Çoğunluğu erkeklerin oluşturduğu bir grup "toplumsal cinsiyet eşitsizliği"nin yaşandığına inanmıyor. Sanıyorlar ki erkek olarak sahip oldukları her tür yasal ve sosyal haklara sahipler. Hatta geçenlerde bir gazeteci ve danışman dedi ki bana: "Ne sorunu var ki kadınların? İsteyen okuyor isteyen çalışıyor. Ne kadar çok abartıyorsunuz kadın haklarını?"
İzninizle önce toplumsal cinsiyetin ne olduğunu açıklayayım. Cinsiyet bizi kadın veya erkek yapan belli fiziksel veya biyolojik özellikler. Toplumsal Cinsiyet ise kültürel ve sosyal olarak belirlenen cinsiyet rollerine karşılık geliyor.
Şöyle de diyebiliriz: Cinsiyet biyolojik bir gerçekliktir. Ya kız doğarız ya da erkek. Toplumsal cinsiyet ise doğumdan sonra 'kız çocuk olmanın' ya da 'erkek çocuk olmanın' koşullarını belirler. Toplumun kadınlardan ve erkeklerden beklediği birtakım nitelikler ve davranışlar olarak karşımıza çıkar.
Yani: 'Erkek' ve 'Kadın' cinsiyet kategorileriyken 'Erkeklik' ve 'Kadınlık' toplumsal cinsiyet kategorileridir.
SERPİL ÇAKIR
İşte bu kadınlık ve erkeklik durumları eşitsizliğe doğuruyor. Çünkü herkesin hemfikir olduğu konu "Erkek egemen bir toplumda" yaşadığımız. Yani iktidarın, gücün, karar verenin "egemen erkeklik" değerlerine sahip erkeklerin denetiminde olmasından ve onların temsil edip yönettiği bir toplumsal düzende yaşadığımız.
"Erkek egemen toplum kavramı" o toplumda yaşayan her tür erkeğin yaşam biçimi ve tercihi ne olursa olsun kadınlardan üstün olduğuna inanır. Ve erkeğin kadından üstün kılınmasının toplumun yararı olduğunu iddia eder.
Akademisyen Serpil Çakır'ın "Erkek Kulübünde Siyaset"" adlı kitabı da bunun örneklerini anlatıyor. Kitap bir anlamda "Kadın Parlamenterle Sözlü Tarih"i kapsıyor. Serpil Çakır günlerce Meclis'i mesken tutmuş, parlamenterle konuşmuş ve isimlerini rumuzlayarak (Başlarına neler gelebileceği belli olmaz çünkü!) yazmış.
KADIN VEKİLLER
Bakın neler diyor kadın milletvekilleri:
"Bir kere bize müstehzi bakıyorlar. Onlar bu işte pişmiş, kaşarlanmış, tecrübeli. Canım, zavallıcım şeklinde bakıyorlar. Ne kadar, nasıl dayanabilirsin ki! Bunu başta anlamıyorsun. Anlaman için o düşünce yapılarından geçmen, en az erkekler kadar başarılı olman gerekir ki onların kafasından geçen domuzluğu anlayabilesiniz."
"Erkekler oyunu oyunun kuralına göre oynuyorlar. Çünkü onlar bu oyunda kural koyucu. Kadınlar ise bu oyunun kural koyucusu olmadıkları için yuna neyle ve nasıl katılacaklarını bilmiyorlar."
"Erkekler açısından siyaset sanki tek onların işiymiş gibi görülüyor. Siz orada olabilirsiniz ama bu iş erkeklerin hakkıymış, siz onların yerini almışsınız gibi bir algı var."
Meclis'teki kadınların neler yaşadığından yarın da söz edeceğim.