• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

"Çalışmak, kendimi ifade etmenin yolu"

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.07.2010, 00:00
Çalışmak sadece para kazanmaktan ibaret olmamalı. Önce evinizde sonra okullarda başlayan eğitiminiz, gördükleriniz, duyduklarınız, sizde birikenlerin bir işe yaraması, bir şeye dönüşmesi lazım

Bir gün oğluma bakıp, 'Ben senin için nelerden vazgeçtim!' demeyeceğim. Oğlum Can benim hayattaki en kıymetlimdir. Ama her şeyden vazgeçerek ona adanmış bir hayatın ona faydası olacağını hiç düşünmedim


Zuhal Şeker Tucker, denemekten, en iyiyi aramaktan ve başarıya ulaşmaktan korkmayan, çalışkan ve enerjik kadınlardan. Kariyer başarısı da bunu kanıtlıyor. Ancak her insanın kendisine daimi olmamak kaydıyla hayatta bir kere 'başaramama' hakkını da tanıması gerektiğine inanıyor.

ÜÇ BÜYÜK ŞİRKET
Önce Toyota, sonra Turkcell, şimdi de Ülker Grubu'nda, yani ülkenin en büyük kurumlarında "Kurumsal İletişim Koordinatörü" olarak çalışan Zuhal Şeker Tucker, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin Ekonomi Bölümü'nden mezun. İlk tercihi tıp eğitimi olmasına rağmen tercih formunu yanlış doldurmaktan dolayı bu okulu kazanıyor ve daha sonra da değişiklik yapmadan okulunu bitiriyor.
- Çalışmak ve kariyer sizin için ne ifade ediyor?
Hayatımın hem emek hem de değer verdiğim kısmını ifade ediyor. Hepimiz elbette ki hayatımızı idame ettirmek için gereken parayı kazanmak için çalışıyoruz. Ama çalışmak sadece para kazanmaktan ibaret olmamalı. Örneğin benim için çalışmak, kendimi ifade etmenin en doğrudan yoludur. Önce evinizde sonra okullarda başlayan eğitiminiz, gördükleriniz, duyduklarınız, öğrendikleriniz, hissettikleriniz, yani sizde birikenlerin bir işe yaraması, bir şeye dönüşmesi lazım. Ben, bende birikenleri işime yansıttım. Kendimi işimde ifade ettim.

EĞİTİMDE AİLE DESTEĞİ
- Çalışma hayatına nasıl ve nerede başladınız?

Üniversiteyi bitirince bir yıl bir denetim şirketinde çalıştım. Ama her zaman yaratıcı işlere merakım vardı. Kısa bir süre RPM Radar Reklam Ajansı'nda çalıştıktan sonra Hürriyet Gazetesi'ne geçtim. Görevim, Yönetim Kurulu'na rapor hazırlamaktı. Çalışma hayatında ilk deneyimlerimdi bunlar. Bu işlerim, gelecek kariyerimin temelini oluşturdu.
- Bir kadının başarılı olması için önce aile, sonra eş, sonra iş yeri desteği şart. Sizde bu durum nasıl oldu?
- Biz, üç kız kardeşiz. Üçümüz de kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı başaran bireyler olduk. Geriye dönüp baktığımda, gençken biraz eleştirsem de ailemin sihirli bir iş başardığını düşünüyorum. Annem ve babam için 'eğitimdeki başarı' vazgeçilemez bir kuraldı. Ders çalışmam için annemin başımda sabahlara kadar beklediğini hatırlarım. Ama özgürlük, yaratıcılık, dışarıdaki hayat konusunda dönemin ebeveynleri gibi biraz tutucuydular.
- Sizin ailenizde durum nasıl? Yani eşinizin tavrı ne oldu?
Kendi çekirdek ailemde ise hepimiz için yani benim eşim ve çocuğum için hayatın her alanında ilerlemeyi teşvik etmek esastır. Bu illa ki iş olmayabilir. Mesela şimdi "aşçı olmak istiyorum" desem, eşim 'çok geç' demez.
- Gelelim iş yeri desteğine...
Mensubu olduğum Yıldız Holding, sadece Türkiye'de değil, dünyada büyüme süreci yaşan bir organizasyon. Bu süreç ancak başarı odaklı insanlar ve başarıyı destekleyen bir patronla yürüyor.
- Pek çok kadın evlenip anne olunca işten ayrılıyor? Siz ne yaptınız?
Anne olunca işten ayrılmayı hiç düşünmedim. İşten ayrılınca sadece işten ayrılmış olmuyor, aynı zamanda hayatınızın önemli bir penceresini de kapatıyorsunuz. Oğlum Can, benim hayattaki en kıymetlimdir. Ama her şeyden vazgeçerek ona adanmış bir hayatın Can'a faydası olacağını hiç düşünmedim. En azından gelecekte bir gün ona bakarak "Ben senin için nelerden vazgeçtim" diye aklımdan geçirmeyeceğim. Can'ın bana bir borcu olmayacak. Oğlumu hayata yüksüz hazırlamak istiyorum. İşte bu nedenle, hayatımı onunla birlikte ve vazgeçmeden sürdürmekten çok mutluyum. Zaman zaman daha fazla onun yanında olmak istediğim anlar olmuyor mu? Oluyor. Ama yine de kurduğum dengeden memnunum.

