• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Niye kör olası Suzi?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 12.03.2014, 00:00
Televizyon kanallarında ender sayıda olan müzik programlarından biri olan "Kuzey'in Oğlu'nun geçen Pazar gecesi konukları Yavuz Bingöl ve saz ustası Erdal Erzincan'dı. Volkan Konak'ın sunduğu programda türkülerde Anadolu turu yapıldı ve memleketin her yöresinden türküler çalınıp söylendi.
Kadınlar Günü'nün hemen ertesine denk gelince kadınlar da unutulmadı ve özellikle kadına yönelik şiddete dikkat çekilerek kadına şiddet uygulayan erkeğe erkek denilmeyeceğinin de altı çizildi.
Yavuz Bingöl benim çok beğendim sanatçılardan biri. Bağırarak şarkı söyleyenlerden hoşlanmayan ben onun yumuşak sesi ile huzur buluyor ve duygulanıyorum. Annesi ozan Şahsenem Bacı'ya da dik duruşu ve mücadelesi nedeniyle ayrıca bir sevgim var.

SUZAN SUZİ

O gece de çok güzel türküler söylendi. İçlerinden biri var ki, bu yazıyı yazmama sebep oldu. Yavuz Bingöl'ün söylediği "Kör olası Suzan Suzi" türküsü. Çocukken türkü aşığı babam sayesinde bu türküyü her dinlediğimde ne yaptığını çok merak ederdim Suzan'ın. Niye kör olması isteniyor? Bir yandan "Gel beni ara, saçımı tara" deniliyor bir yandan beddua ediliyor!
Büyüyünce anladım tabii ne olduğunu. Hikaye şöyle: Diyarbakır'ın güneybatısında, Dicle Nehri kenarında, Kırklardağı ve hemen yanında Kırklar Ziyareti bulunuyor. Çocuğu olmayanlar, buraya gelip dilek dilerler.
Çocukları olmayan varlıklı bir Süryani aile de burada dilek diledikten sonra bir kız çocuk sahibi olmuş. Suzi (Suzan) adı verilen kızın her yıl doğum gününde Kırklar'a giderek kurban kestirmişler. Büyüyüp güzelleşen Suzan ile Müslüman komşularının oğlu Adil birbirlerine aşık olmuşlar.

SUÇLU KADIN
Yine bir doğum yıl dönümünde, annesi Suzi'yi, hizmetçilerle beraber kurbanını kesmek üzere, Kırklar Ziyareti'ne göndermiş. Adil de gelmiş. Hizmetçilerin kurban kesme telaşından yararlanan Suzi ve Adil kuytu bir köşede buluşmuşlar. Kırklar Ziyareti, bu beraberliği bağışlamamış ve ziyaret Suzi'yi çarpmış. Dicle'de boğularak ölmüş. Suzi'nin ölümünden sonra, Adil de aklını yitirmiş.
Toplumsal cinsiyet burada karşımıza çıkıyor işte. İki sevgili buluşuyor ve ikili bir eylem gerçekleşiyor. Ama ziyaret bile kadını suçluyor. Kadının erkeği baştan çıkardığını düşünüyor. Baştan çıkmak! Erkek o kadar iradesiz ki kadın göz süzüp gerdan kırınca kendini kaybediyor. Ve hemen eyleme geçiyor. Kadın ileri gitmek istemese de fiziki üstünlüğünü kullanarak tecavüz ediyor. Durmasını bilmiyor. Ve suçlu kadın oluyor.
Olan da yine kadına, Suzi'ye olmuş. Ziyaret yani Evliya/ermiş sadece kadını öldürüp erkeği sağ bırakmış. Buna rağmen Adil de h"Kör olmasını" diliyor sevdiği kadının. Neyse ki ilahi adalet var, Adil de aklını yitiriyor.
Bu topraklarda suçlanan hep kadın. Şiddet uygulayan, tecavüz eden, yoldan çıkaran, kötü yola düşüren hep erkek ama suçlanan hep kadın.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA