Bir kurumun organizasyonunu sunuyorum... Bahsettiğim muhafazakar nitelikte bir devlet kurumu. Açılış konuşmaları yapılıyor. Tabii bizde gelenektir, kimse arzu edilen uzunlukta konuşmuyor. Konuşmalar Arabın yalellisi gibi uzadıkça uzuyor.
Sadece konuşmanın başındaki protokol lisetesinde salondaki hemen herkes sayılıyor, teşekkürler bitmiyor ki asıl programa geçilebilsin.
Perde gerisinde benimle bekleyen organizasyon sorumlusu sıkılmış ve tedirgin. Çünkü süreyi aşıyoruz. Süre aşılırsa ne olur?
İnsanlar sıkılıp kalkıp gitmemeli.
Bir aşağı bir yukarı volta atıyor, "Hay Allah!" diyor. "Şu batının hayran olduğum bir şeyi varsa, o da zamanlaması. Güzel olan tek şeyleri o. Bir türlü alamadık şu özelliği..." bu sözleriyle beni tetikliyor.
Sırf muhafazakarlık olsun diye ya da sırf modern olduğu iddiasıyla bir bölge kötülenemez.
Batının da doğunun da birer yapboz gibi birbirine muhtaç olduğunu düşünen ben, ne batının ne de doğunun tamamen tukaka edilmesinden yanayım. Buna rağmen içinde bulunduğumuz çağ itibarıyla batının fazlası olduğunu kabul etmek zorundayız. O ise, zamanlama duygusu haricinde batıyı tamamen sarhoş, ahlaksız, müptezel görüyor belli ki...
-İsterseniz zamanı iyi kullanmayı tek başına bir kavram olarak düşünmeyelim.
-Ya nasıl düşünelim?
-Zamanı iyi kullanmak, zamana değer vermek değil midir?
-Elbette.
-Zamana değer vermenin de sebepleri ve sonuçları var.Zamanı iyi kullanan kişi sadece kendi zamanını değil, karşıdakinin zamanını da iyi kullanmış olmaz mı? Yani şimdi bu konuşmacı lafı böyle uzatmakla hem kendi zamanını hem de dinleyicinin ve bir sonraki konuşmacının zamanını israf etmiyor mu?
-Öyle .
-Tersi durumda herkes kar edecek. Rekabetçi kişi zamanı iyi kullanır. Bu durumda daha çok kazanır. Yani karlı bir şey yapmış olur. Aynı zamanda kendisinin ve başkasının zamanına değer veren kişi, sınırlarını biliyordur. Yani saygılı ve disiplinli biridir. Bu da çift taraftan kar etmek demek.
-Doğru.
-Demek ki zamanı iyi kullanmak bir amaç değil bir araç. Toplumun hep birlikte yükselmesinin bir aracı. Belki de batı medeniyetinin yükselmesinin temel araçlarından biri. Buradan bakınca öyle görünmüyor mu?
-Vallaha ne diyeyim? Öhö ! Bu da doğru.
-O zaman batının sadece şu yönü iyi, demek doğru olmaz. Siz batının bütün gelişmiş yanlarını alın. Manevi ve kültürel değerleriniz size kalsın. Zaten olması gereken de bu. Aynen Japon toplumu gibi... O zaman biz de hem ilim ve fen de ilerleriz, merak konumuz sadece orucu bozan şeyler olmaz.
Bu arada, hayırlı Ramazanlar.
Allah kabul etsin.