Konu aşk olunca da tepkiliyiz ama cinselliği yaşamak deyince akan sular duruyor. Erkeklerin büyük bir kısmı hemen ayağa kalkıyor, "Olur mu, ahlak ne olacak, sizi gidi ahlaksızlar!" deyip kılıçları çekiyorlar.
Facebook'ta birkaç kez bir konu tartışmaya açtım, hepsinde de erkeklerden büyük tepkiler geldi. Konunun özünden uzaklaşıp, tek bir noktaya kilitleniyoruz. Ve bazı erkekler var ki, eleştiriye hiç tahammül edemiyorlar. Hele bu eleştiri, kadınlardan gelirse...
"Ey erkekler!" diye başlayan cümleyi sonuna kadar okumadan savunmaya geçiyor ve hemen kadınlara olan öfkelerini dile getirmeye başlıyorlar.
Konu, bu köşede sık sık değindiğim bir konu, kadının cinsel hayatını yaşaması. Bu konuda toplum olarak ikiyüzlü bir anlayış sergiliyoruz. Bir kadın da erkek gibi cinsel ilişkiye giriyor, girecek. Ama babaların çoğu, mümkünse kızlarının evlenseler bile "o işi" yapmasını istemiyor. Hele evli değilse, hiç yapmasın istiyorlar. Bu nedenle de evden dışarı çıkmasına karşılar. Erkek arkadaşıyla buluşmaya gidecekse karşı çıkıyorlar. Bu kadın 20 yaşında olsa, 40 yaşında da olsa durum değişmiyor. Bu yüzden de kadınlar yalan söylemek zorunda kalıyor.
EN SON DUYAN
Genellikle annelere söyleniyor, anneler de durumu idare etmeye çalışıyor. Niye televizyonlarda "Babalar En Son Duyar?" adlı diziler yapılıyor, dizilerdeki babaların herkesin bildiği konudan en son haberi oluyor? İşte bu yüzden!
Peki, kadının erkek arkadaşı bu durumdan habersiz mi? Yani onlar da aynı toplumun bir parçası değil mi? Öyleyse neden kadınları sevişmeye zorluyorlar? Sevdikleri kızla buluşmak, sevişmek isteyen, gelmezse ve sevişmezse, onu yeterince istememekle ve sevmemekle suçlayanlar kim? Sonra da Avrupalı kızlarla kıyaslayıp, onları daha cilveli, seksi bulanlar kim?
İşte Facebook'ta da bu konu üzerine biraz kafa yoralım istedik. Ama ne oldu?
Erkekler hemen ahlak savunuculuğuna soyundu. Kadınları iffetsizlikle suçlamaya başladı.
Mesela, "Siz bilir misiniz ki Türk kültüründe ahlak diye bir kavram, kavramların da ötesinde yer alır. Ve siz yine bilir misiniz ki o ahlak kavramı çökünce bizler benliğimizi ruhumuzu velhasıl kelam kendimizi, kaybederiz. Tıpkı şimdi kaybettiğimiz gibi" diyerek bize haddimizi bildirmeye kalktı. Bütün ahlaksızlığın nedenini kadınların sevdiği erkekle sevişmek istemesine bağladı. "Daha ortaokulda okuyan kızlarımız seksi yaşamaya başlıyorlarsa, bu ülke yozlaşmış demektir. Bu ülke soysuzlaşmış demektir" dediler.
AHLAK DERSİ
Kadınlar olarak bu durumdan şikayetçiyiz. Yani erkeklerin sürekli "ahlak dersi" vermeye kalkması ama kendilerinin de her türlü ahlaksızlığı yapmasına tepkiliyiz?
Örneğin sevgilisiyle sevişmek isteyen bir kadının bu isteğini ahlaksızlık olarak değerlendiriyorsak, zorda ve çaresiz olduğunu gördükleri kadınla sevişmek için kırk takla atan ve toplu tecavüz eden erkeklerin yaptığına ne diyeceğiz?
14-15 yaşında evden kaçmış genç kızlara tecavüz etmeyi marifet gibi görenlere. Bir kadının başına bir felaket gelmişse, o son derece ahlaklı erkeklerimiz, bu kadından yararlanmaktan başka bir şey düşünmezler.
Bütün erkekleri kastetmiyorum tabii ki. Az da olsa "iyi erkekler" var bu ülkede. İkiyüzlü davranmayan, kendilerine ve yakınlarına yapılmasını istemedikleri şeyi başkalarına da yapmayan, kadınlardan yararlanmayı akıllarına bile getirmeyen, aşkı, seksi sevdikleri kadınlarla yaşamak isteyen ve kendilerine hak gördükleri duyguları kadınların da yaşamasını isteyen "iyi erkekler" var.
Dileğimiz bu erkeklerin sayısının artması.