• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

Yapma be Azizim!

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.11.2013, 00:00
Ankara'da bulunduğum 19 yıl boyunca en çok özlediğim şeylerden birisi yağmur sesiydi. Ve son 5 yıldır bu sesi duyduğum her gün ve gece tekrar tekrar şükrediyorum. Amma velakin; dün sabaha karşı 5 itibarıyla şükürle uyandığım yağmur sesinin ilerleyen saatlerde güzel İzmir'imi kapladığı hali görünce endişelenmemek mümkün değildi. Şimdi bugün yazacağım her kelimeme ve her cümleme Başkan Aziz Kocaoğlu çok kızacak biliyorum ama, bu kentte yaşayan 4 milyonu aşkın İzmirli'nin sesi olacağımdan da eminim.
Öncelikle; Meteoroloji Genel Müdürlüğü, son bir haftadır yayınladığı açıklamalarda İzmir başta olmak üzere Ege'de ve Türkiye'nin belli illerinde yoğun yağış beklendiği ve hatta bu yağışın sel ihtimaliyle geleceğini duyurdu. Bizler de yazılı ve görsel basın olarak yaptığımız yayınlarla, vatandaşları uyardık. Sesimizi herkese duyurduk ama dün hepimiz gördük ki; bir tek Büyükşehir Belediyesi'ne duyuramamışız!
Dün sabah evimden gazeteye gelirken Kordon'dan geçtim haliyle. Kordon'u sular götürürken, tüm işyerlerini sular basmışken ve insanlar yolda yürüyemez hale gelmiş, araçlar yarısına kadar suya gömülmüşken nedense tek bir Belediye aracına rastlamadım yol boyunca!

İşimiz Allah'a kaldı...

Sebebini gazeteye gelince anladım; Sabahın 05.30'undan bu yana sokaklarda işinin başında olan muhabir arkadaşlarımın çektikleri fotoğraflarda; bu tür felaketlerde işi insanları kurtarmak, sel sularını boşaltmak olan itfaiye araçları, AKS araçları ve belediye araçları; kendi yerlerinde mahsur kalmış çünkü!
Bugün bu soruyu sormanın artık anlamı olur mu bilmem ama yine de sorayım; şu anda kurtarma araçlarının mahsur kaldığı itfaiyenin yeri yıllar önce yapılan fizibilite raporuna göre dereyatağına yapılması sakıncalı bulunduğu halde, birilerinin arazisi değerlensin diye mi yapıldı oraya? Her ne sebeple yapılıdıysa yapılsın; dünkü gibi mahsur kalan yardım araçlarının hesabını kim verecek? Pek çok bilgi geldi dün gün boyunca; Yeni alınan ve itfaiyede bulunan 4 ambulansın artık kullanılmaz hale geldiği, su atma pompasının olmadığı, yine dünkü yağmurda kullanılmaz hale gelen vinçin bakım-onarım için bile dışarı çıkarılamadığı gibi...

Uyarıya rağmen önlem yetersiz
Mesele; yağmurun saatte ne kadar yağdığı değil. Elbette; beklenenin üstünde bir yağışla ilgili yapılabilecekler sınırlı olabilir, yeterli olunmayabilir. Amma velakin; baştaki söylediğimi tekraren söylüyorum; İzmir Büyükşehir Belediyesi dünkü yağmur afetine hazırlıksız yakalanmıştır.
Bir haftadır Meteoroloji'nin tüm uyarıları pazar gecesi itibarıyla bir sel felaketini işaret etmesine rağmen; geceden itibaren sokaklarda ne bir görevli ne de araç görmek mümkün idi.
Felaket olduktan sonra yapılacaklar elbette önemli ama; her yağışta belli yerlerde sıkıntı oluyor yıllardır. Siz bunu planlayıp, oluşturulacak kriz masasında geceden alacağınız tüm plan ve önlemlerle felaketin boyutları buraya taşınmadan önleyebilirdiniz. Dün sabah ben işime gelirken ve İzmir'i seller götürürken sokakta göremediğim belediye araçları ve kurtarma araçları kendisi mahsur kalmış çünkü...
Bir metropolü yönetmek elbette kolay değil. Ama; kriz zamanlarında önlem olarak yapılacaklar bellidir. Ve İzmir, yılın belli dönemlerinde yağışın normalin üstünde düştüğü bir metropol kentidir. Siz, yapılan tüm uyarılara rağmen eksik kalıyorsanız bu işte bir sorun olduğu açıktır. Belediye'nin içindeki kriz masasını çalıştırmıyorsanız bu bir yönetim sorunudur. Başkan EXPO gibi hayati bir konu için yurtdışında olabilir ama yapılacak olan da bellidir.
Dün yaşananlar "ihmal" sözcüğüyle geçiştirilecek kadar basit bir durum değildir...
İzmir bunu hiç haketmiyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA