Neval el Saadavi, Mısır'ın en tanınmış kadınlarından biri. İnsan hakları aktivisti, feminist, psikolog, yazar. İki yıl önce, Mübarek rejimini devirmek için yapılan gösteriler sırasında bir televizyon kanalına verdiği röportajda şunları söylemiş:
"Her gün çoluk çocuk, yaşlılar, ben dahil sokaklardayız. Ben şimdi 80 yaşındayım; yarım yüzyıla yakındır bu rejimin kahrını çekiyorum. Sözde girişimci sınıfı bizi yönetsin diye başa geçirdiler. Mısır bir Amerikan sömürgesi haline geldi. Bize ABD ve İsrail hükmediyor. Kadın, erkek, 80 milyon insanın ülkede hiçbir söz hakkı yok.
Görüyorsunuz, bugün insanlar altı gündür sokaklarda; Mübarek'e gitmesini söylüyorlar. Halkın iradesine saygı duyuyorsa gitmesi gerekirdi. Demokrasi budur. Nedir demokrasi? Halkın iradesine saygılı olmaktır. Halk kendi kendisini yönetir. Bu yüzden gerçekten de mutluyuz."
ADALET VE EŞİTLİK
Röportajı yapan Amy Goodman'ın, "ABD'de sık sık 'İran Devrimi gibi mi olacak?' diye sorulduğunu duyuyoruz; diktatörü devirmekten değil de fundamentalist bir devrimden bahsediliyor. Siz ne diyorsunuz?" sorusuna ise şu cevabı veriyor Neval El Saadavi:
"Bizi Müslüman Kardeşler'le korkutuyorlar; yıllarca bize şunu demeye çalıştılar: 'Sizi Humeyni ve Irak gibi fundamentalist rejimlerden kim koruyor? Mübarek koruyor.' Biliyorsunuz, bu doğru değil. Bu devrim, bu devrimi başlatan ve korumayı sürdüren genç insanlar siyasi değiller, sıradan genç adamlar ve kadınlar. Sağcı ya da solcu ya da Müslüman değiller. Sokaklarda tek bir dini slogan atılmıyor. Bir tane bile. Adalet, eşitlik, özgürlük için bağırıyorlar; Mübarek ve rejiminin gitmesi gerektiğini haykırıyorlar. Sistemi değiştirmemiz, dürüst olanları iş başına getirmemiz gerekiyor. Mısır yolsuzluk ve şaibeli seçimlerle yaşıyor; kadınlar ve genç insanlar eziliyor; işsizlik var. İşte böylece devrim geldi; çok geç oldu. Bu devrim çok geç kaldı; ama yine de geldi."
DEMOKRASİ TALEBİ
İki yıl önce, "Kadınlar ve kızlar sokaklarda oğlanların yanında. Onlar, adalet, özgürlük ve eşitlik, gerçek demokrasi, yeni bir anayasa istiyor. Hepimiz, kadınlar ve erkekler arasında, Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında hiç ayrım yapılmamasını; sistemi ve bizi yöneten insanları değiştirmeyi istiyoruz. Gerçek bir demokrasi istiyoruz." diyen Neval El Saadavi bugün ne düşünüyor, bilmiyorum. Ama devrik cumhurbaşkanı Mursi'nin iki yıl önce sokaklara dökülen halkın beklentilerini karşılamadığı ortada. Bu yüzden insanların yeniden meydanlara çıktı ve bu kez "Mursi'nin istifasını" istediler. Mursi uzlaşmayı yanaşmayıp, geri adım atmayınca maalesef ordu darbe yaparak Mursi'yi görevden aldı. Darbeler kötüdür, bugün yaşananlar da öyle peki, Mursi'nin bu yaşananlarda hiç mi suçu yok? Arkasında büyük bir destek, elinde Mısır'ı demokrasiye götürmek için büyük bir fırsat varken, gelinen noktayı her gün üzülerek izliyoruz. Dileğimiz Mısır halkının bir an önce sandığa gitmesi ve seçimi kazananların halkın demokrasi isteğini yerine getirmesi.