BAŞARAMAMA HAKKI
- Camdan tavan sendromu yaşadınız mı?

Ben denemekten ve aramaktan vazgeçmem. Mutlaka bir yol vardır diye düşünenlerdenim. Eğer başarısız olmuşsam bu; bir yol olmadığı için değil, henüz ben o yolu bulamadığım içindir. Bunu bilmek beni yeni bir enerji ile yükler. Yeniden başlarım. Ancak şunu da söylemek isterim. Hayatta insanın kendisine zaman zaman 'başaramama' hakkını da tanıması gerekir. Bazen sadece istemediğiniz, öyle tercih ettiğiniz için de sıçramazsınız. "Sıçrayabilirim ama canım istemiyor" diyebilmek de güzel. Daimi olmaması kaydıyla en azından hayatta birkaç kere yapılmasını tavsiye ederim. İyi geliyor.
- Eskiden kadınsı özellikler iş hayatında dezavantaj olarak görülürken şimdi avantaj olmaya başladı. Siz ne diyorsunuz?
Öncelikle, iş hayatının cinsel rollerin ötesinde bir modeli var. Üretim, satış, pazarlama ve iş hayatının diğer kategorilerine insan kaynağı yetiştiren okullar, ekoller, kadınlık ya da erkeklik durumuna göre şekillenmiyor. Ancak toplumun yazılı olmayan kuralları, gelenekleri iş hayatına da etki ediyor. Cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle kadınların geri planda bırakılması gibi. Bu anlamda olumsuz kişisel bir tecrübe yaşamadım. Belki de süreç ve sonuç odaklı iş modellerinin öne çıktığı, bu süreçleri 'bir kadının mı, yoksa bir erkeğin mi?' yönettiğinden ziyade başarıya odaklanan kurumsal yapılarda bulunduğum içindir. Kurumsallaşmış organizasyonlar geliştikçe hem Türkiye'de hem de dünyada bu sorun aşılacaktır.

Dünyaya entegre olmak önemli
- Kadın yöneticilerin sayısının giderek artmasını neye bağlıyorsunuz?

Kadın yöneticilerin sayısının arttığı konusuna gelince. Aslında ne denli artıyor bundan çok emin değilim. Çünkü; sadece gözlemlerimize dayanıyoruz. Türkiye'de bu konuda karşılaştırmalı bir istatistik veri yok. Gerçekten artıyorsa bunun Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisiyle olan entegrasyonuna ve bu entegrasyon sürecindeki kurumsallaşmanın artmasına bağlayabiliriz. Sözünü ettiğimiz toplumsal kurallar da ancak dünyaya entegre olduğunuz sürece esneyebiliyor.
- Gelecek hedefi ne?
İletişim sektörü, sosyal, ekonomik ve siyasal gelişmelere en çabuk cevap veren bir iş kategorisi. Küresel ve yerel gelişmeler, sektörümüzü hızla değiştirip, şekillendiriyor. İşimi biraz da bu yüzden seviyorum. Her gün gidilecek uzun bir yolumuz var. Ben bu yolu gücüm yettiğince bazen yürüyerek, bazen koşarak kat etmek istiyorum. Bu işimle ilgili kısmı. Eşim Tommy ile birlikte Can'ın mutlu, huzurlu, üretken bir yetişkin olmasını izlemek, onun yetişmesine katkıda bulunmanın öncelikli hedefim olduğunu söylemeliyim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA