En büyük öğretmen hayattır ve sana neyi fısıldadığını, kimin üzerinden hangi dersi vermeye çalıştığını o anda görmen çok zor. Ancak sınava girdikten ve notun belli olduktan sonra hocanın kim olduğunu ve hangi dersten sınava girmiş olduğunu anlıyorsun. Ne garip, değil mi?
Yalnızca kendini tanıma yolculuğunda ustalaşmış kişiler, hayatın sınavlarına duygularından büyük oranda arınmış bir şekilde, bilgece bakabilirler.
Eğer bir kere sistemin enerji üzerinden çalıştığını; aktığını ya da tıkandığını keşfetmişsen, hayata bakışın onun üzerinden şekilleniyor.
Aynı Matrix filminde gökten akan rakamlar gibi, şeylerin iç yüzünü görmeye başlıyor, önüne akan verileri değerlendiriyorsun.
Konu tamamen enerjinin doğru yönde akması üzerine...
BİLGE TAKSİCİLER
Maddi olarak kısmetimin kapalı olduğu zamanlarda geçmişe dönüp baktığımda; aslında hemen öncesinde irili ufaklı pek çok işi küçümseyerek reddettiğimi görmüşümdür.
Yani kısa mesafeye burun kıvırarak seni götürmeyen, ya da götürse de burnundan soluyan, garip patinajlar çeken (o çok kızdığım) taksi şoförleri gibi yapmışımdır. Oysa daha bilge olan taksiciler, kısa mesafenin de kısmetlerinin bir parçası olduğunu, belki de müşteriyi indirdikleri noktada şehirlerarası bir yolcu alabileceklerini bilirler. İster rızık deyin, ister kader kısmet, belki de inanışınıza göre enerji, fark etmez. Sistem böyle çalışır. Eğer sen küçümser ve hor görürsen, enerji akışını kısıtlarsın. Evren der ki; 'Bir dakika, bu arkadaş benim gönderdiğimi beğenmiyorsa onu bırakayım da ne hali varsa görsün.
ENERJİNİN AKIŞI
Bu sadece maddi anlamda böyle değil.
Yıllarca mükemmeliyetçi olduğu, standartlarına uymadığı için bir türlü bir ilişki yaşayamayanlar, şekilcilik yapan, evlenemeyenler, sonunda ya mönüde ne çıkarsa ona razı gelir, ya da yalnız yaşayan hayvan severlere dönüşürler. Çünkü yine geleni beğenmemişlerdir.
Enerjinin doğal akışına müdahale etmişlerdir. Oysa karşınıza çıkan hemen herkes, size bir şeyler öğretmek, kendinizin tanımadığınız bir yanını göstermek için çıkmıştır.
Aynı şekilde, içinde bulunduğunuz ilişkiyi, sorunlarına rağmen sürdürmeyi sadece sevgi uğruna yapın. Asla 'Daha iyisini mi bulacağım?' diye değil. Yoksa yine aynı tuzağa düşer, o kişiyi bir put haline getirirsiniz.
BULMA O ZAMAN!
Bunu söylemek kendi adınıza bir haksızlık, evrenin planlarına göre bir öngörüsüzlük, inanç adına da günahtır bence...
Koskoca dünyada en iyisi o ise ya dünyada iş yoktur, ya da sizde...Evren de der ki ;
Bulma o zaman!' Stoacı bir Grek filozofun da dediği gibi : 'Hatırla ki, hayatta bir misafirlikte imişsin gibi davranmalısın. Yemek tabağı sana geldi mi, elini uzatarak kibarca bir parça al. Tabağı önünden kaldırıyorlar mı? Alıkoymaya çalışma. Yemek henüz önüne gelmedi mi?
Sıranı bekle. İstemeye çalışma. Çocuklarına, kadınlarına, yüksek yerlere, paraya karşı da böyle davran. Sana verileni küçümsemezsen, o zaman Tanrıların sofrasına bile buyur edilirsin.'