• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

New York’ta KAR büyüsü

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 31.01.2016, 00:00
İyi pazarlar... 1 hafta daha geçti. Bol kar, güneş, soğuk, ılık... 1 haftada değil inanın 2 gün içinde bu hava koşullarını gördük. Geçtiğimiz hafta Cuma gecesi ve Cumartesi tüm gün göz gözü göremeyen bir kar yağdı. Pazar sabahı hava açtı. Her yer kardan adamlarla doldu, kimse arabasını çıkaramadı. Herkes yürüyerek karın tadını çıkarmaya çalıştı. Eldiven, şapka, kalın giyecekler karşısında yazın ancak yürüyüşe çıkınca giyebileceğiniz şort-t-shirt giyip dolaşanları görünce burada her türlü insanı her an görebileceğimizi hatırladım. Geçen hafta Al Pacino'nun oyununa giderken çok komik bir şey yaşadık. Elinde bir çek çek valizle yanında hanımı ile kırmızı pantolonlu yaşlı bir bey gördüm. Yanımdaki arkadaşıma "Ne kadar şık değil mi? Renkli giyinmenin yaşı yok. Bak kırmızı pantolonlu..." diyordum ki arkadaşım "Renk körlüğümü var sende? Kırmızı değil yeşil" deyince dehşetle bakakaldık. Beyefendinin pantolonu bir tarafı yarısı kırmızı-yeşil, diğer tarafı beyaz-siyah... Keyifli yaşam çok iyi bence... Her yerde soğuk fırtına- kar alarmı verilirken pazartesi günü normal iş gününe geçildi salı gününden itibaren de normal sonbahar havası başladı. Mevsimlerin çivisi çıktı desek...

BİRAZ SÖZ SAHİBİYSEM EĞER

Biraz buradan biraz oralardan... Geçenlerde NY'a gelen banim çok kişiye değişmediğim (Rihanna'ya senin Türkiye'den kuzenin deyip epey güzel dakikalar geçirdiğimiz) Cihanna yani Cihan Şensözlü başarılarına başarı ekliyor. Başta İstanbul gece ve toplum hayatının rakipsiz işletmecilerinden olan bu kardeşim yepyeni bir mekan işletiyor. Bilirsiniz en iyi mekanlar sundukları kaliteli yiyecek içecek, servis dışında işletmecileri ile anılırlar. Yıllar yılı bu işi fazlası ile çok iyi mekanlarda yaptığım için biraz söz sahibi görebiliyorum kendimi. Bu tarz kişilerin içki ile aralarının iyi olmaması, kendi mekanlarından başka yerlerde sabahlara kadar gezmemeleri, görüştüğü kişilerin toplumun en iyi yerlerinden olması, mümkün olduğu kadar pozitif ve de sabırlı ve de her zaman pırıl pırıl ve de ve de çok ketum olmaları gerekmektedir. Cihanna bunların çoğunda en iyi notu alır bence. (Eeee tecrübe konuşuyor dermişim.)

TECRÜBESİNE GÜVENİYORUM

Çocuğum, hatta torunum olabilecek yaşta olmasına rağmen çoğu yaşıtımdan daha iyi anlaşabildiğim zeki, çok sempatik, sırdaş ve en mühimi görgülü olan Cihan'ımız başarılı geçen kış ve yaz sezonlarından sonra İstanbul'a Londra'nın en şık yeri 'Mayfair'de en top klüplerden 'Toy Room'un işletmesini aldı. Mikonos ve Dubai'de şubeleri olan bu çok kaliteli kulübün dekoru da yıkılıyor. Cuma, Cumartesi ve de Pazartesi (R&B gecesi pazartesileri) 23'te açılıp 04.00'e kadar hizmet veriyor. 50 kişilik VIP asma katı haricinde 250 kişinin oturabileceği 300'ün üzerinde misafir ağırlayabiliyor. Resimlerini gördüm, geldiğimde oradayım, zaten bu kadar beğenip Cihan'ımızın neler yapabileceğini ve de duyduğum güzel şeyler olmasa bu yazıyı yazmam bilirsiniz. Eminim bu sezonun en flaş durağı yine Cihanna'nın işletmesi 'Toy Room'. Başarılar kardeşim.

MÜZİĞE DOYDUM

Biraz da buradan... Lincoln Center David Kohl salonunda New York City Ballet'nin 19 Ocak'ta başlayıp 28 Şubat'ta bitecek kış programı bale şaheserlerini kaçırmamak ve de erken bilet fiyatlarından faydalanabilmek için epeyce bir matematiksel kafa jimnastiği yaptım. Ve de (ilkini geçen hafta yazmıştım) dün gece ikincisine gittim. Herkes o kadar içten, o kadar merak ve hayranlık dolu ve de bakımlı ve şık geliyor ki heyecanlanmamak işten değil. Tek nefeste seyrediyorsunuz. Hele hele dün akşamki 'Masters at Work' olunca. Ben de büyük bir heyecanla elimden geldiğince... giyindim, fuaye muhabbetlerine katıldım, ilk bölümü valslarla ikinci bölümü modern baleyle donanmış nefis geceden maksimum haz alarak evime dolu dolu, müziğe, baleye (ki doyulmaz) o gün için doyarak döndüm. Dönüş yolunda 'Whole Food'dan tadına doyamadığım ballı yoğurdumu da almayı ihmal etmeden... Biraz da İzmir... Benim yine kimselere değişmediğim biri. Eskimeyen dostum Yüksel'imin (Uzel) kızı, Arzu'm. Buradaydı, doyamadan gitti Güney Afrika'ya, evine. Daha nasıl gittin? Oğlan? diye konuşurken bir telefon, "Neredeyim bil bakalım?" Bendeniz düşünürken "Senin evin önünde. Tam "Hoş geldin" diyordum ki "Reyhan'a geçiyoruz kuzenimle" deyince kıskanmadım diyemem. Ardından gözümde tüten Reyhan Pastanesi'nden arandık, en sevdiğim tatlılarla resimler... Ardından kuzenlerin Kızlar Ağası Han'daki çok beğendiğim (ve de epey alışveriş ettiğim) dükkanı "Antikacı Katmer" den resimler.... Ve de seyahat sebebi düğünden... Geçenlerde bilhassa NY damatlarının uğramadan geçemedikleri (ki bugünlerde İstanbul damatlarının da gözdesi) Unique Settings of New York'a geldi Bülent Altan. Firmanın sahibi kardeşten yakın bildiğim Ekmel (Anda), "Çok iyi bir arkadaşa benziyorsun, gel bi düşün seni karlı çıkarayım şu yüzüğü alma şimdilik" diye espri yapınca "Yok be abim çok istiyorum bu kızı" deyince Ekmel "O zaman sana kıyak tek model, kimsede olmayan bir parça" deyip harika bir yüzük gösterince Bülent uçtu, gözünü İzmir'de açtı. En iyi arkadaşı (beni tanıştıran) Arzu tabii ki şahit (ki sağlam şahittir. (Şahitlik yaptığı herkesin evliliği sağlam) soluğu G.Afrika'dan İzmir'de aldı. Miray- Bülent Altan'a mutluluklar.... Tüm İzmirli arkadaşlar hepinize mutlu haftalar...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA