Biliyorum çok kızgınsınız.. Hatta öfkeniz sizi başkalaştırıyor ve bir adım öteye geçerek şiddet bile geliyor aklınıza. Sonuna kadar haklısınız.
Ama... Sakin olmak zorundayız...
Niye mi? Anlatayım efendim...
Türkiye artık küresel ve bölgesel bir güç olduğunu hem stratejik hem de ekonomik olarak ispatlamıştır. İşte tam da bu yüzdendir ki; hani o Mavi Jeans reklamlarındaki slogan gibi: "Türkiye de artık çok oluyor" hissi uyanmış küresel efendiler Türkiye'ye "haddini bildirmek!!" üzere harekete geçmişlerdir.
IŞİD kuşatması altındaki Kobani'deki olayları "sözde" protesto etmek üzere Bayramın son günüden itibaren yaşananları yorumlamaya, anlamlandırmaya kalkarsak; birbiriyle çelişen öyle çok şey var ki; yukarıda söylediğim "Had bildirme" senaryosu daha iyi anlaşılıyor.
Neden mi?
İlk sözüm; Tezkereye hayır diyenlere...
Siz hem kalkıp tezkereye "hayır" diyorsunuz, sonra da çıkıp; Türk hükümeti sınırının ötesindeki PKK'ya silah versin diyorsunuz!!
Orada güvenli bölge oluşturalım, Kobani'yi saldırıdan koruyalım diyen Türk hükümetine ateş püskürüyorsunuz. Ama sonra da kalkıp; Kobani'yi neden korumuyorsun diye hesap soruyorsunuz!!
Bundan 10 gün önce HDP'li milletvekilinin kameralara da yansıyan görüntülerde; benim askerime taş atıyorsun, milletvekilliği yaptığın devlete "sizin devletiniz" diyorsun; sonra da PYD'lileri IŞİD'in elinden kurtarmıyor diye kıyameti koparıyorsun!!
Bu ülkenin ana muhalefet liderini vicdanıyla baş başa bırakıyorum. Hadi HDP, kendisine biçilen rolü oynamakla meşgul. CHP ne yapıyor peki? Biri bana bunu anlatsın...
HEDEF BÜYÜK TÜRKİYE
Hanımlar.. Beyler..
Türkiye, bu ateşten coğrafyada özellikle de İran ve Suudi Arabistan arasında bir dengedir ve öyle kalmak zorundadır. Bundan çıkarı bozulan batı, geçmişte ortaya koyduğu senaryoları tekrar işlemeye başladı. Son 1 yıl içindeki Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimleri tutmadı. Şimdi de; bölgede mezhep savaşını körükleyip Türkiye'nin enerjisini etnik çatışmayla içeride yok etmeye, oyalamaya ve gücünü kaybettirmeye oynuyorlar. Hedef belli aslında; Çözüm sürecini sabote etmek.
Bu oyunun farkına varmak için daha ne olmalı bilmiyorum. Ama; tek bir şey duygunun öne çıkması lazım; Milli olmak...
Bu milletin geçmişinde sömürgecilik yok. Biz, bir kaldırım taşını bile alın teriyle ortaya koymuş bir milletiz.
Bugün, bizim sokaklarımızı, Ay yıldızlı bayrağımı, Atatürk'ümüzün büstleri dahil milli değerlerimizi yakıp yıkan tahrikçi hain mel'unlara bu sözüm.
Biz, bin yıldır bu topraklarda huzur içinde yaşamak için ne bedeller ödedik, kaç şehit verdik bu topraklara.
Bütün bu bedelleri, hainler mağaralarından çıkıp huzurumuzu bozsunlar diye ödemedik.
Sizde haysiyet olsa, milletin huzurunu kaçırmak yerine gider Kobani'de savaşırsınız zaten..
HAİNLERE; HADİ ORDAN
Bu hainlere bir şey daha hatırlatayım.
Bu milletin ayranı kabarmayagörsün, sizi bir kaşık suda boğar en cılız cüsselisi bile.
Bunu dünya biliyor, siz de biliyorsunuz. Ama hayır. Belki de istediğiniz şey; aslında tam da bu.
Ama; biz sizin oyununuza gelmeyeceğiz.
Eyüp Sultan sabrıyla yola devam edeceğiz.
Sizi sokaklara salan 'odak'lar, belli ki sigortalarımızın atmasını istiyor.
Ama biz; sizin bu pis oyununuza gelmeyeceğiz.
İnadına çözüm diyeceğiz.
İnadına bu ülkenin hangi mezhepten hangi etnik gruptan olursa olsun herkes için özgürlük adası olması için çalışacağız..
Son sözüm: Hadi ordan...