İyi pazarlar... Umarım yazın o çok sıcak günleri yavaş yavaş serinlemeye başlamıştır. Buralarda hafif rüzgar ve de geceleri yağan yağmurlarla çok sıcaklar kısa etkilerinden sonra atlatıldı gibi. Tatil beldesinde olmadıkça sıcak yazı pek sevemedim. Bir de yazları yıllarca tatil köylerinde çalıştığım için bir kaç gün haricinde o sıkı tatilleri unutalı seneler oldu. Gerçi artık soğuk kış günlerinde sıcak yazı geçiren ülkelere uçmak pek gündemde. Hava durumları sohbeti benden bu kadar. Yanlız bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Burada saat, hatta dakika veriliyor, havanın o günkü durumu için ve o dikkat çekilen anlarda ya güneş açıyor ya fırtına kopuyor. Bir de telefonlara 'allert' yani 'dikkat' geliyor fırtına olacaksa. DUYGUSAL BİR GÜNDÜ
Geçtiğimiz hafta arası yaşgünüm vardı. Bu ikinci NY'ta oluşum yeni yaşımı kutlarken. Canım Şulem (buradaki kadim dostum), canım Mehveş'im (vazgeçilmezim) ve manevi oğlum mu desem canım Levent'im, pek sevdiğim Korali 'balık' restoranına gittik. Nefis bir yemek, nefis candan bir sohbet, nefis bir gece geçti. Gündüz buradaki (benim oğlum olacak yaşta) abim, büyüğüm, desteğim, kardeşim Ekmel ile işyerinde oradaki arkadaşlarla başlayan pek duygusal güzel bir gün geçirdikten sonra...
Uzakta olmamdan dolayı mı, yaşımın pek ilerlemesinden mi, karşılıklı büyük bir sevgi saygı olduğundan mı facebook, mesaj, whatssap, instagram, telefondan binin üzerinde doğum günü kutlaması aldım. O kadar mutlu oldum ki bilemezsiniz. Köşemden tekrar teşekkür ediyorum herkese...
GÖRÜLMESİ ŞART
Bu hafta çok ama çok sevdiğim bir yere gittim. NY'ta olup da oraya gitmemek büyük bir kayıp. Defalarca ziyaret ettiğim 'Metropolitan Müzesi'. Bu kez bir kaç kere gittiğim Mısır medeniyetine 'Çin Medeniyeti' eklendi. İnanın dolaşmaya doyamıyorsunuz. Paris Louvre Müzesi ve Versailles'a (size daha evvel tanıttığım) cam eserleri üstadı Urlalı yetenek Armand Altan, önümüzdeki günlerde buraya yani Metropolitan Müzesi'ne eserlerinden bir koleksiyon veriyor, sergilenmesi ve satışı için.
Armand'la gittik Çin şaheserlerini görmeye. Muazzam işlemelerle bezenmiş ipek, tafta, saten vs. kumaşlardan yaratılmış elbiselerden dev bir koleksiyonla karşılıyor sizi Çin bölümü. Kendi özel imalatlarının hazırlanması, dansları, o ünlü samurai görüntüleri de ekranlarda sunulurken ünlü porselen, tahta, cam işlerinden üretilmiş sanat şaheserleri bölümüne geçiyorsunuz. İnanın bazı bölümlere doyamadım tekrar döndük, bir tur daha yaptık.
Mısır, Çin, Fransız eserleri derken Osmanlımızın harika üstü eserlerini burada görmek nasıl kabarttı göğsümüzü diye düşünürken dev mağazasında klasiğin üstünde şıklıkta bir hanım gördüm. Doğum günüm dedim, gazete yazısı yazıyorum dedim, Türküm dedim. Bir resim çekebilir miyiz dedim. Memnuniyetle karşıladı, onun da 1 hafta önce yaş günü imiş. Yaşını yazmamam kaydı ile neden olmasın dedi. İlk söylediği şey de, "Muhteşem Süleyman'a hayranım " oldu. Ardından "neden burada Süleyman devrindeki saray dekorları ile bir sergi açılmadı?' diye karşılıklı dertleştik.
Geçenlerde açılışı yapılan 'Çin Sergisi'nin galası muhteşemdi, ünlüler gecenin anlamına yaraşır kıyafetler hazırlattılar. Hani Oscar gecesine rakip gibi bir gala oldu. Tabii benim arkadaşlarım yani sizler karar veriyorsunuz. Resimler benden karar sizden.
İki güzel gece
Veeeee, umarım harika bir "Emel Sayın Fuar'da" gecesi geçmiştir. Alaçatı'da olanlar da çok ama çok iyi bir geceye imza atacaklar. Geçen haftalarda da yazmıştım. Ekmel Anda'nın 'Unique Settings of New York' ta çok başarılı bir mücevher grafikçisi olan (Serhan) Memos kardeşim bir o kadar da başarılı bir DJ buralarda. Tanımayan sevmeyen dinlemeyen yok gibi. Epey şanslısınız belki bir iki saat sizi başka yerlere götürür. Mutlak katılın performansına ve beni hatırlayın. 27 Ağustos Perşembe Alaçatı OTTO'da...