• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kıyı ticaretinin önemi ve Seferihisar örneği ZEKERİYA MUTLU

Kıyı ticaretinin önemi ve Seferihisar örneği

zekeriya.mutlu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16.06.2011, 00:00
Hafta başında İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ile Seferihisar Belediyesi'nin işbirliği altında düzenlenen 'Yerelde Hareket-Esnafta Bereket' temalı etkinlikler kamuoyunda büyük ilgi toplamıştır.
Yunanistan'ın Samos Adası'ndan gelen konukların katılımlarıyla gerçekleştirilen etkinliklerde, karşılıklı ziyaretlerin gelenekselleştirilmesi, başta büyük mağazaların haksız rekabeti olmak üzere çeşitli ekonomik zorluklarla mücadele eden esnaf sanatkarlarımızın ticaret potansiyellerinin artırılması hedeflenmiştir.
Etkinlikler kapsamında ilçe ticari yaşamına ve turizmine katkı sağlayacak şekilde esnaf sanatkarların eğitilmesine, bilinçlendirilmesine ve bu şekilde gelen yabancı misafirlere daha kaliteli hizmetler verebilmelerinin sağlanmasına önem verilmiştir.
Bu çerçevede şenlikler öncesi taksici ve minibüsçüler başta olmak üzere, tüm esnafa iletişim ve müşteri ilişkileri eğitimi verilmiş, Sığacık taksi durağı yeniden düzenlenmiştir.
Ayrıca Yunanlıların farklı bir atmosfer içinde karşılanması için İESOB tarafından esnafa dağıtılmak üzere şapka, tişört ve önlükler hazırlanmış, 'Ahi Çarşısı' adı altında kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin ve el sanatlarının sergilendiği stantlar kurulmuştur.
İESOB bu tür çalışmaları diğer ilçe belediyeleriyle de planlamak, yapılacak organizasyonlarla esnaf sanatkarların ticaret hacimlerini geliştirmek arzusundadır.
Seferihisar projesinde 'Kıyı Ticareti' ön plana çıkmış ve önemli bir ticari potansiyel teşkil ettiği bir kez daha gözlemlenmiştir.

İKİ AYRI YAKA
Kıyı ticareti, aynı denizin iki yakasındaki komşu ülkeler arasında yapılan sınır ticareti olarak tanımlanmaktadır. Yunan adaları ile Ege Bölgesi'nde denize sınırı olan iller arasındaki ticari ilişkiler bu kapsamda değerlendirilebilecektir.
Bu noktada Türkiye için, Midilli, Sakız, Samos ve Rodos adaları ticari potansiyel açısından ilk sırada yer almaktadır.
Türkiye'ye yakın olan ve ticari potansiyeli bulunan Yunan adalarında yaklaşık 524 bin kişi yaşamaktadır. AB üyesi olan ve kişi başına 21 bin euro milli gelire sahip olan Yunanistan dikkatle değerlendirilmesi gereken bir pazar olarak görülmelidir. Ayrıca Ege Bölgesi'ndeki Yunan adalarının ihtiyaçlarının Türkiye'den tedarik edilmesi, onlar için çok daha kolay ve akılcı olacaktır.

MEVCUT UYGULAMA
Bugün yürürlükte olan yasal düzenlemeyle, Yunan adalarından Türkiye'ye gelerek alışveriş yapanlara satın aldıkları ürünler için ödedikleri KDV'yi çıkışta geri alabilme olanağı sağlanmıştır.
Ancak mevcut durumda adalardan gelen turist, birçok prosedürü yerine getirdikten sonra KDV iadesini alabilmektedir. Buna göre turistin önce vergi dairelerinden KDV iadesinde kullanabileceği faturayı düzenleme izni almış bir işyerini bulması gerekmektedir. Ancak tüm Ege Bölgesi'nde bu faturayı kesebilmek için izin almış işyeri sayısı çok azdır ve turist bu uygulamadan yararlanmak için öncelikle böyle bir işyerini bulmakta zorlanmaktadır.

YENİ DÜZENLEME
Uygulanan yasal düzenleme, ticari potansiyeli hedeflenen seviyeye çıkarabilmek için yeterli değildir. Güneydoğu ve Doğu illerinde uygulanan mevzuata benzer bir çalışmanın, Ege Bölgesi'nde de geçerli olması zorunludur.
Bilindiği gibi Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde 12 ilde, sınırdaş ülkelerle ihracat ve ithalat anlamında ticareti düzenleyen ve 2009 yılında yürürlüğe giren "Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Kararname" başlıklı bir mevzuat uygulanmaktadır.
Bu mevzuatla bölgede yaşayan esnaf bürokrasiden arındırılarak sınır ticareti yapabilmektedir. Henüz bu uygulamanın pratikteki sonuçları alınmasa da ilgili mevzuattaki hükümler gerçekten kolaylaştırıcı, birbirini bütünleyen ve gerçekçi bir görünüm arz etmektedir. Ancak benzer bir uygulama Yunan adalarıyla sınırdaş olan Ege Bölgesi illeri için geçerli değildir.
Oysa, Yunanistan'ın yaşadığı kriz ortamı Ege Bölgesi için önemli bir fırsat yaratmakta ve bu kritik süreçte sınır ticaretini düzenleyen gerçekçi bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır.
Netice itibarıyla, kıyı ticareti konusundaki görüşlerimizi özetlersek;
1. Ege Bölgesi'nde Yunan adaları ile kıyı ticareti yapacak iller İzmir, Aydın ve Muğla'dır. Ancak coğrafi olarak Marmara Bölgesi'nde yer alsa da, Ege Denizi'ne sınırı olan ilçelerin bağlı olması itibariyle Balıkesir de bu kapsamda değerlendirilebilecektir. Bu iller nüfusları, esnaf sanatkar sayıları, sanayi-ticaret altyapıları ve turizm potansiyelleri açısından Yunan adaları ile ticareti bütünüyle karşılayabilecek niteliktedir.
2. Yunan adalarında yaşayan Yunan vatandaşları Türkiye'den alışverişi tercih etmektedirler. Türkiye de Yunan vatandaşlarının satın aldıkları ürünlerden KDV iadesi alınmasını kolaylaştırmalıdır.
3. Vize uygulaması prosedürünün çok uzun ve bir o kadar da ticari pratikten yoksun olması Yunan adaları ile Türkiye arasındaki ticari yakınlaşmanın önünde önemli bir engel teşkil etmektedir.
Bu gerekçeler, kıyı ticareti ile ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılmasını ya da sınır ticareti ile ilgili mevzuatın Ege Bölgesi'ni de kapsayacak şekilde genişletilmesinin zorunluluğunu gözler önüne sermektedir.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA