• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

CHP ve Seyit Rıza'nın son isteği

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.11.2011, 00:00
15 Kasım 1937'de Elazığ'da bir darağacında son nefesini veren Dersimli Seyit Rıza'ya, "Seni şimdi asıyoruz ama bir gün gelecek Türkiye'nin en çok tartışılan adamı olacaksın" deseler, herhalde güler geçerdi bu kehanete. Kemal Kılıçdaroğlu'nun akraba kontenjanından Meclis'e taşıdığı Hüseyin Aygün, "Dersim olaylarından CHP ve Atatürk sorumludur" açıklamasıyla 74 yıldır uykuda olan şişedeki cini uyandırdı. Bundan sonraki süreç belki en çok CHP'yi etkileyecek ama diğer siyasi partiler için de oldukça zor geçecek. Dersim meselesi tek başına CHP'ye ihale edilemeyecek kadar karmaşık ve Türkiye'nin yüzleşmekten asla kaçınamayacağı bir vaka. Devlet arşivlerinde ne var bilmiyoruz ama tarihçiler katledilen insan sayısının 13-40 bin arasında, sürgüne yollananların ise 12 bin civarında olduğunu söylüyor. Günümüzde bile nüfusu 110 bin olan bir ilde, 1930'lu yıllarda en az 50 bin kişinin ölü veya diri olarak ortadan kaybolması, katliamın boyutlarının ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Dersim'de yaşananlara bizzat şahitlik eden İhsan Sabri Çağlayangil anılarında dönemin idarecilerinin Seyit Rıza'yı asmak için yaşını 57'ye düşürdüklerini, 17 yaşındaki oğlunun yaşını ise 21'e yükselttiklerini ayrıntılı olarak anlatır. Çağlayangil'den öğrendiklerimize göre son dileği "Beni oğlumdan önce asın" olan Seyit Rıza'ya, oğlunun idamı özellikle izletilir. 80'lik isyancının idam sehpasındaki son sözleri "Kerbala'nın evladıyız, ayıptır, zulümdür, cinayettir" olur. 20. yüzyılın en büyük katliamlarından birini bu dört kelime ile özetler.
Gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Dersim'i ilkokul düzeyi tarih bilgisi ve kafayı kuma gömme modeli ile yok kabul etme dönemi sona erdi. Başta CHP olmak üzere Meclis'teki tüm siyasi partilerden beklenen her türlü önyargılarından sıyrılmaları ve yakın tarihin bu en karanlık dönemini aydınlatmak için harekete geçmeleridir. Devletin 74 yıldır kanayan yarayı dindirme adına gönül alma ya da özür mahiyetinde bir mesaj vermesi Türkiye'yi küçültmez. Tersine böyle bir girişim kamuoyunda iç barışın sağlanması için adılmış cesur bir adım olarak değerlendirilir. Ve Hüseyin Aygün... Belki CHP ve Türkiye'yi bugüne kadar yüzleşmekten kaçındığı bir gerçeğin hesabını verme noktasına getirdi. Ancak milletvekili olabilmek için halkını katletmekle suçladığı bir partinin kapısını neden çaldığını ve istifa etmek için hala neyi beklediğini herkes gibi ben de çok merak ediyorum.

Sürgündeki Dersimliler

Dersim'de yaşanan büyük trajedinin bir de sürgün boyutu var. Yerinden yurdundan bir gece ansızın koparılan ve hiç bilmedikleri iklimlere dipçik zoruyla gitmeye zorlanan 12 bin Dersimliden biri de ünlü şair Cemal Süreyya'ydı. Sürgün gecesini
"Bizi kamyona doldurdular.
Tüfekli iki erin nezaretinde.
Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular.
Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar.
Tarih öncesi köpekler havlıyordu."
dizeleriyle anlattı. Dersim'den göçe zorlananların Batı'daki hayatı da sürgün gecesi gibi çileli geçti şüphesiz. Ancak içlerinden Türk siyasetine, medya ve sanat dünyasına damgasına vuran pek çok ünlü de çıktı. Adalet Partisi ve DYP'nin 'İsmet Ağabeyi' İsmet Sezgin de Dersim sürgünü bir ailenin çocuğuydu. Kemal Kılıçdaoğlu, Kamer Genç, gazeteci Zafer Mutlu, TV yapımcısı Can Tanrıyar, sanatçılar Ferhat Tunç, Hakkı Bulut ve Ceylan benim aklıma ilk gelen diğer ünlü Dersimliler...

DUVAR

Mantığı olan kendini dünyaya adapte etmeye çalışır, mantığı olmayan ise dünyayı kendine adapte etmeye çalışır. İşte bu yüzden dünya mantıksız olanın üstüne döner.
Bernard Shaw


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA