Bodrum'da yaz sezonu başladı. Oteller, eğlence mekanları, plajlar, restoranlar birbiri ardına açılışlar yaparak yaza gecikmiş bir "merhaba partisi" veriyorlar. Geçtiğimiz cumartesi, Higlight Hotel'in verdiği ve içinde moda tasarımcısı Günsel Ülkü'nün yaz için hazırladığı giysiler ve mayolardan oluşan mini defile ve ünlü caz sanatçısı Bela Wagner'in canlı performansının yer aldığı "Yaza Merhaba" partisindeydim.
Yalıkavak'ta eski bir balıkçı köyü olan Tilkicik koyunda Highlight Hotel... Ünlü tasarımcı Philippe Starck imzalı otel geçtiğimiz Eylül ayında hizmete girmiş ama sezon bitiminin ardından da yeni sezona hazırlanmak için kapanmış. Otel 34 odadan ibaret, her oda birbirinden farklı konseptlerde tasarlanmış ve her türlü lüks düşünülmüş. Yani amaç zengin, dolayısıyla çok para harcayacak olan turisti çekmek. Özellikle de yabancı turistleri.
"Her şey dahil sisteminin Türk turizmine büyük darbe vurduğunu düşünüyorum. Bu konseptten bir an önce kurtulmak zorundayız" diyor 10 milyon doların üzerinde yatırım yapan otelin yatırımcısı Zeynel Zorlu ve "Bunun için de Fransa'nın güney sahillerinde olduğu gibi yılın 12 ayı hizmet vermeli, sezonu kapamamalıyız. Ama bunun için Bodrum'a Avrupa'dan direkt uçuşların olması lazım" diye devam ediyor.
DENİZİN NİMETİ
Bir diğer yol da sağlık turizmine yönelmek. Bunun için deniz suyuyla tedavi içeren talassoterapi hizmetleri sunmak gerek. Yunanca'da deniz anlamına gelen 'talasso'lu terapi, denizin belirli derinliğinden elde edilen ve insanın vücut sıcaklığı kadar ısıtılan tuzlu deniz suyu, yosun, çamur ve termal plankton gibi denizden elde edilen unsurlar, deniz iklimi ve deniz havasından oluşuyor.
Ülkemizin bu tedavi için çok uygun bir ortama sahip olduğunu düşünen Zeynel Zorlu, bunun için Fransızlarla görüştüklerini ve uzmanların otelin konumundan, denize sıfır olmasından çok etkilendiklerini söylüyor.
Özellikle Fransa'da bu tür sağlık giderlerinin, sağlık sigorta kapsamından çıkması ve pahalı olması nedeniyle, Avrupalı turistin ülkemize çekebileceğimizin ve bu fırsatı değerlendirmemiz gerektiğinin de altını çiziyor.
Bodrum'daki turizm yatırımcılarının çoğu da "her şey dahil"i kapsayan tatil köylerinden ziyade butik otellere doğru kayıyorlar.
GÜRÜLTÜ YASAĞI
Ne var ki herkesin endişesi tatil beldelerini de etkileyen gürültü yasakları. Partide en çok konuşulan konulardan biri eğlence yasaklarının Bodrum'u da kapsaması. Halikarnas'taki barların sesinin kesilmesinden, otelin önünde oturan yerli yabancı turistlerin uyarılmasına dair pek çok hikaye anlatılıyor. Bodrumluların ve Bodrum'a gelenlerin en büyük sıkıntısı ise bir türlü bitmek bilmeyen Bodrum Havaalanı yolu inşaatı. Özellikle Torba kavşağına yaklaşırken trafiğin tek şeride düşmesi ve adım adım ilerleyen konvoya dönüşmesi tüm tatilcileri canından bezdirmiş. Yetkililerin eğlenceyi yasaklamak yerine yolun bitimiyle ilgilenmeleri gerektiği her sohbetin ana teması.
Kısacası Bodrum şu günlerde oldukça hareketli ama eski neşe ve canlılıktan eser yok. Hem ekonomik kriz hem terör, demokratik açılım, yaşanan gerilim herkesi etkilemiş. İnsanlar eğlenirken bile eksen kaymasının bölge için nasıl bir etki yaratacağını düşünmeden edemiyor. Bir yanda belirsizlik, erken seçimin olup olmayacağı, seçimden ne çıkacağı, diğer yanda kullanılmayı bekleyen ve gelecek vaat potansiyel bir güç ve zenginlik...