• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
En güzel yeriniz neresi? HAKAN URGANCI

En güzel yeriniz neresi?

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.08.2017, 00:00

Gerçekten özgür olmak, el alem denen bin gözlü ve bin ağızlı canavarın yargılarına kulaksız kesilmekle mümkün.
İnsanları yargılamayı geride bırakmak zorundasın. Tamamını mı?
Hayır elbette. Bu hem mümkün değil, hem de kullanışlı değil. Bir şeyleri fark edecek, elde ettiğin bilgiyi de yargıda bulunmak için değil, kendi yaşam tarzını korumak için kullanacaksın. Sana ve toplumuna zarar vermeyen şeyleri, evrendeki muazzam çeşitliliğin, olağanüstü renkliliğin ve zenginliğin bir parçası olarak kabul edeceksin. İnsanların arzu ettikleri gibi ve elbette senden farklı olmaları onlardan nefret etmeni gerektirmiyor. Kabule geçeceksin.
Bunu yüce gönüllü (!) bir insan olarak söylemiyorum. Bunu bir sevgi kelebeği olarak söylemiyorum.
Sadece kendi çıkarımız için konuşuyorum. Bunu basitçe anlatayım

BİZİ ELE VERİYOR

Bir beyaz kağıda (bu senin hayatın olsun) çeşitli noktalar koy.
Her noktaya sevmediğin, küçümsediğin bir insanlık durumunu yaz.
Görgüsüzler, kavgacılar, pintiler vs... Daha sonra onları daireler içine al, çitlere (zaten normalde de yaptığımız şey budur) hapset.
Daha çok çit koydukça, beyaz kağıttaki boş alanların azaldığını fark edeceksin. İşte, kendi elinle hayattan sana kalan alanları daraltıyorsun.
Yani insanları yargıladıkça ve ötekileştirmeyle çitlere hapsettikçe, kısa süre sonra aynı zamanda kendini de daracık bir alana hapsetmiş olduğunu göreceksin.
Özellikle yaz günü, sosyal medyada hayatını sergileyenlerde artış olur. Eğlencesini, tatilini, vücudunu, yemeğini paylaşanlar çoğalır. Bir arkadaşım da çok fazla paylaşım yapanları küçümsüyordu. Bunu yapmamasını istedim. Yani evet, yaptıklarımız bizim hakkımızda net bir fikir verecekti ama bu fikirlere duygu eklememeliydik.

EN GÜVENDİĞİNİ

Aslında herkes neresi ya da hangi yönü güzel ise, o yönünü paylaşıyordu.
Kaslarını beğenen delikanlı spor salonu antremanlarını, yüzüne güvenen genç kız pek çok açıdan çekilmiş şuh yüz ifadelerini paylaşıyordu.
Bunu beğenmeyen ve basit bulanlara da bakalım. Ya onlar ne yapıyordu? Maddi varlığına güvenen, otomobili ya da teknesini paylaşıyordu. Hayvansever dostlar, evcil hayvanlarının her gün üç beş kare resmini sergilerken, gurme geçinenler, özel davetlerde önlerine sunulan Michelin yıldızlı tabakları koyuyordu profillerine. Entelektüel bilgisine güvenenler kitaplarını fotoğraflıyor ve yorumluyorlardı.
Bir diğeri, çeşit çeşit puro resmi paylaşıyordu. Bizim beğenmeyip küçük ve teşhirci gördüğümüz bu insancıklar, aslında esmalarının gereği olarak, yaradanın onlara sunduğu birbirinden güzel yetenek ve nitelikleri sergileyerek bir şekilde kendilerini ifade ediyorlardı, hepsi bu... Bir daha paylaşımları yargılarken siz neyinizi paylaşıyorsunuz, bir bakın. Belki sizin en güzel olduğunu düşündüğünüz yeriniz de orasıdır, kim bilir...
Bir yerde okumuş olmalıyım, bayılmıştım bu fikre: Acaba herkese, başka bir vücutta yaşayan farklı bir sen gibi davransaydın, dünya nasıl bir yer olurdu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA