadık. Bizi bu süreçte yalnız bırakmayan Turkuaz City'nin patroniçesi Sevgili Berna Noyaner ve sanatçı Haluk Elvan ile orkestradaki sanatçı dostlarımıza, her gün standımızda konuk sanatçı olarak bizlerle ve Yeni Asır okurlarıyla olan tüm sanatçı dostlarımıza özellikle teşekkür etmek isterim. İZFAŞ Genel Müdür Vekili Mehmet Şakir Örs liderliğindeki tüm İZFAŞ ekibini kutlamak isterim. Yine, Gençiz Fuarcılık'ın sahibi Osman Gençer'e de Yeni Asır ailesi olarak hem tebrik hem de teşekkür borcumuz var. Ve bir teşekkürüm de 10 günlük süreçte en iyi organizasyonu eksiksiz yapan sevgili Fatih Şendil ve Salih Can arkadaşım olmak üzere, emeği geçen tüm Yeni Asır emekçilerine... Bir sonraki sene tüm sürprizlerimizle biz yine fuardayız.. Bekleriz efendim...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA