Ülke ekonomisi için yaşamsal öneme sahip bir zorunluluk yoksa bedelli askerliğe karşıyım.
Ancak bu ülkedeki en büyük lobilerden birinin bedelli askerlik lobisi olduğunun da farkındayım.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın yeni bir bedelli askerlik uygulamasına yeşil ışık yaktığı konuşmadan sonra, bedelli askerlik lobisi hemen düğmeye bastı.
Dün bu konuyla ilgili 50'nin üzerinde mail aldım.
Kendilerince haklı sayılabilecek gerekçeler öne sürdükleri ve bedellinin neden elzem olduğunu anlattıkları maillerden birinde ilginç bir ayrıntıya takıldım.
Bedelli Askerlik Platformu'ndan gelen maildeki bilgilere göre, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimde asker kaçağı ve bakaya durumda olan 700 bin kişi oy kullanamayacak!
Rakamın büyüklüğüne bakar mısınız?
Seçim sonuçlarına hatırı sayılır derecede etki edecek bir topluluktan bahsediyoruz.
2013 yılının Ekim ayından beri GBT taramalarıyla aranan bu insanlar, askere alınmamak için 30 Mart'ta sandık başına gitmeyecek.
Aslında bu mesele 2011 bedelli yasasında yaş kriteri biraz düşürülerek çözülebilirdi.
30 yaş ve üstünün 30 bin lira ödeyerek faydalanabildiği o uygulama dertlere derman olmadı.
Şimdi madem yeni bir bedelli çıkarılması düşünülüyor, o zaman bu konunun bir daha hiç gündeme gelmeyecek şekilde halledilmesi şart.
Çünkü gerekçesi ne olursa olsun, askerliğini yapmış insanların bedelliyi makul bir uygulama gibi kabul etmesi imkansız.
Türkiye gibi bir ülkede toplumsal vicdan kabul etmiyor bedelliyi.
Ancak yıllardır çözüm bulunamayan bu soruna da çare bulunması şart.
CHP'li Mustafa Moroğlu'nun hazırladığı bir bedelli teklifi var.
Bence son derece makul ve uygulanabilir bir teklif bu.
Milli Savunma Bakanlığı, mümkünse bedelli işini seçimden önce çözmeli.
Bu konuda muhalefetten bir itiraz gelmeyecektir.
Parasal boyutunu bilmem ama sırf şu 700 bin oy için bile çıkarılması gerekiyor son bir bedelli yasasının.