CHP yönetiminin son dönemde aldığı en doğru kararlardan biri belediye meclis üyelerinin yarısının fermuar yöntemiyle belirlenmesi oldu.
Nispeten demokratik ve kendine güvenen 'örgütte varım' diyen aday adaylarının itiraz etmemesi gereken bir yöntem bu fermuar.
Partide kimin, ne gücü varsa ortaya çıkacak.
Fermuar işi sadece belediye meclis üyelerinin belirlenmesinden ibaret bir mevzu değil.
Burada asıl mesele meclis üyeliklerinin 1-3 ve 5'inci sıralarına kendine yakın isimleri yazdırmak ve büyükşehir meclisinde çoğunluğu kontrol etmek.
Bu aynı zamanda seçilecek başkanı da kontrol etmek anlamına geliyor.
CHP içinde Aziz Kocaoğlu'nun başkan seçilse bile 2015 genel seçimlerinde milletvekili adayı olacağına inanan hatırı sayılır bir kitle var.
Onlara göre Kocaoğlu'nun yargıyla ilgili problemleri belediye başkanlığına devam etmesine izin vermeyecek.
Dolayısıyla 2015'te meclis kendi içinden yeni bir büyükşehir belediye başkanı seçmek zorunda kalacak.
Bu nedenle fermuar yöntemiyle yapılacak eğilim yoklamasına büyük önem veriyorlar.
Özellikle metropol ilçelerde ittifak arayışları tam gaz devam ediyor.
Eğilim yoklamasında sadece delegeler değil tüm parti üyeleri oy kullanacak.
İzmir'de CHP'nin 120 bin üyesi var.
Yüzde 10'u sandık başına gitse 12 bin kişi eder.
Bu kadar insanı koordine etmek, yönlendirmek kolay bir iş değil.
Ancak imkansız da değil.
Kocaoğlu'nun karşısında 7 milletvekili ve bazı büyük ilçelerin başkanları var.
O başkanların elindeki belediye imkanları Kocaoğlu'nun imkanlarından az değil.
Yani eşit şartlarda geçecek bir yarış izleyeceğiz.
Kocaoğlu iddia edildiği gibi Ankara'nın yolunu tutmak zorunda kalırsa, İzmir'in yeni başkanını işte bu fermuarla belirlenecek belediye meclisi üyeleri seçecek.
İlginç bir senaryo değil mi?
Ama yabana da atmamak lazım...