CHP Genel Merkezi ile Aziz Kocaoğlu arasındaki ilişkinin seyri her geçen gün biraz daha ilginç bir hal alıyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hafta sonunda kendisini ziyaret eden DİSK Başkanı Kani Beko ve beraberindekilere bakın ne demiş:
"Adaylarımız sendikal hak ve özgürlüklere saygılı isimlerden oluşacak..."
Bu cümlede bahsi geçen adayın Aziz Kocaoğlu olma ihtimali sizce nedir?
Malum, kendisi DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası'na üye işçilerin grevini Yüksek Hakem Kurulu vasıtasıyla kırdı ve bu yöntemi tercih eden ilk sosyal demokrat başkan olarak tarihe geçti.
Başkaları nasıl yorumlar bilmem ama ben CHP liderinin İzmir'den gelen DİSK üyelerine ettiği bu lafın aslında Kocaoğlu'na bir mesaj olduğunu düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu'nun nereye çekersen çek derin anlamlar içeren sözlerinin, Kocaoğlu'nun adaylık başvurusunu yaptığı günün hemen ertesine denk gelmesi, en az içinden geçtiğimiz sürecin kendisi kadar enteresan...
Sadece bu değil, CHP lideri daha önce de birkaç kez kafasındaki adayın Aziz Kocaoğlu olmadığını ima eden açıklamalar yaptı.
Yetmedi eski bir bakan aracılığıyla mesaj yolladı:
"Bir dostu, arkadaşı Aziz Bey'e artık aday olmaması gerektiğini uygun bir dille anlatsın!"
Bazılarının mal bulmuş mağribi gibi üstüne atladığı "İstediği sürece İzmir adayımız Aziz Kocaoğlu'dur" sözünde bile gizli bir 'lütfen çekil' ricası vardı...
Birilerinin artık çıkıp Kocaoğlu ve çevresindekilerin duymayı hiç istemediği gerçeğin adını koyması lazım:
Kılıçdaroğlu, İzmir'de Aziz Kocaoğlu ile seçime girmeyi istemiyor...
Meramını daha nasıl anlatması lazım bilmem ama durum tam olarak bu...
Ha, bütün bu yazdıklarımızdan 'Kocaoğlu aday olamaz' anlamı çıkmaz...
Kendisi hala malum sebeplerle en güçlü aday...
Zaten CHP lideri de aksini söylemiyor...
'İstediği sürece' diyor...
Bunu diyor ama Eskişehir'de Yılmaz Büyükerşen, Aydın'da Özlem Çerçioğlu ve Ordu'da Seyit Tosun'a açtığı krediyi nedense Kocaoğlu'ndan esirgiyor!
CHP'nin elindeki büyükşehir ve illerde mevcut başkanlar adaylık başvurusu yapmadı.
Çünkü kendilerine 'yola devam ediyoruz' mesajı aylar önce verildi...
İzmir hariç!
Son bir not: Kılıçdaroğlu çekilmediği taktirde istemeye istemeye de olsa Kocaoğlu'nu aday gösterecek.
Olur da çekilirse Hüseyin Aslan ya da Aytun Çıray'dan biri CHP'nin adayı olacak...
Ankara'daki hava böyle...
Yavaş aday, hızlı kriz
2011 seçimlerinde ana muhalefet partisinin kullandığı sloganlardan biri hala aklımda:
"CHP varsa herkes için var."
En çok da biz gazeteciler için!
Sayelerinde yazacak haber, tartışacak konu bulmakta hiç sıkıntı çekmiyoruz...
Kılıçdaroğlu'nun danışmalarından Şükrü Karaca, CHP'nin Ankara adayının eski MHP'li Mansur Yavaş olacağını twitter'dan duyurduktan sonra yer yerinden oynadı.
Ana muhalefet partisinin Ankara'da kendi içinden bir aday çıkaramaması başlı başına bir skandal...
Hadi onu geçelim müstakbel adayın bir danışman tarafından twitter'dan ilan edilmesine ne diyeceğiz?
Bu partinin MYK'sı, adayları belirlemek için oluşturulan yerel yönetimler komisyonu ne iş yapar?
Kulislerde partinin ağır toplarından Muharrem İnce'nin 'Ya o ya ben' diyerek Karaca'nın istifasını istediği konuşuluyor.
Bu arada Yavaş'ın, Muharrem İnce ve Aylin Nazlıaka'nın önünde çıktığı iddia edilen anketleri yapan firmanın yetkilisi ile görüştüm.
Meğer onların anketinde Yavaş değil Muharrem İnce ilk sırada çıkmış!
Ankete göre, Ankara'da CHP'nin adayı İnce olursa alacağı oy yüzde 34.6...
CHP, Gökçek'in karşısına İnce yerine Mansur Yavaş'la çıkarsa oyu yüzde 32,5'e düşüyor...
CHP seçmeninin yüzde 80'i 'Mansur Yavaş'a oy vermem' diyor...
'İnce'ye oy veririm' diyen CHP'lilerin oranı ise yüzde 94.3...
Anket sonuçları MHP seçmeninin Yavaş'a olan tepkisini de gözler önüne seriyor.
MHP'lilerin yüzde 90,5'i Yavaş'a oy vermeyeceğini söylüyor...
CHP'deki son krizin faturası Kılıçdaroğlu'nun sağ kökenli danışmanı Şükrü Karaca'ya kesildi.
O artık işsiz bir danışman...
CHP'yi takip eden gazetecilere gelince...
Onlar şimdi önlerindeki yeni krizlere bakıyor...